Çeşitli hastalıklara şifa olduğu düşünülerek aktarlardan temin edilen bitkisel ürünler, kontrolsüzce tüketildiğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever, dünya nüfusunun yüzde 75’inin bitkisel ürünleri ilaç niyetine kullandığını vurguladı. Sever, “Bitkisel ilaç başka bir şey, bitkilerin ilaç niyetine kullanılması başka bir şey. Aktarlarda satılan, içeriği bilinmeyen rastgele ürünler, başta böbrekler olmak üzere hayatı tehdit eden sonuçlara yol açabiliyor” dedi.
Bitkisel ürün ve i̇laç etkileşimi riskli
Sever, ağrı kesici niyetine kullanılan çınar yaprağı, söğüt ağacı yaprağı ve kabuğundan yapılan çayların yaygın olarak kullanıldığını ve bu nedenle akut böbrek yetmezliği yaşayan hastaları sıklıkla tedavi ettiklerini belirtti. Ayrıca, aktarların eczanelerden daha güvenli olmadığını ve ilaçlarla bitkisel ürünlerin etkileşiminin çok daha riskli olabileceğini söyledi.
‘Doğaldır’ demek güvenli değil’
“Doğal olan her şey zararsızdır” önyargısının geçersiz olduğunu belirten Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever, birçok ilacın bitkilerden elde edildiğini, ancak bu ilaçların üretiminde uzun ve titiz bir süreçten geçtiğini ifade etti. Bitkilerin saflaştırıldığını, toksisite çalışmaları yapıldığını, kimyasal içeriklerinin belirlendiğini ve dozlarının standardize edildiğini belirtti.
‘Komşu tavsiyelerine’ dikkat
Prof. Dr. Sever, “Komşuların tarifleri ve tavsiyeleriyle bilinmeyen yaprakların kaynatılıp ilaç niyetine içilmesi hiç masum değil. Bu şekilde akut böbrek yetersizliği nedeniyle çok sayıda hasta tedavi ediyoruz” diye konuştu.