“Geneva Solutions” internet sitesinin haberine göre Christou, MSF’nin Cenevre’deki merkezinde, Batı Şeria’daki şiddete ve İsrail’in Gazze’ye saldırılarına ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Christou, Batı Şeria’daki Cenin Mülteci Kampı’na yaptığı ziyaret sırasında İsrail güçlerince düzenlenen baskına tanık olduğunu anlattı.
Ayrıca, Batı Şeria’da meslektaşlarının müdahalede bulunduğu yaralılarda bir değişiklik fark ettiklerine dikkati çeken Christou, 7 Ekim’den önce Batı Şeria’daki Filistinlilerin genellikle kol ve bacaklarından vurulduklarını ancak o tarihten sonra sağlık ekiplerinin, karın ve kafada ateşli silahlarla oluşan daha ölümcül yaraları tedavi ettiklerini bildirdi.
Christou, uluslararası toplumun Batı Şeria’da yaşananlara “çok daha fazla ilgi göstermesi” gerektiğini belirterek Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşları ile diğer uluslararası kurumları bölgedeki varlıklarını artırmaya çağırdı.
“Bu ayrım gözetmeksizin işlenen cinayetlerin artık sona ermesi gerekiyor”
Christou, acil ve sürekli ateşkes çağrısını yineledi ve Gazze’deki MSF çalışanlarının yaşadıklarını tarif etmek için kelime bulamadığını belirtti.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarını genişletmesiyle Filistinlilerin bombardımandan kaçmak için daha küçük bir alana sıkışmak zorunda kaldığını ifade eden Christou, onların hayal bile edilemeyecek koşullarda yaşadıklarını kaydetti.
Christou, “Sahadaki ekiplerim bana bunun dayanılmaz olduğunu söyleyip duruyor. Sürdürülemez bir durum, (Gazze’de) Güvenli bir yer yok.” görüşünü paylaştı.
Gazze’deki hastanelerin yüzde 70’inin artık çalışmadığını ve sağlık sisteminin çöktüğünü anlatan Christou, faal hastanelerin de İsrail’in bombardımanı nedeniyle yaralılarla dolup taştığını belirtti.
Christou, ekibinin sezaryenle doğum yapan bir kadından hastaneden ayrılmasını istemenin ne kadar şok edici olduğunu söylediğini aktardı.
Sağlık personeli ve sağlık tesislerine yönelik saldırıları kınayan Christou, “Bu ayrım gözetmeksizin işlenen cinayetlerin artık sona ermesi gerekiyor.” ifadesini kullandı.