Ayrıca, Sistan-Beluçistan eyaletinde geçen yıl başlayan bu yıl da aralıksız devam eden gösteriler, Mahsa Emini’nin ölüm yıldönümü ve Armita Geravend olayı, Rask kentinde karakola düzenlenen saldırı ile Şah Çerağ Türbesi’ne ikinci defa yapılan saldırı ülke gündeminde geniş yer buldu.
Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçiliğine 27 Ocak’ta silahlı saldırı düzenlendi. Uzun namlulu kalaşnikof marka silahla yapılan saldırıda güvenlik amiri hayatını kaybederken, iki güvenlik görevlisi de yaralandı.
Yayınlanan güvenlik kamerası kayıtlarında, saldırganın önce silahla içeri girip ateş ettiği, yaralı güvenlik görevlisinin mukavemetinden sonra dışarı çıktığı görülüyordu.
Saldırgan, dışarıdayken kapının kapanması sonrası balyozla kapıyı kırmaya çalışmış, başarılı olamayınca silahla tekrar kapıya ve pencerelere ateş etmişti.
Güvelik görevlisinin kapıda bulunan arabasını ateşe vermeye çalışan saldırgan, alevlerin kendine sıçraması nedeniyle bunda başarılı olamamıştı. Yaklaşık 20 dakika süren olay, saldırganın güvelik görevlilerine teslim olması ile son bulmuştu.
Azerbaycan olayı terör saldırısı olarak nitelendirirken İran ise bunun bir terör saldırısı olmadığını kişisel nedenlerle yapıldığını savundu.
Söz konusu saldırı sonrası Azerbaycan, Tahran’daki büyükelçiliğinin faaliyetlerini durdurarak diplomatlarını geri çağırdı. İki ülke arasında çok sayıda görüşme yapıldı ancak Azerbaycan’ın Tahran Büyükelçiliği 2023 yılında faaliyetlerine başlamadı.
Tahran ile Riyad arasında 7 yıl sonra diplomatik ilişkiler başladı
Tahran- Riyad ilişkilerini normalleştirmek için 6 Mart’ta Çin’in başkenti Pekin’de Çinli yetkililerin aracılığıyla müzakerelere başlayan İran ve Suudi Arabistanlı üst düzey güvenlik yetkilileri, 10 Mart’ta anlaşmaya vardı.
İki ülke arasında 7 yıl sonra varılan anlaşma, (eski) İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, Suudi Arabistan Ulusal Güvenlik Danışmanı Musaad bin Muhammed el-Ayban ve Çin’in en kıdemli diplomatı Çin Komünist Partisi (ÇKP) Merkezi Dış İlişkiler Komisyonu Direktörü Vang Yi’nin katıldığı törenle imzalandı.
İran ve Suudi Arabistan arasında 2 ay içerisinde diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçilikler ile temsilciliklerin karşılıklı olarak yeniden açılması konusunda anlaşıldı.
İran’ın Riyad Büyükelçiliği 6 Haziran’da, Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçiliği de 9 Ağustos’ta açıldı. Suudi Arabistan Büyükelçiliği binasında devam eden tamiratlar nedeniyle Tahran’daki bir otelin 2 katı elçilik binası olarak tahsis edildi.
Bölgesel hakimiyet için zaman zaman birbirlerine karşı destekledikleri gruplar üzerinden vekalet savaşları yürüten İran ve Suudi Arabistan arasındaki mücadele, son yıllarda başta Bahreyn, Yemen ve Suriye olmak üzere bölgedeki krizler nedeniyle giderek artmıştı.
Suudi Arabistan’da 2 Ocak 2016’da aralarında Şii din adamı Nimr en-Nimr’in de bulunduğu 47 kişi “terör” suçlamasıyla idam edilmesi gerilimi tırmandırmıştı.
İdamlara tepki gösteren İranlı yetkililerin peş peşe yaptığı açıklamaların ardından Suudi Arabistan’ın Tahran Büyükelçiliği ve Meşhed kentindeki konsolosluk binası, İran’daki göstericiler tarafından ateşe verilmişti.
Bu saldırıların ardından Suudi Arabistan yönetimi, 3 Ocak’ta İran ile diplomatik ilişkilerini kesmiş, Mart 2015’te başlayan Yemen’deki kriz nedeniyle iki ülke arasındaki gergin diplomatik ilişkiler tamamen durmuştu.
Körfez ve Arap ülkelerinin çoğu ile Sudan da Ocak 2016’da Riyad’ın Tahran’la ilişkileri kesme kararını destekleyerek İran ile diplomatik bağlarını kestiğini duyurmuştu.
Pekin’de varılan anlaşma ile 7 yılın ardından ilişkilerin normalleşmesi için karşılıklı adımlar atıldı. Diplomatik misyonların açılmasının yanı sıra ilişkileri ilerletmek için ekonomik, ticari kültürel alanlarda görüşmeler yapıldı.
Sudan ile ilişkilerde normalleşme adımları
Suudi Arabistan’la ilişkilerin normalleşmeye başlamasının ardından Sudan Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü, 9 Ekim’de yaptığı yazılı açıklamada, Sudan ve İran’ın bir dizi üst düzey temas gerçekleştirdiğini, her iki ülkenin çıkarlarına hizmet etmek amacıyla aralarındaki diplomatik ilişkileri yeniden başlatma kararı aldığını aktardı.
İslam İşbirliği Teşkilatına (İİT) üye ülke liderlerinin Gazze’deki durumla ilgili olağanüstü toplantısına katılmak üzere Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’a giden İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, zirvenin oturum aralarında Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile görüştü.
İki lider, İran ile Sudan arasında diplomatik misyonların yeninde açılması ve ilişkileri genişletme konusunda hazır olduklarını dile getirdi.
Reisi-Burhan görüşmesi, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 2016’da kesilmesinden sonra devlet başkanları arasında gerçekleşen ilk yüz yüze buluşma oldu.
Mısır ile ilişkilerde normalleşme çabaları
İran ile Mısır arasındaki diplomatik ilişkiler, 1979’da Kahire’nin İran’ın devrik Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’ye iltica hakkı tanıması ve İsrail ile Camp David Barış Anlaşması’nı imzalaması nedeniyle kopmuştu.
O tarihten bu yana iki ülke arasındaki ilişkiler genellikle düşük düzeyde kalmıştı.
Reisi hükümeti döneminde, İran ve Mısırlı yetkililer farklı zamanlarda yaptıkları açıklamalarda ilişkilerin geliştirilmesine yönelik olumlu mesajlar verdiler.
Söz konusu mesajların ardından İİT’ye üye ülke liderlerinin Gazze’deki durumla ilgili olağanüstü toplantısına katılmak üzere Riyad’a giden İran Cumhurbaşkanı Reisi, zirvenin oturum aralarında Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile görüştü.
İki lider, ilişkilerin geliştirilmesinin önünde bir engel görmediklerini, normalleşme sürecinin takibi için ilgili bakanları görevlendirdiklerini ilan etti.
Reisi-Sisi görüşmesi, İran ve Mısır devlet başkanları arasında yaklaşık 11 yıl sonra gerçekleşen ilk yüz yüze görüşme oldu. Son görüşme darbe ile görevden alınan Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad arasında Şubat 2013’te yapılmıştı.
Mahsa Emini’nin ölüm yıl dönümü ve Armita Geravend olayı
İran’da zorunlu başörtüsü uygulamasını ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Emini’nin polis nezaretinde hayatını kaybetmesi Eylül 2022’de ülkede geniş eylemlerin başlamasına neden olmuştu.
İran’daki 1979 devriminden sonra, yönetimin karşılaştığı en büyük zorluklardan biri olarak nitelendirilen gösteriler 4 ay devam ederken 500’den fazla kişi de hayatını kaybetmişti.
Bu yıl eylül ayında da gösterilerin olma ihtimaline karşı hükümet geniş kapsamlı önlemler aldı. Beklenildiği gibi geniş katılımların olmaması yönetime rahat bir nefes aldırırken 1 Ekim’de Tahran’da metroya binen lise öğrencisi 16 yaşındaki Armita Geravend’ın metroda darbedildiği iddiası eylem çağrılarına sebep oldu.
İranlı yetkililer, Geravend’ın metroya bindikten sonra tansiyonunun düşmesi nedeniyle baygınlık geçirince kafasını vagonun yan tarafına çarptığını ve hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındığını açıkladı.
Diğer yandan muhalif kaynaklar ise ülke gündemine oturan olayda, genç kızın zorunlu başörtüsü kurallarına uymadığı için fiziksel saldırıya uğradığını ve bu sırada bilincini kaybettiğini öne sürdü.
Yayımlanan güvenlik kamerası görüntülerinde, metro istasyonunda arkadaşları ile vagona bindikten saniyeler sonra bir genç kızın, bir grup tarafından trenden indirildiği ve hareketsiz durduğu görüldü.
Geravend, komada 28 gün süren yaşam mücadelesinin ardından hayatını kaybetti. Yeni bir “Mahsa Emini vakası” olarak sunulan olayın ardından ailesi bunun bir kaza olduğunun kanıtlandığını açıkladı. Gösteri için yapılan çağrılar ise toplumda geniş bir karşılık bulmadı.
Sistan-Beluçistan’daki protestolar ülkedeki en uzun soluklu gösterileri oldu
İran’da 2023 yılında yaşanan en önemli olaylardan biri de Sistan-Beluçistan eyaletinde aralıksız devam eden gösteriler oldu.
Sistan-Beluçistan’da, 2022’de ülkedeki Mahsa Emini protestolarına destek vermenin yanı sıra eyalete bağlı liman kenti Çabahar’da 15 yaşındaki bir kız çocuğunun bir polis memuru tarafından cinsel tacize uğradığı iddiası tepkiyle karşılanmıştı.
Sünnilerin yoğun nüfusa sahip olduğu eyalet, 30 Eylül 2022’de cuma namazı sırasında protestocular ile İran güvenlik güçleri arasında yaşanan, “Kanlı Cuma” olarak bilinen ve çok sayıda can kaybına yol açan olaylara sahne oldu.
Takip eden gösterilerde de yine güvenlik güçlerinin müdahalesi söz konusu oldu.
Mahsa Emini olayı, taciz ve protestolarda insanların öldürülmesi gibi olaylar bir araya gelince eyaletteki protestolar da aralıksız devam etti.
Söz konusu protestolar 2023 yılında da her cuma namazı sonrası sürdürüldü. Gösteriler, İran’daki 1979 devrimi sonrası ülkede yapılan en uzun soluklu protesto olarak kayda geçti. Gösterilerin 2024 yılında da devam etmesi bekleniyor.
Sistan-Beluçistan’da karakola saldırı
İran’ın büyük çoğunlukla Sünnilerin yaşadığı Sistan-Beluçistan eyaletinin Rask kentindeki bir polis merkezine 15 Aralık’ta silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 11 emniyet görevlisi hayatını kaybederken 7 kişi de yaralandı.
Saldırıyı Sistan-Beluçistan eyaletinde faaliyet gösteren “bölgedeki Sünni Beluç halkın haklarını savunduğunu” öne süren ve ülkede terör örgütü olarak kabul edilen “Ceyşul Adl” isimli örgüt üstlendi.
Şah Çerağ Türbesi’ne silahlı ikinci saldırı
Ağustos ayında, İran’daki en önemli türbelerden olan ve Şiiler için kutsal sayılan Şiraz şehrindeki Şah Çerağ Türbesi’ne silahlı saldırı gerçekleştirildi, saldırıda 2 kişi hayatını kaybetti.
Şah Çerağ Türbesi’ne geçen yıl ekim ayında da silahlı saldırı düzenlenmiş, saldırı sonucu 13 kişi hayatını kaybetmişti. Bu saldırının faillerinden ikisi, 8 Temmuz 2023’te idam edildi.