Taliban 1996’da Afganistan’daki yönetimi ele geçirdiğinde Bamyan vilayetindeki 1500 yıllık tarihi Buda heykellerini dinamitlerle parçalaması dünyada tepkilere yol açmıştı. Ülkede 15 Ağustos’ta bir kez daha kontrolü ele alan Taliban’ın tarihi eserlere ilişkin tutumu merak konusu olmuştu.
Yaklaşık 37 yıldır Afganistan Ulusal Müzesi’nde çalışan Muhibzade, bir ay önce ziyaretçilerine kapılarını açan müzeyle ilgili AA muhabirine bilgi verdi.
Muhibzade, Afganistan’da ilk müzenin 1919 ila 1929 yıllarında ülke emiri Emanullah Han döneminde başkent Kabil’deki Baği Bala (Yukarı Bahçe) bölgesinde bir binada kurulduğunu, söz konusu binada kraliyet ailesine ait mücevherlerin, el yazması kitapların, bayrak ve el dokuması giysilerin sergilendiğini belirtti.
Baği Bala’daki müzenin yaklaşık 60 yıl önce bugünkü ulusal müzeye taşındığını anlatan Muhibzade, “Emanullah Han, Afganistan’daki tarihi yerlerde arkeolojik araştırmalar yapmak üzere dönemin Fransa hükümetiyle anlaşmıştı. Bu kazılardan çıkan parçalar buraya getirildi. Yüz bin adet tarihi eseri koruyorduk. 1992-1995 yıllarındaki iç savaş döneminde hem müze binası hem de eserler çok zarar gördü. Bina bombalandı, binlerce eser bu dönemde yurt dışına kaçırıldı.” dedi.
Muhibzade, mevcut müze binasındaki yer sınırlılığı nedeniyle tarihi eserlerin bir kısmının sergilenemediğini ve depolarda tutulduğunu dile getirerek, “Eski devlet başkanı Hamid Karzai döneminde yurt dışına kaçırılan eserlerin yurda dönmesi için çok çaba gösterdik. Çabalarımız sonuç verdi ve 10 bin civarındaki tarihi eseri ülkeye getirdik.” diye konuştu.
Yaklaşık 4 ay önce ülkede kontrolü ele alan Taliban yönetiminin müzeyle ilgili tutumuna değinen Muhibzade, “Taliban yönetiminin iktidarı ele geçirdiği ilk günlerde müze kapanmıştı fakat Taliban yönetimi müzeye veya tarihi eserlere hiçbir zarar vermedi.” şeklinde konuştu.
Bir asır önce kurulan müzenin yerleşkesinde 10’dan fazla silahlı Taliban mensubu nöbet tutuyor.
“Sanat eserlerini koruyan insanlar olarak anılmak istiyoruz”
Müzeyi gezen ziyaretçilerden Kabil dışından gelen medrese hocası Muhammed İshak Hanefi, müzedeki eserlerin korunması gerektiğini söyledi.
Hanefi, “Bu tarihi eserleri görmek için birkaç arkadaşla Celal Abad’dan geldik. Bu eserler sadece bize ait değil, tüm İslam dünyasına aittir. Bu eserleri korumalıyız. Dünyada sadece savaşla değil, kültür ve sanat eserlerini koruyan insanlar olarak anılmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Buradaki eserler, medeniyetimiz ve tarihimizin nişaneleridir”
Müzeye öğrencilerini getiren Hatemun Nebiyyin Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Dr. Gulamrıza Resuli ise Afganistan Ulusal Müzesi’ndeki eserlerin Afganistan medeniyetinin nişaneleri olduğunu vurguladı.
Resuli, “Banka paraları konulu dersimiz var. Bu çerçevede her yıl öğrencilerimizi müzeye getirip tarihi ve milli paralarımızı tanıtmaya çalışıyoruz.” dedi.
Öğrencileri müzeye getirmelerindeki amacı, “yeni nesle kültür ve geçmiş tarihlerini tanıtmak” olarak açıklayan Resuli, “Buradaki eserler, bizim medeniyetimiz ve tarihimizin nişaneleridir. Yeni neslimiz kendi tarihlerini tanımalı ve kimlikleri hakkında bilgi sahibi olmalıdır. Geçmiş tarihlerinden haberdar olarak İslam kültürünü ilerilere taşımalıdırlar.” diye konuştu.
Resuli, bu müzede Kuşan İmparatorluğu (M.S.30-375), Ahameniş İmparatorluğu (M.Ö 550-M.Ö. 329) ve İslam tarihine ait eserlerin yer aldığına işaret ederek, “Afganistan bugün olduğu gibi geçmişte de birçok millet ve kavimlerin yaşadığı bölge olmuştur. Tüm dünyaya şunu söylemek isterim ki biz kendi kültür ve kültür bilincimizden vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Üniversitenin Hukuk Fakültesi 3. sınıf öğrencisi Maharen Mili ise “Müzeyi gezdikten sonra, böylesi zengin tarih ve kültürel geçmişe sahip bir ülke vatandaşı olmaktan gurur duydum. Bu tarihi eserlerimizin tüm dünya insanları tarafından görülmesini isterim.” ifadelerini kullandı.