Sudan’da ordunun başındaki Orgeneral Abdulfettah el-Burhandevlet televizyonunda yayımlanan açıklamasında, “Geçiş döneminin başında asker ve siviller arasındaki uzlaşının 2 yıl sonra siyasi bölünme ve çatışmaya dönüşmesi yakın bir tehl, in habercisi oldu. Bu uzlaşmazlık, barışı, ülkenin ve halkın güvenliğini ve birliğini tehdit eder hale geldi.” dedi.
Bazı siyasi gruplar arasındaki anlaşmazlıklar ve iktidar mücadelesinin ırkçı ve etnik gruplaşmalara yol açtığını, halkı, kaos ve şiddete kışkırttığını ifade eden Burhan, yaşananların ciddi bir tehlike arz etmeye başladığını belirtti.
Burhan, “Sudan ordusu, geçiş sürecinin kurucusu sıfatıyla ve ulusal sorumluluğun gereği olarak, devrimin gidişatının düzeltilmesi, ülkedeki kaos ve kriz ortamının yol açtığı tehlikelerin bertaraf edilmesi için Anayasal Bildiri Anlaşması ve Silahlı Kuvvetler yasası gereğince bu kararları aldı.” ifadelerini kullandı.
Sudan’da OHAL’e giden süreç
Sudan’da 25 Ekim’de sabah saatlerinde Başbakan Abdullah Hamduk ve çok sayıda siyasetçi alıkonuldu.
Sudan Enformasyon Bakanlığı, Başbakan Hamduk’un darbeyi reddettiği için alıkonarak bilinmeyen bir yere nakledildiğini duyurdu.
Ülkenin birçok yerinde elektrik ve internet hatları kesilirken, askeri güçlerin, başkent Hartum’un Umdurman bölgesindeki radyo ve televizyon merkezini basarak çok sayıda çalışanı gözaltına aldığı bildirildi.
Darbe girişiminin ardından hükümetin sivil kanadı ve çok sayıda siyasi parti, halka sokağa inme çağrısı yaptı.
Çağrının ardından başkent Hartum’un farklı bölgelerinde bir araya gelen binlerce Sudanlı, askeri müdahaleye karşı gösteri düzenlemeye başladı.
Sudan’daki siyasi kriz
Sudan Meslek Odaları Birliği, Aralık 2018’deki “halk devrimine” sahip çıkılması ve sivil yönetime geçiş talebiyle yaklaşık 2 haftadır birçok kentte “devrimi” ve mevcut sivil hükümeti destekleyenler gösteriler düzenliyordu.
Birlik, daha önce eski Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir’in 30 yıllık iktidarına son veren kitlesel halk protestolarına öncülük etmişti.