Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Gülhane Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Demirkaya, sigara içenlerin içmeyenlere göre kronik sinir sistemi hastalığı Multipl Skleroz’a (MS) yakalanma riskinin 2,5 kat fazla olduğunu söyledi.
Demirkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kol ve bacaklarda güçsüzlük, konuşma ve görmede bozulmalar ile seyreden MS hastalığı riskini azaltmak için yapılması gerekenler ve güncel tedavi yöntemlerine ilişkin bilgileri paylaştı.
MS’in genç yaş hastalığı olduğuna dikkati çeken Demirkaya, “MS, genellikle 20-40 yaş arasında, daha çok kadınlarda ortaya çıkıyor. Ülkemizde 50-60 bin civarında MS hastası olduğu tahmin ediliyor.” dedi.
Demirkaya, toplumda az bilinen bu hastalığın kişilerde ciddi kaygıya neden olduğuna işaret ederek, “MS’in aslında diğer kronik hastalıklardan bir farkı yok, MS, artık sakatlıkla özdeşleşen ve çaresiz bir hastalık değil. Günümüzde MS’e her aşamasında müdahale edebilecek ilaçlarımız var. Kesin tedavi henüz olmasa da hastalığın seyrini değiştirebilecek birçok ilaç mevcut.” diye konuştu.
Tek kolda uyuşukluk, tek gözde görme kaybı gibi belirtiler görülüyor
Genellikle atak ve düzelmelerle seyreden MS’te ilk olarak bir gözde görme kaybı, tek kolda uyuşukluk, baş dönmesi, dengesizlik gibi belirtilerin oluşabildiğini kaydeden Demirkaya, “Hastalık, santral sinir sistemini, omuriliği ve göz sinirini tuttuğu için buralarda oluşan semptomlarla karşımıza çıkıyor. Uyguladığımız kortizon tedavileriyle bu şikayetlerde hızla düzelme oluyor.” açıklamasında bulundu.
Bu tip belirtileri yaşayan kişilere nöroloji uzmanına başvurmalarını öneren ancak başka hastalıklarda da görülen belirtilerin tek başına MS’e işaret etmediğini vurgulayan Demirkaya, kesin tanının MR, belden sıvı alınması gibi yöntemlerle konulduğunu söyledi.
“Özellikle genetik yatkınlığı olanlar sigaradan uzak durmalı”
Demirkaya, sigaranın hem MS’in ortaya çıkması hem de hastalığın ilerlemesi açısından ciddi bir risk faktörü olduğunu belirterek, “Sigara içenlere bakıldığında, MS’e yakalanma oranı hayatında hiç sigara içmemiş kişilere göre 2,5 kat daha fazla. Ayrıca sigara içen MS hastalarında hastalığın ilerleyici forma geçişi daha hızlı oluyor, semptomlar daha ağır seyredebiliyor.” dedi.
Bu nedenle MS’in hastalarının mutlaka sigarayı bırakmasını, sağlıklı kişilerin de sigaradan uzak durması gerektiğini aktaran Demirkaya, şöyle devam etti:
“MS’in genetik yatkınlığı biliniyor. Bu nedenle hastalığa yatkın ailelerde immün hastalıkları tetikleyebilme potansiyeli yüzünden sigara içilmemesini özellikle öneriyorum. Sigarada 4 binden fazla toksik madde var ve bunlar, akciğerlerde ortaya çıkardıkları inflamasyon sonucunda otoimmün hastalıklara zemin oluşmasına da neden oluyorlar. Sigara içenlerin otoimmün hastalıklara biraz daha yatkın olduğunu da elimizdeki veriler ve gözlemlerimiz gösteriyor, MS de bu hastalıklardan biri.”
“D vitamini eksikliği risk faktörleri arasında”
D vitaminin önemine işaret eden Demirkaya, son yıllarda yapılan çalışmalarda D vitamininin bağışıklık sistemi üzerindeki olumlu etkilerinin gösterildiğine dikkati çekti.
Prof. Dr. Şeref Demirkaya, D vitamininin yüzde 90’ının güneş ışınlarının vücutta sentezlenmesiyle alındığına, gıdaların payının ise yüzde 10 olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“D vitamini eksikliği MS hastalığının risk faktörleri arasında yer alıyor. Elbette tek başına bir risk faktörü değil. Tasmanya’da yapılan bir çalışmada, güneş ışığı altında günde 2-3 saatten fazla oynayan çocukların MS’e yakalanma risklerinin daha düşük olduğu belirlendi. ABD’de de askere kabul edilen kişilerin kan örneklerinde yapılan incelemede de D vitamini düşük olanlarda MS gelişme riskinin daha yüksek olduğu görüldü.
Dolayısıyla çocukluk döneminde D vitamini eksikliği olması, gelecekte MS için risk faktörü oluşturuyor. Bu sadece bir risk faktörü, bunun yanında genetik, çevresel faktörler bulunuyor. Tüm bu faktörler yan yana geldiğinde, genetik zemini bulunan kişilerde MS’in ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor.”
Demirkaya, MS hastalarına D vitamini düzeylerinin 30-100 ng/mL arasında olmasının önerildiğini ancak toksik etkiye yol açma riskinden ötürü vitaminler kullanılırken kişilerin mutlaka doktorlarının görüşünü alması gerektiğini aktardı.
“Sıcak hava MS semptomlarını belirginleştiriyor”
Demirkaya, sıcak havaların MS hastalarını olumsuz etkilediğine de işaret ederek, “MS’in mevcut semptomları sıcak ortamlarda belirginleşiyor. Bu nedenle hastalarımıza saat 11.00-15.00 arasında mecbur kalmadıkça dışarda bulunmalarını önermiyoruz.” dedi.
Demirkaya, hastaların aşırı sıcaktan korunmaya, düzenli sıvı alımına, düzenli duş gibi kendilerini serinletici yöntemlere önem vermesi gerektiğini anlattı.
Kovid-19 aşısını geliştirerek adını dünyaya duyuran Türk bilim insanı Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucu ortağı olduğu Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in MS aşısı çalışmalarını da sürdürdüğünü anımsatan Demirkaya, erken aşamada da olsa bunların umut vadeden çalışmalardan biri olduğunu dile getirdi.