Küçük Menderes Havzası’nda yer alan, büyük kısmı sazlıklarla kaplı olan ve bu sayede canlılar için barınma ve üreme alanı oluşturan göl, sazan, İzmir kefesi ve tatlı su kefali gibi 12 çeşit balık türünü barındırıyor.
Balık yoğunluğuna paralel kuş popülasyonu da iyi durumda olan gölde sakarmeke, bahri, küçük karabatak, büyük ak balıkçıl, flamingo ve su tavuğu gibi 26 farklı kuş türü görülüyor.
Küresel ısınmaya bağlı olarak suyu azalmasına rağmen geleneksel yöntemlerle avcılığın yapıldığı gölde yetişen balıklar, bölgedeki ailelere geçim kapısı oluyor.
Birçok ailenin yıllardır balıkçılık yaparak gölden geçimini kazandığı Belevi Mahallesi’nde yaklaşık 15 yıl önce Belevi Su Ürünleri Kooperatifi kuruldu.
Balıkçılar bu kapsamda tuttukları balıkları kooperatifi teslim edip, komisyon alıyor.
Günün ilk ışıklarıyla açıldıkları gölde “vira bismillah” diyerek ava çıkan balıkçılar, kıyıya demirledikleri emektar teknelerinde kıyafetlerini giyip hazırlıklarını yaptıktan sonra göle açılıyor.
Kürek çekerek bir gün önce göle bıraktıkları ağa usul usul ilerleyen balıkçılar, ne çıkarsa “Allah bereket versin” deyip yakaladıkları balıkları kooperatife teslim ediyor.
Balıkçılar “en büyük” zorluğu soğuk günlerde yaşıyor. Soğuk hava şartlarında avcılık yapmanın çilesini fazlasıyla hisseden balıkçılar, buna rağmen işlerini severek yapmaya devam ediyor.
Gölün eşsiz manzarası eşliğinde ava çıkan balıkçılar arasındaki Demet Türel de eşi Nurdoğan Türel’e yardımcı oluyor.
“7-8 aile buradan geçimini sağlıyor”
İlerleyen yaşına rağmen sandalla göle açılan 71 yaşındaki Hüseyin Uçmaz, AA muhabirine, uzun yıllardır bu gölde balıkçılık yapıldığını, kendisinin de küçüklüğünden itibaren bu işin içinde olduğunu söyledi.
Gölü korumak ve balıkçılığı daha iyi yapmak adına kooperatifi kurduklarını anlatan Uçmaz, “Bu sayede nizamlı çalışmaya gayret ediyoruz. Bizim burada 1 Haziran’da sezon başlar, akşama doğru 5-6 gibi ağ atarız, sabah geliyoruz ‘Ya nasip’ deyip ne çıkarsa alıp geliyoruz. Bu işlem her gün böyle devam ediyor. Allah bereket versin bugün de 15 kilo civarında balık geldi. Çok şükür bize yetiyor, çocuklarımıza, torunlarımıza bakalım yeter. İşimiz zor tabii ama zevk aldığım için yorulduğumun farkına varmıyorum.” şeklinde konuştu.
Emekli öğretmen olan kooperatifin yönetim kurulu üyesi 55 yaşındaki Halis Güldem ise çocukluğundan beri bu gölde balıkçılık yaptığını ve yöredeki birçok ailenin de burada geçimini sağladığını söyledi.
Geçmişte gölü besleyen kaynakların daha fazla olduğunu belirten Güldem, bu anlamda gerekli çalışmalar yapılarak buranın koruma altına alınması gerektiğini dile getirdi.
Güldem, kuraklık ve çevresel faktörler nedeniyle Belevi Gölü’nde suyun yıl geçtikçe azaldığını ifade ederek, “Böyle giderse Belevi Gölü diğer kuruyan göller gibi kurumaya mahkum.” dedi.
Bölgede balıkçılığı geliştirmek adına 15 yıl önce su ürünleri kooperatifini kurduklarını ve bu anlamda çalışmalarının etkili bir şekilde devam ettiğini vurgulayan Halis Güldem, şunları kaydetti:
“25 üyemiz var. 7-8 aile buradan geçimini sağlıyor. İlgili kurumların destekleriyle burada balıklama çalışmaları yapılıyor. Bu yıl bekliyoruz, bir talebimiz oldu 350 bin sazan yavrusu gelecek. Burada balıklar yavruluyor ama karabatak dediğimiz kuş biraz fazla olduğundan yavru balığa pek göz açtırmıyor. O yüzden muhakkak balıklama yaparak bu doğal hayatı sürdürmeye çalışıyoruz. Burada balıkçılık, arkadaşlarımız akşam üzeri ağlarını bırakıyorlar, sabah bu uzatma ağları gelip topluyor. Üzerinden ne çıkarsa ‘Allah bereket versin’ deyip kooperatife teslim ediyorlar. Kooperatif de ilgili yerler onu satıyor. Bunlar da üzerinden komisyon alıyorlar. Balık verimliliği suyla ilgili olan bir olay. Eğer su seviyeleri, düzgün seviyelerde kalırsa muhakkak balık verimi de artar ama bu şekilde azalırsa balık verimliliği de azalıyor. Bunun için yetkililerin bununla ilgili çalışma yapmasını istiyoruz.”