Howden Sigorta’nın düzenlediği online basın toplantısında konuşan Atınç Yılmaz, salgın süreci ile birlikte sigortacılık alanında büyük bir değişim yaşandığını ve çoğu şirketin zorunlu olarak hızlı bir şekilde dijital bir dönüşüm içerisine girdiğini söyledi.
Howden’ın 2021’de Türkiye’deki yatırımlarını artıracağını da ifade eden Yılmaz, şunları kaydetti:
“Türk sigorta sektörü geçtiğimiz yılı yüzde 19,3’lük büyüme ile kapattı. Salgın yılında toplamda 1,7 milyar TL’lik ödeme yapıldı. Dünyada ve Türkiye’de belli dönemlerde üretim ve tüketimin özellikle belirli endüstrilerde tamamen durması, sonradan açılsa bile salgın öncesi döneme yakın bir noktaya gelmemesi doğal olarak sigorta prim üretimine de olumsuz yansıdı. Ancak Türkiye, dünyanın birçok ülkesine göre bu süreçten daha hızlı toparlanarak çıktı ve ilk şoktan sonra özellikle taşıt ve konut satışlarındaki hareketlenme ile sigorta sektöründe de toparlanmanın hızlı olmasını sağladı. Ağustos sonu itibariyle geçen senenin aynı dönemine göre prim üretimi yaklaşık yüzde 17 artışla 43 milyar TL olarak gerçekleşti. Bu da sektörün reel olarak büyüdüğünü gösteriyor. Türk sigorta sektörü bu zorlu süreçten güçlenerek çıktı.
Her an karşımıza çıkabilecek risklerin yönetiminin ne kadar önemli olduğunu bu süreçte daha iyi anladık. Bizler de Howden olarak Kovid sonrası dönem için kendimizi daha da geliştirip sigortacılıkta yeni çözümler sunmaya devam edeceğiz. Kovid-19 virüsü ile mücadele kapsamında bireysel ve kurumsal anlamda öncelikler değişti. Şirketlerin çalışma düzenlerini dijital ortama taşımaları, çalışanlarına uzaktan çalışma ve sistemlere erişim imkânı sağlaması, buna bağlı olarak artan siber güvenlik zafiyetleri dolayısıyla içinde bulunduğumuz bu dönemde Siber Riskler çok daha fazla ön plana çıktı. Yine en önemli risk güvencesi olarak şirketlerin tahsilat sorunlarından doğan zararlarını kontrol altına almaya yarayan Ticari Alacak Sigortası ve en önemlisi salgın hastalıkların poliçe kapsamına alınması anlamında Sağlık Sigortası gündem oldu. Kovid-19 sağlık ve refah ile ilgili konuların hem toplumun hem de şirketlerin öncelikleri ve ana gündem maddeleri arasına girmesine sebep oldu.”
“Howden uzun süredir teknolojiye yatırım yaptı”
Yılmaz, Howden’ın uzun süredir teknolojiye yaptığı yatırımların bu kritik dönemde büyük avantaj sağladığını belirterek, “Kovid-19 virüsü ile mücadele kapsamında dünya ofislerindeki tüm çalışanlarımız ile bir hafta gibi çok kısa bir sürede evden çalışma sistemine geçerek hizmet sunmaya ve yatırımlarımıza devam ettik.” değerlendirmesinde bulundu.
Ekiplerinin birbirinden yüzlerce kilometre uzaktaki üyeleri büyük bir koordinasyon içinde çalıştığını belirten Yılmaz, “Doğru insanları aynı ortamda bir araya getirmek artık her zamankinden çok daha kolay oldu. Covid-19 ile gelen bu çevik çalışma yöntemini benimseyerek salgın sonrasında da sürdüreceğiz. Bu zaten bir süredir üzerinde çalıştığımız bir konu.” dedi.
Howden olarak 90 ülkedeki Howden Ofisleri ve Howden One iş ortaklığı ağına bağlı temsilcilikleriyle çalışmalarına devam ettiklerini belirten Yılmaz, bu sene stratejilerinin her zamankinden daha geçerli hale geldiğini gördüklerini, Kovid-19 döneminde de yatırımlarına devam ettiklerinin altını çizdi.
Yılmaz, “Yunanistan’ın Kurumsal Riskler alanında en büyük ve bir numaralı sigorta brokeri MATRIX Sigorta ve Reasürans Brokerliği şirketini satın aldık. Eş zamanlı olarak İspanya’nın önemli şirketlerinden Compensa’nın çoğunluk hissesini ve İngiltere’nin en büyük bireysel ve kurumsal sigorta brokerlerinden biri olan A-Plan Group’u satın aldık.” diye konuştu.
“Sağlık sigortalarında 2020’nin ilk 8 aylık dönem sonunda prim üretimi 6,5 milyar TL olarak gerçekleşti”
Salgın sürecinde birçok şirketin uzaktan çalışma yöntemine geçtiğini de aktaran Yılmaz şunlara vurgu yaptı:
“Özellikle sigorta sektöründeki hizmet sağlayıcı ve aracılarda organizasyon ve operasyonel verimlilik anlamında çok önemli ve büyük değişikliklere yol açtığını ve salgın tamamen geçtikten sonra da çalışma şekillerinde kalıcı değişikliklerin olacağını söyleyebiliriz. Bu değişiklikler kendini uzaktan çalışma ve teknolojinin daha fazla pratik hayatın içinde olması şeklinde gösterecek. Bir diğer önemli değişikliğin ise tüketicilerin satın alma alışkanlıklarında olacağını öngörüyoruz.
Özellikle artan e-ticaret hacminin sigorta sektörüne de yansımasının olacağı ve dijital olarak satın alınan sigorta ve hizmetlerin artacağını düşünüyoruz. Giderek zorlaşan pazar koşullarında masrafları azaltacak sinerjileri keşfetmek her zamankinden daha önemli hale geldi. Fakat biz bu esnada küresel çapta grubumuza verimlilikler kazandıracak dijitalleşme projeleri de gerçekleştiriyoruz. Masrafları azaltmaya yardımcı olan dijital çözümler için grubumuzun veri ve teknoloji kolu olan Hyperion X, kilit aktör durumunda. Ayrıca Kovid-19 sonrası çok yoğun M&A faaliyeti olacağı beklentisindeyiz.”
“Bu dönemde yaşadıklarımız sağlığımızın en öncelikli konu haline gelmesine sebep oldu. Sigorta şirketleri tarafından salgın hastalıkların sağlık sigortası teminatı kapsamına alınması ve önümüzdeki yıllarda da Covid-19’a benzer salgın hastalıkların yaşanacağı gerçeği de sağlık sigortacılığına talebin artmasına sebep oldu ve daha da artacağını gösterdi.” yorumunu yapan Yılmaz sözlerini şöyle tamamladı:
“Howden Türkiye olarak bu süreçte sağlık sigortasında fark yaratan, poliçe harcamalarını kontrol altına alabilen mobil uygulama Smartie’nin önemi daha da ortaya çıktı. Howden’ın 200 firmayı geride bırakarak Dubai Dünya Sigorta Kongresi’nden (DWIC 2020) ödülle dönmesini sağlayan ürünü Smartie, sağlık poliçesi harcamalarını kolaylıkla kontrol altına almayı sağlıyor. Howden’ın Türkiye’de geliştirdiği ve grup sağlık sigortalarında direkt bireysel kullanıcı ile iletişim kurarak sigorta poliçesinin maliyetinin etkin kullanımını sağlayan Smartie, sektörde yurt dışına ihraç edilen ilk mobil uygulama olma özelliğini de taşıyor.
Sağlık sigortalarında 2020’nin ilk 8 aylık dönem sonunda prim üretimi 6,5 milyar TL olarak gerçekleşmiş olup geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 21’lik artış gösterdi. Tabii ki bu artan talepte salgının getirdiği doğal kaygı ve bilinç artışının etkisi olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte özellikle sigorta şirketlerinin bu süreçte verdiği hızlı ve olumlu tepki, teminatta olmayan salgın hastalıkların inisiyatif kullanılarak dahil edilmesi ve bunun tüketicilere genel olarak iyi aktarılması da çok etkili oldu. Sağlık sigortalarında talep artışına sebep olan bir diğer önemli faktörün ise daha ulaşılabilir ve maliyet olarak uygun tamamlayıcı sağlık sigortaları gibi ürünlerin artmış olması.”