Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacılar, ‘insanların duyguları ve anılarının değiştirilip değiştirilemeyeceği, hatta silinip silinemeyeceğine işaret edebilen bir protein keşfettiklerini’ duyurdu.
Uzun süreli anılar, iki kategoriye ayrılıyor: İsimler, yerler, olaylar gibi olgulara dayalı bellek ile duygular ve becerilere dayalı içgüdüsel bellek. İçgüdüsel anıların dönüştürülebileceğini düşünen bilim insanlarına göre böyle bir çalışma, travma sonrası stres bozukluğundan (TSSB) mustarip insanlara yardım edebilir.
Scientists find protein that could help people erase bad memories https://t.co/ETxs1ww5Ep
— The Independent (@Independent) October 15, 2021
Cambridge Üniversitesi’nden araştırmacılar, keşfettikleri ‘sap’ proteininin varlığının, çeşitli nöronlar arasındaki bağlantının ne kadar güçlü olduğunu belirleyen reseptörler için destek görevi gördüğünü ve bunun sonucunda beta reseptörler üzerinde blokaj yapan propranolol kullanılarak anıların değiştirilip değiştirilemeyeceği üzerinde belirleyici olabileceğini belirtti.
Bilim insanları, belleğin çökmesiyle doğrudan mı ilgili olduğu ya da daha derin bir reaksiyonun ürünü mü olduğunu netleştiremeseler de ‘sap’ proteinin güçsüzleştirilmesi halinde anıların dönüştürülebileceği görüşünde. Ve gerçekten öyleyse, meşhur filmdeki gibi belli anıları seçerek silmek yerine TSSB hastalarına yardım etmek için kullanılmasından yana.
2004 yılında New York’ta bir grup bilim insanı, öğrenilmiş travmayı unutmalarına yardımcı olmak için hayvanları propranolol ile tedavi etmişti, ancak bu sonucu yeniden elde edebilmek zor oldu.
Bu yeni deneyde, İvan Pavlov’un köpekleri koşullandırmasına benzer şekilde, tıklayıcıyı hafif bir elektrik çarpmasıyla ilişkilendirmek üzere eğitilen fareler, böylece tıklayıcıyı korkuyla ilişkilendirecekti. Farelere bu anı tıklayıcı ile hatırlatıldı ve hemen ardından propranolol uygulandı.
Önceki deneylerin aksine, farelerde bellek kaybı bildirilmedi. Bilim insanları, ‘sap’ proteinin varlığını kullanarak bellekte istikrarsızlık olmadığı sonucuna vardı.
Araştırmaya liderlik eden Dr. Amy Milton, “Bunlar gerçekten karmaşık mekanizmalar ve çalışmanın hayvanlarla yürütüldüğünü aklımızda tutmamız lazım, zira insan beyni, hayvan beynine benzese de çok daha karmaşıktır” ikazında bulunarak şunları söyledi:
“Bu çalışmanın, kahramanın hangi anıları sileceğini seçtiği ‘Eternal Sunshine of the Spotless Mind’ gibi filmlerdeki durumlara götürmesini beklemiyoruz. Ama hayvanlarda anıları dönüştüren etkenleri belirleyip tanımlamayı ve bunu insan hastalara tercüme etmeyi zamanla becerebilmeyi umuyoruz.”
“Ancak biz bu müdahaleden sonra daha önce literatüre geçen bellek kaybını görmedik. Ardından ‘sap’ proteinin varlığını kullandık ki, ilk etapta anılar istikrarsız hale gelmiş mi, belirleyelim ve istikrarsız hale gelmediklerini bulguladık.”
Dolayısıyla ‘sap’ proteininin güçsüzleştiği yerde, propranololün anıları ortadan kaldırmasının mümkün olabileceği öngörülüyor.