Azerbaycan Medya Kalkınma Ajansının organize ettiği “Medyadaki küresel eğilimler ve yeni zorluklar” başlıklı forum panellerle devam etti.
“Medya etiği: Dijital ortamda gazetecilerin mesleki davranışı” başlıklı panelde konuşan Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan, sosyal medyanın 2010 yılından itibaren insanın çok yakınına kadar girdiğini, gazetecilik faaliyetleri için yoğun bir şekilde kullanılan yeni medyanın bugün artık yeni nesil için “yeni medya” olmadığını, bildikleri tek medya olduğunu söyledi.
Gazeteciliği icra ederken genç neslin ihtiyaçlarını doğru anlamak gerektiğini vurgulayan Özhan, “Bunun bir yönü eğitim, diğer yönü ise okuyucunun ne istediğine ilişkin bir husustur. Okuyucu, tabiatı gereği son derece duygulu. Bugün iletişim araçları her ne kadar geniş bir kitleye ulaşma imkanı sağlasa da okuyucu, çok kısa bir hafıza penceresinden size enerji ayırıp bakabiliyor. Bize ayırdığı vakit kısıtlı. Bu vakti çok değerli kullanmamız gerekiyor.” dedi.
Okuyucunun farklı kanallardan beslendiğine işaret eden Özhan, “Fake haberlere karşı okurlarımızın zihin yapısının nasıl çalıştığını çok iyi kavramak ve buna dönük yayıncılık yapmak gerekmektedir.” şeklinde konuştu.
Özhan, habercinin aktardığı doğruların aynı zamanda kitlesel bir sonuç oluşturması gerektiğine dikkati çekerek, “Can Azerbaycan’daki savaşta AA olarak Türkçenin yanı sıra 13 dilde yayın yaptık. Buradaki savaşı her yönüyle aktarmak için olanca çabamızla hareket ettik. Bugün gazeteciliğin canlı bir şekilde sahada nasıl yürüdüğünü ve dünyaya anlatılmasının ne kadar mühim olduğunu, hiçbir yalan haberin uzun vadede gerçek kadar uzun ömürlü olmadığını görüyoruz. Okuyucumuzu doğru tahlil ederek haberciliğimizi de buna dönük yapmalıyız.” ifadelerini kullandı.
Avrupa Haber Ajansları Birliği Genel Sekreteri Alexandru Giboi de geleneksel medyanın belirli bir gelişim kaydettikten sonra eski önemine kavuşacağı görüşünü paylaştı.
Giboi, “Fakat etik olmadan medyadan bir şey beklemek doğru değil. Burada da eğitim devreye giriyor. Gazetecilik öğrencilerinin eğitimi çok önemlidir. Herkes yazabiliyor. Burada önemli olan şudur: Gazetecilik öğrencileri, medyanın güçlü bir silah olduğunu anlamalıdır. Onlar, toplumun genel dinamiğine etki edebileceklerini bilmeliler. Burada da etik davranış ilkeleri devreye giriyor.” dedi.
TASS Genel Müdür Yardımcısı Gusman: “Şuşa, Karabağ ebedi ve ezeli Azerbaycan toprağıdır”
“Yeni medya gazeteciliğine geçiş” konulu panelde konuşan Rus Haber Ajansı (TASS) Genel Müdür Yardımcısı Mihail Gusman, Şuşa’nın kutsal bir toprak olduğunu, bu şehrin şehitlerin kanıyla geri alındığını söyledi.
Şuşa’nın kendisi için bir şehirden öte olduğunu belirten Gusman, Sovyetler döneminde Şuşa’ya yaptığı ziyaretlerden ve hatıralarından söz etti.
Azerbaycan doğumlu Gusman, Şuşa’nın işgalden kurtarıldığı haberini büyük sevinçle öğrendiğini belirterek, “Dünyada birçok kişi bu savaşın adalet savaşı olduğunu, Şuşa’nın, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu bilmiyordu fakat uluslararası hukuku bilen kişiler, bunu çok iyi bilir ki Şuşa, Karabağ ebedi ve ezeli Azerbaycan toprağıdır.” ifadesini kullandı.
TASS hakkında da bilgi veren Gusman, pandemiyle yeni zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını, teknolojik olanakların geliştirilmesi gerektiğini anladıklarını kaydetti.
Gusman, dünyanın değiştiğini, yeni realitenin oluştuğunu, bu değişimin de ilk olarak medyaya ait olduğunu belirterek, dijital basının gelirlerinin geleneksel basının gelirlerini geçtiğine dikkati çekti.
Sosyal ağlarda anonimlik, sorumsuzluk ve bilerek yapılan çarpıtmaların ciddi sorunlara neden olduğunu söyleyen Gusman, “Sosyal ağlar, tehlikeli kaynaklardır çünkü onların haberini kontrol etmek mümkün değil. Fake sözü şimdi moda. Fake gerçekten tehlikeli. Azerbaycan da fake ile yüz yüze kalıyor ve enformasyon savaşı yürütüyor. Fake ile savaşta tek silah doğru ve teyit edilmiş haberdir.” dedi.
Al Jazeera Medya Enstitüsü Eğitim Menajeri Talal Abdulkarim de medyanın herkesin güvendiği bir olgu haline gelmesi gerektiğini belirterek, bunun için gazetecilere büyük görev düştüğünü kaydetti.
Geleneksel medyanın giderek gündemden düştüğünü ve yerini sosyal medyanın aldığına işaret eden Abdulkarim, “Bunun için önlemimizi almalıyız. Zorluklara aynı zamanda fırsat gibi bakmalıyız. Müşterilerimizin farklı ihtiyaçları var. Tüm ihtiyaçlara yönelik çalışmalıyız. Sosyal medyada da var olmalıyız. İnsanlar fake haberle doğru haberin farkını anlamaları için eğitilmelidir.” diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Proje Direktörü Ersin Aydoğan da “Azerbaycan medyasının uluslararası iş birliği perspektifleri” başlıklı panelde yaptığı konuşmada TDT’nin medya alanındaki faaliyetleriyle ilgili bilgi verdi.
İş birliği alanlarında medya ve iletişimin önemli yer kapsadığını belirten Aydoğan, “Birçok ortak projemiz var. Türk dünyası olarak önümüzdeki dönemde de dezenformasyonla mücadelede, haklı davalarımızın dünya kamuoyuna duyurulmasının, ayrıca toplumlarımız arasındaki etkileşimin artırılmasında medya ve iletişim sektörüne daha çok önem vermemiz gerektiğini düşünüyorum. TDT olarak medya ve iletişim alanında iş birliğini artıracak etkinlik ve faaliyetlerimize devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.