İslahiye ilçesindeki Taşlıgeçit Höyüğü’nde Tahta Köprü Barajı Kurtarma Kazıları projesi kapsamında 2019 yılında Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle yüzey alan çalışması yapıldı.
Bin 600 metrekare alanda yapılan kurtarma kazısında Taşlıgeçit Höyüğü’nün MÖ 2 bin yıllarında orta ve genç tunç çağlarında önemli bir kent yerleşkesi olduğu ve kuzey levent koridoruna ışık tutacağı belirtildi.
Arkeolog ve akademisyenlerden oluşan 20 kişilik teknik ekip ve 65 işçi ile başlatılan kazılarda, Roma dönemine ait parfüm şişesi, tandır, hayvan iskeletleri ve insan uzuvları ile yüzlerce küp parçası bulundu.
‘En az 2-3 yıl devam edecek’
Taşlıgeçit Höyüğü’nün Roma dönemine tarihlendiğini ifade eden Gaziantep Müze Müdürü Özgür Çomak, “Taşlıgeçit Höyüğü’nde kazı çalışmalarımız devam etmektedir. Höyük kazıları yavaş yürüyen, dikkat ve özen gerektiren kazılar. En son Taşlıgeçit Höyüğü’nde 2009-2010 yıllarında kazı çalışması olmuştu. Bu kazı çalışmalarında bölge Demir Çağı olarak adlandırılmıştı. Bu kazılarımızla birlikte çıkan buluntular ile buranın Roma dönemine ait çok önemli kompleks yapısına ulaştık. Kazı çalışmaları sonunda planlarda ortaya çıkacak. Burası Roma döneminde başlayan, daha alt tabakada Orta Çağ ve Demir Çağı olmak üzere bütün dönemleri kapsayacak şekilde önemli buluntu verici ve önemli tarihlendirme yapılan bir alan. Taşlıgeçit Höyüğü bu bölgedeki en önemli çalışma alanlarından birisi, en az 2 veya 3 yıl kazı çalışmaları devam edecek” dedi.
‘Şiddetli deprem sonucu yıkılmış olduğunu anladık’
Gaziantep Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Atilla Engin de Roma dönemine ait büyük bir yapının niteliğini anlamak için çalışmaların devam ettiğini belirterek, “2019 -2020 yılında bölgede yaptığımız yüzey çalışmasının sonrasında Tahta Köprü Barajı kurtarma kazıları projesi kapsamında Gaziantep Müzesi Başkanlığı’nda Gaziantep Üniversitemizin bilimsel danışmanlığında yürütülmekte. Taşlıgeçit Höyüğü özellikle MÖ 2 bin yılında Orta ve Genç tunç çağlarında önemli bir kent yerleşmesi, içinde bulunduğumuz kuzey levent koridoruna ışık tutacak önemli bilgileri barındırıyor. Bu yapıların Roma dönemine ait olduğu büyük bir kompleks yapının mekanların oluşturduğu ve şiddetli bir deprem sonucu yıkılmış olduğunu anladık. Depremin sebebi olarak buranın birinci derece fay hattı olmasını etken görüyoruz. Roma dönemine ait büyük bir yapının niteliğini anlamaya yönelik çalışmalar devam ediyor. Bin 600 metrekare alanda kazı çalışmaları yürütülüyor” diye konuştu.