Avukat Dinçer, AA muhabirine UEFA’nın aldığı kararı değerlendirirken, “Merih Demiral’ın bozkurtlu gol sevinci nedeniyle UEFA tarafından resmi müsabakalardan 2 maç men edilmesi cezası açıkça fahiştir, haksızdır, hukuk sınırlarının dışındadır.” dedi.
- UEFA, milli futbolcu Merih Demiral’a 2 maç ceza verdi
- Merih Demiral’a 2 maç men cezası veren UEFA’nın çifte standardı
UEFA’nın verdiği kararın hukuki müeyyideler ve emsaller ile örtüşmediğini anlatan Dinçer, bu kararın Avrupalı yetkililer tarafından tamamen Türkiye karşıtı bir tutum ile alındığını söyledi.
Bir futbolcunun, yalnızca ülkesinin milli ve manevi değeri olan bir işaretini gol sevinci yapmasının herhangi bir cezai karşılığının olmaması gerektiğini vurgulayan Dinçer, şampiyonada pek çok müsabakada benzer örneklerin yaşandığını ve birçoğunun ceza almak bir tarafa soruşturulmasına bile gerek duyulmadığını ifade etti.
Dinçer, söz konusu emsallerden yola çıkarak şunları dile getirdi:
“İsviçreli futbolcu (Xherdan) Shaqiri, Sırbistan maçında ülkesinin sembolü olan kartal işaretini yapmıştı. Aynı şekilde Hollandalı futbolcu (Wout) Weghorst, geçtiğimiz günlerde grubun ilk müsabakalarındandı yanılmıyorsam, golünü attıktan sonra ülkesinin sembolü olan aslanı sembolize eden bir işaret yapmıştı. Bunlardan daha vahimi, ülkemizde top koşturan Dusan Tadiç, Sırbistan’ın Karadağ’a karşı oynadığı müsabakada çetnik selamı yapmıştı. Bunun zaten ne olduğunu anlatmaya bile gerek yok, bunlar soruşturmaya dahi tabi tutulmamıştı. Kartal işareti yapan Shaqiri’ye para cezası verilmişti. Daha önce de bizim futbolcularımıza milli takımda para cezası verilmişti. Türkiye’deki dayanışmayı, mücadeleyi gösteren asker selamını verdikleri için buna ilişkin bir para cezası vermişlerdi. Açıkçası bu karar beni şoke etti.”
Bellingham kararını örnek gösterdi
İngiliz futbolcu Jude Bellingham’ın oynadığı müsabakada edep dışı bir hareket yapıp ceza almasını ve söz konusu cezanın ertelenmesini örnek gösteren Dinçer, UEFA’nın Merih Demiral’a uyguladığı cezanın çifte standarda dayandığına işaret etti.
Hiçbir hukukçu, hiçbir disiplin komitesinin bu kararın haklı veya hukuk ile ilgili olduğunu anlatamayacağını ifade eden Dinçer, şu görüşleri aktardı:
“Öncelikle hukukta istikrar olmalı. Verilen kararların birbiriyle örtüşmesi gerekiyor. Burada size anlattığım önceki süreçlerde alınan bir karar veya soruşturma dahi yok. Hepsini bir kenara bırakalım, Bellingham’ın yaptığı ahlak dışı hareketi İngilizlere sorsanız, onlar bile Bellingham’ın Merih’ten daha çok ceza alacağını dile getirirdi. Burada vicdanlı olan, hukuka güvenen, eşitlik ve adaletin peşinde koşan her insan, burada çifte standardın olduğunu, ayrımcılığın, art niyetin olduğunu, Türkiye’ye karşı verilmiş siyasi bir karar olduğunu anlayacaktır. Ne Yazık ki Avrupa’da gördüğümüz ve UEFA’nın da çok hassas olduğu bir konu var özellikle ayrımcılık ve ırkçılık noktasında. Ancak burada ayrımcılık yapılan, çifte standarda uğrayan ülke de Türkiye’dir. UEFA Türkiye’ye karşı ayrımcılık içeren bir karara imza atmıştır.”
“Cezanın haksız olduğu, emsal kararlar ile ortaya konacaktır”
Türkiye’nin, cezanın kaldırılması için çabalarını sürdürdüğünü, Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi’ne (CAS) süreci taşıyacağını belirten Dinçer, Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) Merih’ten mahrum olarak maça çıkmamak için değil, yaşadığı haksızlığı, hukuksuzluğu ortadan kaldırmak için mücadele verdiğini söyledi.
Dinçer söz konusu süreç ile ilgili şöyle devam etti:
“Federasyon zaten konu ile ilgili gereken süreci başlattı, bunun da takipçisi olacaktır. Çok güzel bir savunma sunduklarını biliyorum. Burada da CAS adına iyi bir başvuru yapacaklardır. Burada öncelikle cezanın iptali talep edilecektir. Cezanın haksız olduğu, emsal kararlar ile ortaya konacaktır. Bellingham kararı buna güzel bir emsal olacak ve bu kararın adil olup olmadığını soracak. CAS’ın bu cezayı kesinlikle iptal etmesi gerekiyor.”
Türk taraftarlara provokasyon uyarısı
Dinçer, söz konusu sürecin yanı sıra cumartesi günü Berlin’de Hollanda karşısına çıkacak olan Milli Takımı desteklemeye gidecek Türk taraftarların tepkilerini göstermesi gerektiğini ancak bunu provokasyona gelmeden, hukuki zeminde yapmaları gerektiğini vurguladı.
Spor hukukçusu Anıl Dinçer, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu cezanın karşısında Türk halkı, Türk insanı olacaktır. Haklı olduğumuz bu konuda kararın karşısında, takımımızın yanında duracaklardır. Taraftarlarımız hukuk sınırları içerisinde kalarak haklı tepkilerini stadyumda ve stadyum dışında dile getireceklerdir. Onlardan tek ricamız, bu haklı konuda haksız duruma düşmeyelim. Tepkilerimizi hukuk sınırları içerisinde dile getirelim. Oyuncularımızı destekleyelim. Oyuncularımız da buna çok güzel bir karşılık verecektir. Türk halkı ve Türk futbolcuları burada çok daha fazla iştahlanmıştır. Yarına konsantredir. Ben eminim yarın çok güzel bir galibiyet alıp en güzel cevabı sahada vereceğiz.”