Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’nın ardından en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen Srebrenitsa soykırımında Sırp güçler tarafından öldürülen ve hayatta kalan akrabası olmadığı için kimliği belirlenemeyen kurbanlar yaşanan zulmün ne derece büyük olduğunu gösteriyor.
Soykırımda öldürülenlerin kemik kalıntılarına ulaşılmasında büyük çaba gösteren eski Kayıp Kişiler Enstitüsü Başkanı Amor Masovic, AA muhabirine, morglarda bekleyen isimsiz kurbanlara dikkati çekerek “Görev yaptığım dönemde bu sayı 98’di. Muhtemelen şimdi 100’ü geçmiştir.” dedi.
Masovic, “İsimsiz diye adlandırılanlar, DNA analizi yapılan ancak yaşayan yakın akrabası olmadığı için DNA’nın kan örnekleriyle karşılaştırılamadığı kişiler. Muhtemelen akrabaları da aynı kaderi paylaştı. Belki 15 yıl önce kemik kalıntısına ulaşılan ve yıllarca soğuk morg odalarında bekleyen soykırım kurbanları var.” ifadelerini kullandı.
“İsimsiz olanların da Potoçari’de mezar taşı olmalı”
İsimsiz kemik kalıntılarının sahibi kurbanların da Srebrenitsa’daki açlık, susuzluk ve zulmü yaşadığını belirten Masovic, “Onlar da soykırım kaderini yaşadı. Onlar da bugün Potoçari’de mezar taşı olanlarla yan yana kurşuna dizildi.” diye konuştu.
Masovic, isimsiz olanların da toplu mezarlardan çıkarıldığına işaret ederek “Onlar da Potoçari’de arkadaşları, sevdikleri, tanıdıklarıyla birlikte huzura kavuşmalı. Onların da beyaz bir mezar taşı olmalı. Üzerinde ‘isimsiz’ ve çıkarıldıkları toplu mezar bilgisi yer alabilir. Onlar da ruhlarına Fatiha okunmasını hak ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yaşayan bir akrabası ortaya çıktığında mezar taşı üzerindeki bilgilerin değişebileceğini aktaran Masovic, morgda bekleyen bu isimsiz kurbanlara karşı daha insani davranılması gerektiğini kaydetti.
Srebrenitsa’da en az 8 bin 372 kişi katledildi
Hollanda’nın Lahey kentindeki uluslararası mahkeme tarafından, aralarında Srebrenitsa soykırımının da bulunduğu birçok savaş suçundan müebbet hapse mahkum edilen eski Sırp komutan Ratko Mladic, 11 Temmuz 1995’te emrindeki Sırp askerlerle Srebrenitsa’yı ele geçirdi.
Sırp bayramı arifesinde Srebrenitsa’yı Sırp milletine armağan ettiklerini söyleyen Mladic, “Nihayet bu topraklarda Türklerden (bölgede Müslümanlara Türk de deniliyor) intikam alma zamanı gelmiştir.” ifadelerini kullandı.
Şehirde yaşayan siviller, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesinde bölgede görev yapan Hollandalı askerlere sığınarak hayatta kalmayı umsa da Hollandalılar istisnasız herkesi Sırp birliklerine teslim etti.
Nihayetinde yalnızca birkaç gün içinde Srebrenitsa ve civarındaki yerleşimlerden en az 8 bin 372 kişi acımasızca katledildi, çok sayıda aile sürgün edildi.
Öldürülenler farklı toplu mezarlara gömüldü
Srebrenitsa’nın Sırp askerlerin eline geçmesinin ardından Hollandalılara sığınmak istemeyen Boşnakların bir bölümü ise orman yolundan Bosna Hersek ordusunun kontrolündeki bölgeye ulaşmak istedi.
Orman yolunu seçenlerin büyük çoğunluğunun kaderi de BM üssüne sığınanların kaderiyle aynı oldu. Halk arasında “ölüm yolu” olarak da anılan orman yolundan giden binlerce Boşnak sivil, Sırpların kurduğu tuzaklarda hayatını kaybetti.
Hollandalı askerlere sığınan siviller ise ilk gecenin ardından başlarına gelecekleri anlarken, üs olarak kullanılan akümülatör fabrikasında tutulan sivillerin yanına giren Sırplar, kimlik kontrolü yapıp keyfi bir seçimle bazı erkekleri götürdü.
Ertesi gün, Hollandalı askerlerin yalnızca birkaç metre ilerisinde, üssün hemen dışında bekleyen Sırp askerleri, kadın ve çocukları otobüslere bindirdi, erkekleri ise hemen orada ailelerinden ayırdı.
Ailelerinden ayrılan binlerce erkek katledilip farklı toplu mezarlara gömülürken, kadın ve çocuklar yıllardır yaşadıkları memleketlerinden sürgün edildi.
Sırplar, erkekleri öldürerek Boşnak nüfusu yok etmeyi amaçlarken, buna da “etnik temizlik” ismini verdiler.
Bu yıl 30 soykırım kurbanı toprağa verilecek
Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.
Srebrenitsa soykırımının 28’inci yıl dönümünde de kimlik tespiti yapılan ve ailesinin onay verdiği 30 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.