NATO’nun 1999’daki Yugoslavya harekatıyla başlayan ve binlerce kişinin bomdarımanlarla ölmesine yol açan süreç sonucunda 2008’de Sırbistan’dan tek taraflı bağımsızlık ilan eden Kosova’daki sorunlar bitmiyor.
Sırbistan, tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Kosova’yı kendi toprağı olarak görüyor. ABD ve Batılı ülkelerin çoğu dahil olmak 100’den fazla ülke, Kosova’nın bağımsızlığını tanırken Rusya, Çin ve Avrupa Birliği’ne (AB) üye 5 ülke ise Kosova’nın bağımsızlığını tanımıyor.
Belgrad’la yakın bağlarını koruyan Kosova’daki Sırpların Priştine’deki hükümet gerginliğinin temelinde ise hükümetin Sırp nüfusun çoğunlukta olduğu kuzeyde daha fazla kontrol sağlama girişimleri yatıyor.
Son olarak Kosova hükümeti Sırbistan’ın vermiş olduğu ve Sırpların kullanmayı tercih ettiği araç plakalarını yasaklama ve zorla Kosova plakalarıyla değiştirme kararı almış bu durum 2022’nin son aylarında bölgede gerilimi tırmandırmıştı. Sırbistan ordusunun alarma geçmesi ve uluslararası baskının ardından Kosova Başbakanı Albin Kurti, plaka kararnamesini askıya almıştı.
Belirli aralıklarla karşı karşıya gelen Sırbistan ve Kosova, AB arabuluculuğunda 2011’de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak bir yol bulmaya çalışıyor.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Borrell, geçtiğimiz Mart ayında Kosova ve Sırbistan’ın iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine yönelik yol haritası üzerinde uzlaşıldığını açıklamıştı. Kamuoyunda ‘Fransız-Alman Planı’ olarak bilinen 11 maddelik anlaşmanın uygulanmasına ilişkin olarak hazırlanan anlaşma ekinin görüşüldüğü zirveye Kurti ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in yanı sıra Josep Borrell ve AB Belgrad-Priştine Diyaloğu Özel Temsilcisi Miroslav Lajcak katıldı.
Kosova’nın kuzeyinde ne oluyor?
Ancak Kosova’nın kuzeyinde çoğunlukla Sırpların yaşadığı Leposaviç, Zveçan ve Zubin Potok belediyeleri için düzenlenen seçimler krizi yeniden alevlendirdi. Kosova’daki Sırplar seçimleri boykot etme kararı aldı. Bölgede kayıtlı 45 bin 95 seçmenden sadece 1.567’sinin (yüzde 3,47) oy kullandı. Ve sonucunda 23 Nisan’daki belediye seçimlerini Arnavut siyasi partilerinin adayları kazandı.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic de 13 Nisan’da Kosova’daki Sırplarla yaptığı görüşmenin ardından boykota desteğini açıklayarak, Kosova’nın kuzeyinde oluşacak yeni yerel yönetimlerin yüzde 2 oranındaki Arnavutlar tarafından seçileceği için meşru saymayacaklarını ifade etmişti. Vucic, Kosova’daki Sırpların seçimleri boykot etmesinde sadece Priştine’nin değil, aynı zamanda Brüksel Anlaşmasının uygulanmasının ve özerklik haklarına sahip Sırp Toplulukları Cemiyetinin kurulmasının garantörü olan AB’nin de sorumlu olduğunu belirterek, “Belgenin altına imza attılar, Catherine Ashton (eski AB Yüksek Temsilcisi) imzaladı ama uygulanmadı. Ancak onlara göre 9.5 yıllık sürede her fırsatta uygulanan baskı, korkutma ve zorbalıktan yine Sırplar suçlu. Birkaç gün önce Strpce yakınlarında iki çocuk Jovanovic’i (taksi şoförü) öldürmeye çalıştı ve bu koşullarda seçimlere mi katılacağız?” diye konuştu.
Nihayetinde bölge halkı da adil olmayan seçimlerle belediyeyi yönetmek isteyen Arnavut kökenli başkanlara karşı ayaklandı. 26 Mayıs’tan itibaren Leposaviç, Zveçan ve Zubin Potok bölgelerinde belediye binalarının etrafını sarmak isteyen polis ile Kosovalı Sırplar arasında çatışmalar başladı.
NATO gücü müdahale etti
Olaylara NATO’nun Kosova’daki Barış Gücü’nün (KFOR) de katılması şiddeti artırdı. Kosova polisinin belediye binalarından çekilmesini ve yeni seçilen Arnavut belediye başkanlarının görevlerine başlamamasını talep eden Sırplar, 29 Mayıs sabah saatlerinden itibaren de Zveçan Belediyesi önünde buluştu.
Kosova polisi ve KFOR, belediye binalarını tel örgülerle çevirdi ve bölgedeki personel sayısını arttırdı. Sırplar direnince KFOR, protesto düzenleyen Sırpları biber gazı kullanarak dağıtmaya çalıştı. Bu hamle ile şiddetlenen ortamda en az 52 Sırp’ın yanı sıra İtalya ve Macaristan’dan gelen 41 KFOR askeri de yaralandı.
KFOR, Kosova’nın kuzeyinde gerginliğin yükseldiği bölgede varlığını artırdığını bildirdi.
Vucic: Sırplar ile NATO karşı karşıya geldi
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic, Kosova’nın kuzeyindeki Zveçan Belediyesi önünde Sırplar ile KFOR birlikleri arasında yaşanan arbedenin ardından başkent Belgrad’da basın toplantısı düzenledi.
Kosova’daki Sırpların, Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin “emriyle” seçilen belediye başkanlarına olan memnuniyetsizliklerini dile getirmek için toplandıklarını söyleyen Vucic, “Aylardır, Kurti’nin tek amacının çatışma olduğunu ve bölgede kan dökülmesini amaçladığını anlatmaya çalıştım. Tam da istediği gibi oldu ve Sırplar ile NATO karşı karşıya geldi” dedi.
Vucic, “KFOR, Kosova Özel Birliklerine ait araçların etrafında bulunan Sırpların dağılmasını istedi. Bu talebin yerine getirilmemesi üzerine KFOR ve Sırplar arasında arbede yaşandı. Ancak, Kosova Özel Birliklerine ait bir asker, bakın KFOR değil, diz çökme pozisyonunda elindeki tüfekle ateş açtı. İki kurşun bir Sırp’ı yaraladı. Sırplar da bunu üzerine taşlarla cevap verdi” diye de ekledi.
Sırp ordusu hazır
Vucic, Sırbistan ordusunun, Kosova sınırında “gerekli görülen” yerlerde konuşlandığına da işaret etti.
Vucic, uluslararası kurumlara da Kurti’nin yapmak istediklerini anlamaları noktasında uyarıda bulunarak, “Kosova’daki Sırpların ölmesine, sürgün edilmesine izin vermeyeceğiz. Bugün size anlattıklarımın hepsi gerçek” diye konuştu.
Quint ülkeleri olarak bilinen ABD, Fransa, İtalya, Almanya ve Birleşik Krallık da bir açıklama yayımlayarak, ‘seçilmiş’ Arnavut belediye başkanlarının, kendi topluluklarının tüm üyelerini temsil etme ve onlara hizmet etme konusundaki sorumluluklarını göstermek için itidal gösterme çağrısı yaptı.
Lavrov: Avrupa’nın merkezinde büyük bir patlama yaklaşıyor
Kosova ile Sırbistan arasındaki çatışmanın son şiddetlenmesinin ‘Avrupa’nın merkezinde büyük bir patlamaya’ dönüşebileceğine dikkat çeken Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da “Durum endişe verici, ancak Batı bir şekilde kendi fikrini ifade eden herkesi tamamen boyun eğdirmek için bir rota belirlemiş durumda” vurgusunu yaptı.
Rus bakan, ‘tüm devletler için eşit bölünmez güvenlik’ sağlayacak ve NATO’yu bölgeye hakim olma hakkından mahrum bırakacak ‘jeopolitik bir çözüme’ ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Türk Dışişleri: Kosova’nın kuzeyinde yaşanan olayları endişeyle takip ediyoruz
Türk Dışişleri Bakanlığı da Kosova’daki olaylarla ilgili bir açıklama yayınladı. Açıklamada “Yaşanan olayları endişeyle takip ediyoruz. Söz konusu olaylar bölgesel güvenlik ve istikrara zarar vermektedir. Tüm taraflara şiddet olaylarından kaçınma ve gerilimi tırmandıracak eylemlerde bulunmama çağrısı yapıyoruz” denildi.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, Kosova’nın kuzeyinde yaşanan olayların endişeyle takip edildiği, söz konusu olayların bölgesel güvenlik ve istikrara zarar verdiği belirtildi.
Tüm taraflara şiddet olaylarından kaçınma ve gerilimi tırmandıracak eylemlerde bulunmama çağrısı yapılan açıklamada, “Kosova Barış Gücü’nün (KFOR) olayların tırmanmasını engelleme yönündeki yapıcı rolünü takdirle karşılıyoruz. Çıkan olaylarda bazı KFOR askerlerinin hafif yaralandığını üzüntüyle öğrendik” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, bölgede gerilimin azaltılmasının, kalıcı barış ve istikrarın tesis edilebilmesinin yegane yönteminin, halen yürütülmekte olan diyalog sürecinde ilerleme sağlanması olduğu vurguladı.
NATO ve AB görüştü
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell ile bir süredir gerginliğin arttığı Kosova hakkında görüştü.
Kosova ile Sırbistan arasında normalleşmeyi öngören AB öncülüğündeki Belgrad-Priştine Diyaloğu’nun hemen çalıştırılması gerektiğini vurgulayan Stoltenberg, bunun barış ve normalleşme için tek yol olduğunu ifade etti.
Stoltenberg, “Priştine gerginliği düşürmeli ve tek taraflı, istikrarı bozucu adımlar atmamalı” ifadesini kullanarak, KFOR’un güvenli ortamı sağlamaya devam edeceğinin altını çizdi.
Sırbistan ile Kosova arasındaki sorunlar
Kosova ihtilafı yüzyıllara dayanıyor. Sırbistan, bölgeyi devletinin ve dininin kalbi olarak görüyor. Kosova’da çok sayıda Ortaçağ’dan kalma Sırp Ortodoks Hıristiyan manastırı bulunuyor. Sırp milliyetçileri, 1389’daki Osmanlı’ya karşı I. Kosova Muharebesi’ni ulusal mücadelesinin bir sembolü olarak görüyor.
Çoğunluğu Müslüman olan Kosovalı Arnavutlar, Kosova’yı kendi ülkeleri olarak görüyor ve Sırbistan’ı ‘işgal ve baskıyla’ suçluyor. Ayrılıkçı Arnavut milliyetçilerinin Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) adı altında 1998’de başlattığı isyana, Slobodan Miloşeviç’in liderliğindeki Belgrad’ın müdahalesine karşı NATO devreye girdi. 78 günlük bombadırmanı içeren NATO harekatı ile binlerce kişi öldü ve Belgrad’ın bölge üzerindeki kontrolü sona erdi. Daha sonra ABD’nin Balkanlardaki en büyük askeri üssü Bondsteel Kampı Kosova’da kuruldu.
Bugün de Kosova hükümetinin azınlıkta kalan Sırplara yönelik baskılarıyla sürekli gerilim ve çatışmalar yaşanıyor.