Milli sporcular Tunay Şimşek, Furkan Akar, Metehan Atan, Murat Tahtacı ve Muhammed Emir Han, AA muhabirine yaptıkları açıklamada, olimpiyatlara katılmanın en büyük hayalleri olduğunu, olimpiyat yolunda hayallerine ulaşmak için tarihi bir başarı yaşamak istediklerini söyledi.
Yıl içinde katılacakları organizasyonlarda branşlarına yeni başarılar kazandırmak için yoğun bir çalışma içinde olduklarını aktaran Tunay Şimşek, şöyle konuştu:
“Arkadaşlarımdan farklı olarak takımda tek Erzurumlu olmayan benim. Sporumu devam ettirebilmek için ailemden 7 yıldır ayrı, Erzurum’da yaşıyorum. Buz hokeyi ile tanıştıktan sonra kendimi daha çok geliştirmek için sürat patenine geçiş yaptım. Katıldığım iki yarışmada birinci olduktan sonra babamın da tavsiyesi ile bu branşa yöneldim. 2014’te ise Erzurum’da TOHM’a çağrılınca, milli takım ile çalışmaya başladım. Salgın koşullarımızı etkiledi, iki kez koronavirüs hastalığı geçirdim, iki kez de temaslı olduğum için bu spordan yaklaşık iki ay uzak kaldım. Bu durum yüzünden Avrupa ve Dünya şampiyonalarında iyi performans sergileyemedik, yaz kampımız olmadı, evlerimizde antrenman yaptık. Bu yüzden süreç çok verimli geçmese de önümüzdeki sezon gümbür gümbür çalışacağımıza eminim.”
Ailesinden uzakta kalmasının ilk başlarda kendisini zorladığını dile getiren Tunay Şimşek, “Çocuk ailesinden uzakta kalınca büyüyor felsefesiyle kendime koyduğum hedef için zamanımdan, uykumdan, sevdiklerimden uzak kalma konusunda fedakarlık yapabildim. Türkiye için ilk olma hedefindeyiz. Bu hedef için göğsümüzde ay-yıldızlı formayı taşımanın verdiği mutluluk da bir başka. Yurt dışından öne çıkan sporcuları örnek alıyorum, kendimi geliştirme adına yeni başarılar elde etmek için çalışıyorum. Seçmelerimize kalan son 6 ayımızı en iyi şekilde, daha bilinçli değerlendirmeye çalışıyoruz. Her gün sabah, akşam antrenmanlarımız var, sadece pazar günleri tatiliz. Erzurum’a geldiğim ilk günden beri tek hedefim olimpiyata gitmek. Bir kere denedik olmadı, şimdi tecrübelerimizle, daha çok çalışarak hedefimize ulaşma yönünde çalışıyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Dokuz yaşında abisinin tavsiyesi üzerine buz patenine başlayan Furkan Akar ise şunları kaydetti:
“19 yaşındayım,10 yıldır buz pateni branşı içindeyim, abim eski buz pateni sporcusu, şu an hakem, onun desteğiyle başladım. Yaklaşık 5-6 yıldır da milli takım sporcusuyum. Milli takım sporcusu olmak çok özel bir duygu, Türkiye adına bu branşta olimpik sporcu olmak ise çok daha güzel bir duygu. Çalışırsak da olabileceğine inanıyorum. Olimpiyat seçmelerimize 6 ay gibi bir süre var. Dört Dünya Kupası olacak, Japonya, Çin, Macaristan ve Hollanda’da yapılacak bu organizasyonlara katılmak da çok önemli. Bu yarışlarda en iyi yarıştığımız üç yarış göz önünde bulundurulacak, 1000 metre ve 500 metrede ilk 32’nin içinde yer alabilirsek de olimpiyatlara gidebileceğiz, bu ilki gerçekleştirmek en büyük hedefim. Kariyerimi de yine bu branşta geliştirerek, antrenör olmak istiyorum.”
Yaşadığı Erzurum’da kış sporlarının popüler olması dolayısıyla buz patenine başladığını dile getiren 19 yaşındaki Metehan Atan, “Sekiz yıldır buz pateni yapıyorum, beş senedir de milli sporcuyum. En iyi buz pistleri Erzurum’da, kış sporları imkanları da geniş. 2011’de Dünya Üniversiteler Kış Oyunları’nın ilimizde yapılmasıyla toplanmaya başladık ve bu spora yöneldik. Kayakla atlama ile başladım ama sakatlık geçirince arkadaşlarımın tavsiyesi ile sürat patenine geçtim. Bir taraftan da okuluma devam ettim, zaman zaman eş zamanlı yürütmek, eşit vakit ayırmak zor oldu. Antrenmanlarımız çok yoğundu. Mezun olunca sürat patenine daha çok yoğunlaştım.” ifadelerini kullandı.
Olimpiyatlara katılabilmek için çok yoğun çalıştıklarını, çalışmalarda zaman zaman ciddi kazalar geçirse de yılmadığını vurgulayan Murat Tahtacı ise şöyle konuştu:
“Bu spora abimin tavsiyesi ile başladım, o süreçte olumlu gelişmeler yaşayınca kendimi bu sporda geliştirebileceğime inandım, şimdi ise olimpiyatlara katılma hedefine kitlendim. Hedefimize ulaşmak için yoğun bir program içindeyiz. Sabah saat 07.00’de antrenmanlarımız başlıyor, bir ara verdikten sonra akşama kadar çalışmalarımız devam ediyor. Hayatım bu spor üzerine şekillendi, her şeyim sürat pateni oldu diyebilirim. Antrenmanlarımız olmadığında bir eksiklik yaşıyorum. Çok zor ve aslında tehlikeli bir spor. Patenlerimiz çok keskin. Bundan 3-4 yıl önce antrenmanımızda hızlı tur yaparken takılıp düşünce, patenim arkamda bulunan arkadaşımın boynunu kesti. 15-16 dikişlik bir yara açıldı. Her sporda olduğu gibi bu gibi riskler yaşayabiliyoruz. Bu talihsiz kazalar bile sürat patenine gönül verdiğimiz için sporu bırakmamıza sebep olmuyor. Başka bir arkadaşımın çarpma sonucu bacağı kesildi, her an her şey olabiliyor ama bunları düşünmeden devam ediyoruz.”
Buz patenine başlamaya 2011’de karar verdiğini ifade eden Muhammed Emir Han da “Ben de buz hokeyi sporcusuydum. 2018 yılında milli takıma seçildim. EYOF gibi bazı çok önemli yarışmalara katıldım ve spora bağımlılığım arttı. Milli takımda yer alarak bayrağımızı dalgalandırmak da hayatıma çok şey katıyor. İnsan yolda yürürken bile gurur duyuyor. Şu an tek hedefimiz olimpiyatlara katılmak, bunun için yoğun şekilde çalışıyoruz. Salgın döneminde evde yapmak zorunda olduğumuz antrenmanlardan sonra pistlere dönebilmek çok iyi oldu. Tedbirlerimizi bırakmadan, eksikliklerimizin farkında olarak, motivasyonumuzu düşürmeden hazırlıklarımıza devam ediyoruz.” şeklinde görüş belirtti.