Seçimin birincisi Mukteda es-Sadr (75 sandalye), ramazan ayı başında İran’a yakın Şii çatı kuruluşu Koordinasyon Çerçevesi’ne hükümeti kurması için 45 günlük süre vermişti.
İran’a mesafeli Şii liderin verdiği süre biterken, ne İran’a yakın Şii grup hükümetİ kurabildi ne de Sadr ve bu grup arasında meclisin en büyük koalisyonunun oluşturulması için Şii-Şii ittifakı sağlanabildi.
Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ile Şii-Şii ittifakı kurarak “tevafuk hükümeti” kurmak istediği ısrarını, diğer yandan Sadr ise Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Sünnilerle kurduğu üçlü ittifakla “ulusal çoğunluk hükümeti” kurma ısrarını sürdürüyor.
Ancak Sadr dün sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, hükümeti kurmak için gerekli olan meclisin en büyük koalisyonunu kuramadığını ifade ederek, ittifak oluşturduğu yapılar dahil diğer taraflara hükümet kurma fırsatı tanımak için 30 günlüğüne “muhalefette kalacağını” belirtmişti. Sadr, 1 ay boyunca hükümet kurma müzakerelerine katılmayacak.
329 sandalyeli meclisin 75 vekiline sahip Sadr, bahsettiği grupların hükümeti kuramaması halinde 1 ayın sonunda başka bir karar alacağını bildirdi. Sadr, 30 günün sonunda alacağı karara dahir bilgi vermemişti.
Bağımsızlara hükümet kurma şansı
Sadr, iki Şii taraf aynı zamanda mecliste bulunan bağımsız milletvekillerine çağrı yaparak, hükümeti onların kurmasını istedi.
Koordinasyon Çerçevesi tarafından bu bağlamda geçtiğimiz hafta bir girişim başlatılarak, bağımsız milletvekillerine “başbakan adaylarını” açıklamaları istenmişti. Ancak başbakan adayına oluşturulacak bir Şii ittifakının onayının alınması şartı da öne sürülmüştü.
Sadr ise bağımsız milletvekillerinin başbakan adaylarını “üçlü ittifaka” sunmalarını istemişti. İki tarafın da yaptığı bu çağrı, sayıları 30’a yakın olan bağımsız milletvekilleri nezdinde pek karşılık bulmadı.
Sadr Grubu Meclis Başkan Grubu Hasan Azari, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı bir açıklamada, “İktidar bağımlısı olmadığımızı göstererek bağımsız milletvekillerine başbakan ve hükümet kurma gibi ‘altın fırsat’ sunduk ancak bu, bazıları tarafından reddedildi.” dedi. Azari, KDP ve Sünnilerle birlikte “ulusal çoğunluk hükümeti” kurma ısrarını sürdürdüklerini de yineledi.
Sadr’ın heyeti, geçtiğimiz günlerde Sünni ve KDP heyetiyle Erbil’de bir toplantı gerçekleştirmişti. Ancak söz konusu toplantı sonrası yapılan açıklamalara bakıldığında oluşan siyasi tıkanıklığın giderilmesi yönünde uzlaşı ve çözüme varılmadığı anlaşılıyor.
İran’a yakın çatı siyasi kuruluş Koordinasyon Çerçevesi üyesi Aid Hilali, yaptığı basın açıklamasında, siyasi partiler arasında yapılan görüşmelere rağmen şu ana kadar hükümet kurma krizinin çözümü için gerçek bir girişim bulunmadığını ifade etti.
Sadr diğer yandan kuzeni de olan ve halen Irak’ın İngiltere Büyükelçiliği görevini yürüten Muhamed Cafer es-Sadr’ı Başbakan adayı olarak göstermek istiyor ancak bu konuda İran’a yakın Şii grupların hepsinin onayını almış değil. Başbakan adaylığı için adı geçen Sadr’ın iki gün önce Necef kentinde Hazreti Ali’nin türbesinde dua ederken çekilen bir fotoğrafı sosyal medyada yayınlanmıştı. Bu da Sadr’ın “Başbakanlık teklifi için yurda döndü ve bekliyor” yorumlarına neden oldu.
Okların çevrildiği bağımsızlardan “bağımsız girişim”
Mecliste bir grup bağımsız milletvekili tarafından duyurulan girişime göre, hükümetin kurulması için bu vekillerden oluşan bir meclis grubu kurulacak ve başbakan adayını belirlemesi noktasında yeterli sayıya ulaşılması için diğer parti ve gruplardan da katılımlara kapı açık bırakılacak.
Söz konusu grup, anayasanın belirlediği ölçütlere göre cumhurbaşkanını seçecek ve bu cumhurbaşkanına, hakkında yolsuzluk ve şaibe iddiaları bulunmayan başbakan adayını sunacak. Başbakan adayının da hükümeti kurma teklifi alması halinde şeffaflık ve liyakata dayalı bir kabine oluşturması hedefleniyor.
Söz konusu kabinede azınlıklara da temsil hakkı tanınacağı ifade edildi.
Sayıları 40’a yakın olduğu ifade edilen bağımsız Iraklı vekiller, başlattıkları girişim çerçevesinde ülkedeki kontrol dışı silahlara da izin verilmeyeceğini vadetti.
Girişimi başlatan vekillerden diğer siyasi partilerle görüşmelere başlaması için heyet kurulduğu da aktarıldı.
“Meclis feshedilerek seçimlerin iptali yaşanabilir”
Eski Irak Başbakanlarından Haydar el-İbadi’nin siyasi danışmanlığını yapan Irak Düşünce Merkezi Başkanı İhsan Şammari, siyasi blokajı ve muhtemel senaryoları AA muhabirine değerlendirdi.
Şii siyasi gruplar arasında siyasi tıkanıklığın giderilmesi yönünde herhangi olumlu bir adım gözükmediğini ifade eden Şammari, şunları kaydetti:
“Son dönemde Koordinasyon Çerçevesi ve Sadr tarafından ortaya atılan girişimler iki tarafın hükümeti kurma ve devleti yönetme konusunda anlaşamadığını gösteriyor. İki tarafın da topu bağımsız vekillerin sahasına atması mevcut krizi çözme ve tıkanıklığı aşma kabiliyetine sahip olmadıklarını gösteriyor. Koordinasyon Çerçevesi, Sadr’ın düşündüklerinden tamamen farklı düşünüyor ve ayrı bir noktada duruyor. İki Şii yapı arasında görünürde bir uzlaşı sağlanacağı zor görünüyor ancak masa altından gizli birtakım anlaşmalar yapılabilir.”
Şammari, Irak’ta hükümetin kurulması için yaşanan tıkanıklığın nasıl giderilebileceği sorusuna, “Yaşanan siyasi tıkanıklık ancak Sadr ve Koordinasyon Çerçevesi arasında bir uzlaşıyla aşılabilir. Bunun dışında başka hiçbir çözüm görünmüyor.” yanıtını verdi.
Muhtemel senaryoların konuşulduğunu da dile getiren Şammari, “Mevcut hükümetle devam edip Sadr’ın muhalefete geçmesi ve daha sonra meclisin feshedilerek seçimlerin iptali yaşanabilir.” şeklinde konuştu.
Irak’ta 10 Ekim’de yapılan genel seçimlerde Sadr Hareketi lideri Mukteda Sadr’a bağlı Sadr Grubu 329 sandalyeli meclisin en çok sandalyesini alarak 75 milletvekili çıkarmıştı.
Eli güçlü olan Sadr, yıllardır iktidarda bulunan İran’a yakın Şii gruplara karşı zafer elde ettiğini düşünüyor ve koalisyon hükümeti için onlarla ittifak oluşturmaktan kaçınıyor. Kendisini Şiilerin en büyük temsilcisi olarak gören Sadr, oyunu Mesut Barzani liderliğindeki ve Kürt seçmenin en çok oyunu alan KDP ile Sünnileri temsil eden Takaddum Partisi lideri ve Meclis Başkanı Muhammed Halbusi ile kurmak istiyor. Nitekim bu üç grup arasında “Vatanı Kurtarma Koalisyonu” adlı ittifak da kurulmuştu.
İran’a yakın ve içinde eski Başbakanlardan Nuri el-Maliki, Fetih Koalisyonu lideri Hadi Amiri ve Şii milis yapıların siyasi uzantılarının bulunduğu ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve bazı bağımsız milletvekillerinin desteklediği Koordinasyon Çerçevesi adlı grup ise, Şii-Şii ittifakı kurarak adına “tevafuk hükümeti” deseler de aslında bir “Şii çoğunluk hükümeti”nden yana ısrarını devam ettiriyor.