Dedic, savaşın başladığı 1992’de 16 yaşında olduğunu ifade ederek, orman yolundan güvenli bölgeye nasıl ulaştığını AA muhabirine anlattı.
Srebrenitsa’da 11 Temmuz 1995’e kadar kaldığını dile getiren Dedic, “Kaçmak zorunda kaldık. Annem ve kız kardeşimin kaldığı eve geldim. Daha sonra babam ve erkek kardeşim de geldi. Orman yolundan gitmekten başka çaremiz yoktu.” dedi.
Dedic, anne ve kız kardeşinden ayrıldıklarını ifade ederek, “Güvenli bölgeye 16 Temmuz’da ulaştım. Sivillerin buraya ulaşabilmesine yardımcı olabildiğim için gururluyum. Ormanda 5 gün geçirdim.” diye konuştu.
“Akrabalarımdan 54 kişi öldürüldü”
Orman yolunda sayısız tuzak, saldırı ve zehirle karşılaştıklarını belirten Dedic, şöyle devam etti:
“Bir yerde tuzağa düştük. En zor anım oydu zira onların elindekileri biliyordum. Kaç tanesinin üzerimize geldiğini gördüm. O an panikledim. Fazla seçeneğimiz yoktu. Ya ölecektik ya da hayatta kalacaktık. Öyle bir dolu yağmaya başladı ki hepimiz bu hava muhalefetini lehimize kullandık. Yol boyunca zehir attılar. Öyle yorgun, aç ve susuzduk ki anlatamam.”
Güvenli bölgeye ulaştığında “yeniden doğduğunu” dile getiren Dedic, “Güvenli bölgeye ulaştığım 16 Temmuz’u doğum günüm olarak kutluyorum. Orman yolundaki ölüm yolunu babam ve erkek kardeşim de hayatta kalarak tamamladı çok şükür ancak akrabalarımdan 54 kişi öldürüldü.” diye konuştu.
Dedic, savaştan sonra evine 2000’de döndüğünü kaydederek, “Zor bir süreçti. Boşnaklara o dönem de birçok saldırı ve provokasyon yapılıyordu. Bugün durum çok daha iyi.” dedi.
Soykırımın 28’inci yılı
Bosna Hersek’teki savaş sırasında Birleşmiş Milletlerin (BM) “güvenli bölge” ilan ettiği Srebrenitsa, 11 Temmuz 1995’te Sırp komutan Ratko Mladic’e bağlı Sırp birliklerince işgal edildi.
İşgal üzerine BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, Sırplara teslim edildi.
Otobüs ve kamyonlara bindirilen Boşnaklardan 8 bin 372’si götürüldükleri ormanlık alanlarda, fabrikalarda, depolarda hunharca katledildi. Katledilenlerin cesetleri, ülkedeki çeşitli toplu mezarlara gömüldü.
Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz’da Potoçari Anıt Mezarlığında düzenlenen törenle toprağa veriliyor.
Boşnak sivillerin güvenli bölgeye ulaşmak için kullandıkları güzergahta ise her yıl “Ölüm Yolunda Barış Yürüyüşü” etkinliği düzenleniyor.
Bu yılki anma törenleri kapsamında kimliği tespit edilen 30 soykırım kurbanı daha Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedilecek.
Potoçari Anıt Mezarlığı’nda 6 bin 721 soykırım kurbanının kabri bulunuyor.