Tayvan ajansı CNA’nın haberine göre, Taipei’de Başkanlık Sarayı’nda düzenlenen törende Meclis Başkanı Han Kuo-yu, Tayvan’daki hükümetin devamı olduğunu ileri sürdüğü “Çin Cumhuriyeti”nin mührünü Lai’ye sundu.
Görevi devreden eski lider Tsai Ing-wen’in de katıldığı törende eski Başkan Yardımcısı Lai ve onunla birlikte Başkan Yardımcısı seçilen Hsiao Bi-khim yemin ederek görevi devraldı.
Lai, başkan olarak yaptığı ilk konuşmada, Tayvan Boğazı’nın iki yakasındaki statükoyu koruma sözü verirken Pekin yönetimine uzlaşma çağrısında bulundu.
Tayvan’daki statükoyu korumanın “dünya için kilit önemde” olduğunu vurgulayan Lai, “Umarız Çin, Tayvan ile uzlaşmak için ikili temasların yeniden başlatılması, turizm ve öğrenci değişimleri gibi somut adımlar atar, barış içinde bir arada yaşamanın gerçekleşmesi için çalışır.” dedi.
“Tayvan ve Çin birbirinin boyunduruğunda değildir”
Lai, Tayvan Boğazı’nın iki yakasının geleceğinin dünyanın kalkınması açısından karar verici olacağına işaret ederek, “Biz, Tayvan demokrasisini sürdürerek barışın muhafızı olacağız.” ifadesini kullandı.
Tayvan hükümetinin egemenlik, demokrasi, özgürlük ve statükonun korunmasına bağlı kalacağını dile getiren Lai, “Anayasaya göre Çin Cumhuriyeti’nin (Tayvan) egemenliği bütün olarak halka aittir. Çin Cumhuriyeti ve Çin Halk Cumhuriyeti birbirinin boyunduruğunda değildir.” şeklinde konuştu.
Lai, Tayvan’daki tüm siyasi partilerin, “ilhaka direnmesi” ve “egemenliği koruması” gerektiğini belirterek, siyasi güç elde etmek adına egemenlikten feragat etmemeleri çağrısında bulundu.
Tayvan’ın yeni lideri, 13 Ocak’taki başkanlık seçiminde iktidardaki Demokratik İlerici Partinin (DPP) adayı olarak ipi göğüslemiş ve başkan seçilmişti.
Çin, Lai’yi “bağımsızlık yanlısı” ve “ayrılıkçı” görüyor
Lai, Çin tarafından “bağımsızlık yanlısı” ve “ayrılıkçı” görülüyor. Çinli yetkililer, seçim öncesinde Lai’yi birçok kez “iflah olmaz”, “sorun çıkaran” gibi ifadelerle anmıştı.
Pekin yönetimi, seçim arifesinde Lai’nin Tayvan’ı bağımsızlık doğrultusunda “tehlikeli bir yola” sokacağı uyarısı yapmış, seçilmesi halinde çatışma ve savaş riskinin doğabileceği imasında bulunmuştu.
Çin’in tepkisi, DPP’nin genel siyasi çizgisine karşıtlığından kaynaklanıyor. Parti, Ada’nın egemenliğinden taviz verilmemesini, fiili bağımsızlığının korunmasını savunan siyasi çizgiyi temsil ediyor.
Tayvan’da çok partili döneme geçilmesinden sonra kurulan DPP, Çin’deki iç savaşta komünistlerle mücadelede eden kurucu parti Koumintag’ın “Çin’in meşru temsilcisi olma iddiasından” çok “Tayvan’ın bağımsızlığı” fikrine yakın duruyor.
Çin-Tayvan anlaşmazlığı
Çin’de İkinci Dünya Savaşı’nın ardından Çan Kay-şek liderliğindeki Çin Milliyetçi Partisi (Koumintag) güçleri ile Mao Zıdong önderliğindeki Çin Komünist Partisi (ÇKP) güçleri arasında yaşanan iç savaşta galip gelen komünistler, 1 Ekim 1949’da Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etmişti.
İç savaşı kaybeden Koumintag üyeleri ise Tayvan’a yerleşip 1912’de kurulan “Çin Cumhuriyeti” iktidarının Ada’da devam ettiğini ileri sürerek, burada geçici hükümet kurmuştu.
Çin Halk Cumhuriyeti’nin kendi topraklarının parçası olduğunu savunduğu Tayvan, 1949’dan bu yana fiili bağımsızlığa sahip bulunuyor. Çin ana karası ile Tayvan arasındaki ayrılık hala sürüyor.
Son yıllarda Tayvan üzerindeki askeri baskıyı artıran Pekin yönetimi, Ada’nın ana kara ile yeniden birleşmesi için gerekirse güç kullanımını dışlamayacağını vurguluyor.