Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye’de kimyasal silah saldırısı mağdurlarının, bu silaha 217 kez başvurarak yüzlerce sivili katleden Beşşar Esed rejiminin yargılanmasını beklediğini belirtti.
Suriye’de sivillere yönelik hak ihlallerini belgeleyen SNHR, “Kimyasal Savaş Kurbanlarını Anma Günü” dolayısıyla “Bulunduğumuz yüzyılda kimyasal silahı en çok Suriye rejimi kullandı” başlıklı raporu yayımladı.
Esed rejiminin Suriye’deki iç savaşın başlamasının ardından muhaliflerin kontrolündeki yerleşimlere 217 kez kimyasal silah saldırısı gerçekleştirdiği anımsatılan raporda, bu saldırılarda ölenlerden 1500’den fazlasının kimlik bilgileri kaydedildiği vurgulandı.
Esed rejiminin 21 Ağustos 2013’teki Doğu Guta katliamından sonra da kimyasal silah saldırılarından vazgeçmediğine işaret edilen raporda, rejim güçlerinin söz konusu saldırıdan sonra 184 kez daha bu yolla sivilleri hedef aldığı hatırlatıldı.
Rejimin Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütüne (KSYÖ) stokunu imha etme taahhüdü vermesine rağmen sivilleri defalarca kimyasal silahla hedef aldığı belirtilen raporda, “Kimyasal silah mağdurları Esed rejiminin yargılanmasını bekliyor.” ifadesi yer aldı.
Hafızalara kazınan diğer kimyasal silah saldırıları
Uluslararası camianın gündemine oturan Doğu Guta’daki kimyasal silahlı katliamda 1400’ün üzerinde sivil hayatını kaybetmişti.
Dönemin ABD Başkanı Barack Obama, daha önce Suriye’deki kırmızı çizgisini kimyasal silah kullanımı olarak açıklamış olsa da ABD ve Rusya, alternatif bir çözümde uzlaşmıştı. Kimyasal Silahları Yasaklama Örgütüne (KSYÖ) devredilen süreçte, rejimden tüm kimyasal stokunu imha etmesi istenmişti. KSYÖ, 19 Ağustos 2014’te bu sürecin tamamlandığını duyurmuştu.
Ancak zehirli kimyasal gazlarla saldırılar düzenlemeye devam eden rejim güçleri, 4 Nisan 2017’de İdlib’in Han Şeyhun ilçesinde sivilleri kimyasal silah saldırısıyla hedef alarak, bu silahtan vazgeçmediğini gösterdi. Söz konusu katliamda 100’den fazla sivil ölmüş, 500’den fazla sivil de gazdan etkilenerek yaralanmıştı.
Birleşmiş Milletler ile KSYÖ ortak soruşturma misyonu (JIM), 19 Nisan 2017’de Han Şeyhun’da sarin gazı kullanıldığını, 27 Ekim 2017’de de saldırının rejim tarafından düzenlendiğini teyit etmişti.
AA, Haziran 2017’de kimyasal silahlı katliama ilişkin tanık ifadeleri ve görsellerin yer aldığı dosyayı, KSYÖ, BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu ve UCM’ye teslim etmişti.
7 Nisan 2017’de ise ABD, rejimin, kimyasal bombalarını taşıyan uçaklarının havalandığı Şayrat Hava Üssü’nü füzelerle vurarak sınırlı bir müdahalede bulunmuştu. Han Şeyhun ilçesi, Ağustos 2019’da Rusya’nın yardımıyla Esed rejimi güçlerinin eline geçmişti.
Hafızalara kazınan bir diğer kimyasal silah saldırısı ise Doğu Guta bölgesinin Duma ilçesinde 7 Nisan 2018’de rejim güçlerince düzenlenmişti. 78 sivilin yaşamını yitirdiği katliamda, çoğu kadın ve çocuk yüzlerce sivil de zehirli gazlardan etkilenerek tedavi gördükten sonra evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Rusya, katliamdan 5 gün sonra rejim güçlerinin Duma ve Doğu Guta’nın tümünde kontrolü ele geçirdiğini duyurmuştu.
Rusya ve Çin’in vetoları rejimin yargılanmasını engelliyor
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantılarında rejim lehine toplam 16 kez veto kullanan Rusya ve Çin, kimyasal silah saldırılarını konu alan oturumlarda ise 6 kere yine rejimi koruyacak biçimde bu hakka başvurdu.
Rusya ve Çin’in vetoları sonucunda, Esed rejiminin yargılanmasının önü kesildi.