Merkezi Japonya’da bulunan yüz tanıma şirketi Ayonix’in Kurucusu Dr. Sadi Vural, sosyal medyadaki “20’li yaşlar challenge” gibi akımların masum bir şekilde ortaya çıkmadığını belirterek, “Bu akımlar veri toplama amacıyla belli talepler üzerine ortaya çıkıyor. Elde edilen fotoğraflarla yüz tanıma sistemleri kuvvetlendiriliyor ve tanıma performansı artırılıyor.” dedi.
Vural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yüz tanıma sistemlerinin insanlara hizmet etmek amacıyla her yere uygulanabileceğini bildirdi.
Güvenlik birimlerinin bir suçluyu ya da şüpheliyi bulmak için bu sistemleri kullanırken, özel sektörün daha iyi bir servis sağlamak için verimliliği artırmaya yönelik bu sistemlerden faydalanabildiğini aktaran Vural, “Yüz tanıma ayrıca, iş yerleri, akıllı evler için girişleri anahtarsız hale getirerek kolaylaştırırken, bilgisayarlarda parolasız girişi, havalimanlarında uzun kuyrukları beklemeden hızlı geçişi sağlıyor.” dedi.
Yüz tanıma teknolojisinin gelişmesiyle “deepfake”in de geliştiğini ifade eden Vural, birçok ülkeden yapay olarak üretilmiş yüzlerin tespiti için yoğun talep aldıklarını söyledi.
“Sosyal medya akımlarıyla yüz tanıma sistemleri kuvvetlendiriliyor”
Dr. Sadi Vural, sosyal medyada “20’li yaşlar challenge” akımı ile çok sayıda kullanıcının fotoğraf paylaşımı yaptığını, bu gibi akımlardan elde edilen fotoğraflarla yüz tanıma sistemlerinin kuvvetlendirildiğini ve tanıma performansının artırıldığını vurguladı.
Paylaşılan açık verinin başka firmaların da eline geçebileceğine işaret eden Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Arama robotları ile sürekli fotoğraf toplandığını ve bu arşivin her geçen gün genişlediğini biliyoruz. ’20’li yaşlar challenge’ akımı gibi akımlarla eksik parçalar tamamlanıyor. Paylaşım yapan kişilerin yüz bilgileri kişi bazlı yorumlanırsa 20 yıl önceki değişime bakarak 20 yıl sonraki yüzün değişim analizi de oluşturulabilir. Yani 20 yıl önceki bir yüzün yapay zeka ile 60 yaşındaki halinin simüle edilebilmesinin yolu açılıyor. Bu sayede ‘deepfake’in de önü açılıyor.
İnsanların ne yaptıkları, nerelere gittikleri, ne yedikleri gibi birçok veri elde ediliyor ancak görsel tarafta veri elde etmede eksikler var. Sosyal medyadaki akımlarla bu eksikler tamamlanıyor ve hangi veriye ihtiyaç varsa akım o yönde değişiyor. Verilerin güvenli bir şekilde kullanılmasıyla topluma yararlı ürünler de ortaya çıkacaktır ancak yönetmelikler hazır değil. Yasal eksiklikler varken bu tarz akımların sadece kötü sonuçlar getireceğini düşünüyorum.”
“Bu akımlar veri toplama amacıyla belli talepler üzerine ortaya çıkıyor”
Ayonix’in Kurucusu Vural, sosyal medyadaki “20’li yaşlar challenge” gibi akımların hiçbirinin masum bir şekilde ortaya çıkmadığını belirterek, “Bu akımlar veri toplama amacıyla belli talepler üzerine ortaya çıkıyor. Bu akımlarla insanlar, verilerini eğlence adı altında kendi elleriyle teslim ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Bu verilerin yapay zekaya bağlı yüz tanıma sistemlerinin eğitimi için önemli olduğunu vurgulayan Vural, şunları kaydetti:
“Kullanıcılar, kişi hak ve güvenliklerini önemsemelerine rağmen sosyal medyada her türlü fotoğraflarını paylaşıyorlar. Bu duruma her kesimden, her meslek sınıfından insan katılıyor. Kullanıcılara bu akımlara karşı bilinçli olmalarını, akımın amacını düşünmelerini, bunun arka tarafında olabilecekleri görüp karar vermelerini öneriyorum. Tüm akımlar kötü diye bir şey yoktur ama hiçbir akım ‘insanları sadece eğlendirelim’ diye boş bir amaçla ortaya çıkmaz. Yüz tanıma teknolojisi, uzun yıllar komplo teorilerine malzeme oldu. Bu akımlar olsa da olmasa da yüz tanıma gelişiyor. İnsanlar akıllarıyla, mantıklarıyla hareket ettiği sürece bu akımların kimseye zarar vermesi mümkün olmaz.”