Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilci Yardımcısı Ayşegül Selışık, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının tarım ve gıda sektörü üzerinde büyük baskı yarattığını belirterek, “Arz zincirlerindeki kesintiler ve karantina önlemleri gıda kaybı ve israfında önemli artışlara neden oldu.” dedi.
Selışık, AA muhabirine, Kovid-19 salgın sürecinin, gıda ve tarım üretiminin ülkeler için ne kadar önemli ve stratejik bir zorunluluk olduğunu herkese hatırlattığını söyledi.
Salgının verdiği zararın nüfus yoğunluğunun büyük olduğu şehirlerde daha çok hissedildiğini ifade eden Selışık, şehirlerin yoksul ve korunaksız yerleşim yerlerinin bundan daha fazla etkilendiğini bildirdi.
Selışık, salgından en çok etkilenen ülkeler arasında Çin, ABD, İspanya, İtalya ve Fransa’nın yer aldığına işaret ederek, şöyle konuştu:
“Bu ülkeler aynı zamanda, tarımsal üretim, ihracat ve ithalat bakımından dünyada başı çekiyor. Bu nedenle salgının tarım ve gıda sektörüne etkileri küresel boyutta ve olumsuz oluyor. Kovid-19, tarım ve gıda sektörü üzerinde büyük baskı yarattı. Arz zincirlerindeki kesintiler ve karantina önlemleri, gıda kaybı ve israfında önemli artışlara neden oldu.”
Salgınla birlikte gelir düşüşleri ve gıda fiyatlarında yükselişler yaşandığını vurgulayan Selışık, bazı ülkelerin ciddi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya kaldığını dile getirdi.
“Açlık sınırında yaşayan insan sayısı 132 milyon arttı”
Selışık, pandeminin etkisiyle 690 milyon olan açlık sınırında yaşayan insan sayısına 132 milyon kişinin daha eklendiğine dikkati çekerek, küresel düzeyde gıda yardımı almak zorunda olan ve akut açlık kriziyle yaşamak zorunda kalan insan sayısının ise 135 milyonu bulduğunu aktardı. Selışık, Dünya Bankası raporlarına göre 100 milyon insanın aşırı yoksulluğun pençesine sürüklendiğini ifade etti.
Çoğunluğu Afrika ve Asya’da olmak üzere 27 ülkenin ciddi bir gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğunu belirten Selışık, “Zaten kırılgan olan gruplar pandemiden daha fazla etkilendi. Sudan, Yemen, Sahil Afrika, küçük ada ülkeleri en çok etkilenen ülkelerin başında geliyor. Bu ülkeler dışarıdan gıda yardımına bağımlı durumdalar. Ülkeler haricinde, küçük aile çiftçileri, göçmenler ve mevsimlik tarım işçileri de bu krizin en büyük mağdurları arasında yer aldı.” değerlendirmesinde bulundu.
Selışık, Türkiye’nin de salgın nedeniyle yaşanan küresel dalgalanmalardan etkilendiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de gıda arzı ve güvenliğinde kısa ve orta vadede sıkıntı beklenmiyor. Türkiye; Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya’nın en büyük gıda tedarikçilerinden biri. Nakliye yolları tıkanırsa üretici de olumsuz etkilenecek. Türkiye’de Kovid-19 başladıktan sonra gıda üretimi ve erişiminde bir kesinti olmamasına rağmen tarımsal ürünlerin fiyatı artış eğiliminde. Döviz kurunun salgın döneminde yükselmesi, gübre, ilaç ve yem gibi ithalata bağımlı bazı önemli girdilerde fiyat artışlarına yol açtı. Yeterlilik derecelerine göre, Türkiye’de salgından olumsuz etkilenebilecekler; tahıllar, buğday, mısır, baklagiller, ayçiçeği. Yurt içi meyve sebze piyasalarında ciddi bir arz açığı oluşması beklenmiyor.”