Afganistan’da 20 yıllık ABD işgalinin sona ermesi ve Taliban’ın ülkenin büyük bir bölümünde kontrolü ele almasının ardından tüm gözler ülkenin zengin yer altı kaynaklarına çevrildi.
Pentagon’un 2010 yılındaki bir toplantı tutanağında “Nadir minerallerin Suudi Arabistan’ı” olarak nitelendirilen Afganistan, doğal gaz, petrol, kömür, bakır, gümüş, altın, kobalt, kükürt, kurşun, çinko, demir cevheri, tuz, nadir toprak elementleri, değerli ve yarı değerli taş yataklarıyla dünyanın en zengin mineral rezervlerine sahip bulunuyor.
ABD Jeolojik Araştırmalar Enstitüsüne göre, Afganistan’ın Badahşan, Tahar, Zerekşan, Ketevaz, Kundalan ve Çayıkayı dağlık bölgelerinde önemli altın rezervleri bulunuyor. Ülkedeki bakır rezervlerinin yoğun olduğu bölgeler de Belhab, Zerekşan, Kundalan, Düser-Şida, Mes Ayna ve Çayıkayı dağlık bölgesi olarak sıralanıyor. Ayrıca Nuristan ilinde de önemli lityum rezervi yer alıyor.
Öte yandan Özbekistan sınırındaki Kunduz, Cevizcan ve İran sınırındaki Herat illerinde de önemli gaz ve petrol yatakları bulunuyor.
The Diplomat dergisinde geçen yıl yayımlanan bir makaleye göre, Afganistan’daki minerallerin ve nadir toprak elementlerinin değerinin 1-3 trilyon dolar olduğu tahmin ediliyor.
Ülkedeki istikrarsızlık, erişilmesi güç dağlık arazi yapısı, yetersiz altyapı ve ulaşım ağı, bu kaynakların çıkarılmasının önündeki engeller olarak sıralanıyor.
Çin Afganistan’daki ağırlığını yeniden artırabilir
Taliban’ın kontrolü ele almasıyla daha önce istikrarsızlık ve güvenlik endişeleri nedeniyle ülkede yatırımlarına ara veren Çinli şirketler de yeniden bölgeye dönmeyi planlıyor.
ABD’nin 20 yıllık işgaline son vermesi ve Taliban’ın Afganistan’ın başkenti Kabil’e hakim olmasından sadece birkaç saat sonra, Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hua Chunying, “Afganistan’da barışın yeniden sağlanması ve ülkenin yeniden inşası” için gerekli adımları atmaya hazır olduklarını ifade etmişti.
Çin, 2007’de Afganistan’ın Mes Ayna bölgesindeki bakır madenine özel erişim sağlamak için Afgan hükümetiyle milyarlarca dolarlık anlaşma imzalamıştı.
China Metallurgical, 2008 yılında Jiangxi Copper ile birlikte söz konusu bölgedeki madenin 30 yıl işletme hakkını 2,9 milyar dolarlık ihaleyle kazanmıştı. Anlaşma kapsamında, çıkarılan bakırı Afganistan’daki Mezar-ı Şerif’e ve Özbekistan’ın demir yolu ağı aracılığıyla Pekin’e taşımak için yeni bir demir yolu ağı inşa edilmesi planlanıyordu ancak proje hayata geçirilemedi.
Afganistan’daki maden rezervleri yatırım için çekici unsur
Viyana Enerji Araştırma Grubu Kurucusu Fereydoun Barkeshli, AA muhabirine yaptığı açıklamada, lityum dahil ülkenin sahip olduğu önemli maden rezervlerinin herhangi bir ülkeyi bölgeye çekmek için yeterli olduğunu söyledi.
Afganistan’daki nadir ve stratejik maden kaynaklarının varlığının yeni ortaya çıkan bir konu olmadığını belirten Barkeshli, “Söz konusu maden rezervleri ABD’nin ülkeyi ilk işgal ettiğinde gündeme gelmişti. ABD ülkeden çekildi ancak Çin, Rusya, Türkiye, Hindistan gibi bölgede yükselen güçler, boşluğu doldurmak için ciddi rakipler olarak öne çıkabilir. Ayrıca, Taliban 20 yıl öncesine göre daha iyi bir Afganistan devraldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Barkeshli, Dünya Bankası tarafından yapılan çalışmalara göre, 2000-2017 döneminde Afganistan’da kişi başına düşen milli gelirin 1190 dolardan 2 bin 34 dolara, elektriğe erişimin yüzde 22’den yüzde 98’e, ortalama yaşam süresinin 56’dan 65’e, internete erişimin sıfırdan yüzde 11,5’e, okuma yazma oranın ise yüzde 23’ten yüzde 48’e yükseldiğini aktardı.
Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan doğal gaz boru hattı
Barkeshli, yapımına 2015 yılı sonlarında başlanan ve Türkmenistan doğal gazını Afganistan üzerinden Pakistan ve Hindistan’a taşıyacak Türkmenistan-Afganistan-Pakistan-Hindistan (TAPI) doğal gaz boru hattı projesinin fizibilite çalışmalarının Asya Kalkınma Bankası tarafından yapıldığını anlattı.
Bu hatla Türkmenistan’dan Afganistan’a ve ardından Pakistan ve Hindistan’a 1814 kilometrelik ve 56 inçlik boru hattı üzerinden yılda 33 milyar metreküp gazı taşınmasının planlandığını dile getiren Barkeshli, “ABD’nin Afganistan’ı işgal etmesiyle Afganistan’daki siyasi durum keskin bir şekilde değişti. Taliban şimdi tekrar Kabil’de. TAPI’nın yakın bir gelecekte olmasa da hayata geçirilmesi ihtimali yeniden gündeme gelebilir.” değerlendirmesinde bulundu.