Wade Robson ve James Safechuck, her ikisi de 40’lı yaşlarında olan bu iki kişi, 1980’lerin sonu ve 1990’ların başında Jackson’ın Neverland çiftliğinde kaldıkları dönemde, yıllarca süren taciz iddialarıyla mahkemeye başvurdu.
Mahkemenin yargıçları, çocukluklarında Jackson tarafından cinsel istismara uğradıklarını iddia eden bu iki adamın, Jackson’ın şirketlerine karşı açtıkları davaları yeniden ele alabileceklerine hükmetti.
2009 yılında hayatını kaybeden Jackson’ın avukatları ise onun masumiyetini savunmaya devam ediyorlar. Bu suçlamalar, Jackson’ın ailesinin 2019 yapımı ‘Leaving Neverland’ belgeselinde ‘kamusal linç’ olarak adlandırdığı bir yapım içinde yer aldı. 2020 yılında Los Angeles’taki bir yargıç, Safechuck’ın Jackson’ın şirketlerine dava açma hakkı olmadığına ve şirketlerin kendisine karşı özel bir sorumluluk taşımadığına hükmetti. Bir yıl sonra aynı yargıç, benzer gerekçelerle Robson aleyhine bir karar verdi.
Ancak Cumhuriyet gazetesinde yer alan habere göre, Kaliforniya’daki bir temyiz mahkemesi, ‘çocukları koruma görevinin yalnızca failin sorumluluğunda olmadığına’ karar vererek bu görüşe karşı çıktı.
Mahkemenin kararında, “Yalnızca bir hissedar olması nedeniyle kurumsal davalının herhangi bir sorumluluğundan kaçınmasına izin vermek mantıksızdır. Bu nedenle, şirketler lehine verilen kararları bozuyoruz” ifadelerine yer verildi.
Safechuck ve Robson’ın avukatı Vince Finaldi, mahkemenin önceki ‘bu davalarda Kaliforniya yasalarına aykırı ve tehlikeli bir emsal teşkil edecek yanıltıcı kararları’ bozduğunu belirtti.
Jackson’ın mirasını temsil eden avukat Jonathan Steinsapir, Jackson’ın masumiyetine ‘kesinlikle inandığını’ ve iddiaların ‘tüm güvenilir kanıtlara ve bağımsız doğrulamalara aykırı olduğunu’ vurgulayarak açıklamalarda bulundu.