Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğünün aktif ve sağlıklı yaşlanma perspektifiyle hayat boyu öğrenme kapsamında yürüttüğü temel çalışmalardan biri olan, 60 yaş ve üzeri bireylerin aktif, sağlıklı yaşam sürmesinin desteklendiği “60+ Tazelenme Üniversitesi” projesi, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ilk olarak Malatya Turgut Özal Üniversitesinde hayata geçirildi.
Eğitim-öğretim dönemi 3 Haziran’da başlayan “Tazelenme Üniversitesi”‘ne haftanın 2 günü gelen 60-86 yaş aralığındaki 30 kadın ve erkek, ders öncesinde uzmanların gözetiminde kültür ve fizik hareketleri yapıyor.
Daha sonra amfiye geçen yaşlılar, sağlıklı beslenme, aşçılık, tamirat, atölye çalışmaları gibi çeşitli derslerden oluşan eğitim alıyor.
MTÜ Rektörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, AA muhabirine, “Tazelenme Üniversitesi” ile ruhu yaşlanmamış “genç yaşlılar”ın diğer öğrencilerle ortak ders aldığını belirtti.
Kovid-19 salgını sürecini evlerinde geçiren yaşlılar için bunun bir motivasyon kaynağı olmasını arzu ettiklerini vurgulayan Karabulut, gençler için de yaşlılarla vakit geçirmenin manevi bir huzur sağlayacağını, “Z kuşağı” da denilen yeni neslin sosyal medyadan uzaklaşıp manevi değerlere yönelmesinin, büyüklerine saygıyı, hürmeti öğrenmelerinin proje ile sağlanacağını söyledi.
Karabulut, yaşlıların evde oturup canlarının sıkılmasından öte üniversite sıralarında, gençlerden, hocalardan nasıl beslenmeleri gerektiğini öğreneceğini aktararak, “Kadınlar evde ufak tefek tamiratlarını yapabilsin istiyoruz, amcalarımızla da meşguliyet terapisinde örgü örmekten, makrome tarzı el işleri yapmaya kadar etkinlikler yapacağız. Bu etkinliklerin Alzheimer hastalığını önlediğine dair makalelerin olduğunu biliyoruz.” dedi.
– “Ziyaret edilmeyi bekleyen değil, sosyal ortamı olan yaşlılar olacak”
Yaşlıların bir lisans diplomasına sahip olacak şekilde 4 yıl eğitim alacağını anlatan Karabulut, şöyle konuştu:
“Sömestirleri olacak. Üniversite mezunu olanlar tekrar, olmayanlar da üniversite mezunu olarak diplomalarını alıp torunlarına, evlatlarına gösterecek. Geçmişte okul imkanı görememiş, üniversiteye hep bir hayal olarak bakmış kişiler için sadece belirli bir yaşta, ’17-18 yaşında gittin gittin, bir daha gidemedin’ algısı yıkılmış olacak. Hep ziyaret edilmeyi bekleyen yaşlılardan öte artık sosyal ortamı olan, belki gençlerden arkadaşları olan yaşlılar olacak, ortamları değişecek ve Alzheimer hastalığını da önlemiş olacağız. Ölüm korkusunu bir nevi yenebilecek birtakım manevi desteklerin verilmesi, egzersizler, beslenmeler, NLP tekniği ile düşüncenin gücü dediğimiz eğitimlere kadar desteklerimiz devam edecek. Farklı kampüsleri de gezdireceğiz, gezileri olacak.”
“Annemden yeni doğmuş gibiyim”
“Tazelenme Üniversitesi”nin 79 yaşındaki öğrencisi Mahire Erkuş, salgın döneminde evden çıkamadıklarını, üniversitenin kendileri için büyük bir fırsat olduğunu belirtti.
Erkuş, “Böyle ortama gelip katılmak, insanları görmek çok güzel. Annemden yeni doğmuş gibiyim, çok güzel oldu. Diplomayı alırsam ‘Oğlum bakın 70 yaşından sonra diploma aldım’ diyeceğim. Torunlarıma da sürpriz olacak.” diye konuştu.
“Bu yaştan sonra üniversite olmaz” diyenler oldu
70 yaşındaki Rukiye Çınar da 2 çocuğunu okuttuktan sonra torunlarıyla ilgilendiğini, onların da artık büyüdüğünü söyledi.
Çınar, üniversiteye geleceği için çok heyecanlandığını, evinin altındaki dershaneye gidip kimlik fotokopisi çektirdiğinde oradakilere üniversiteye kayıt yaptıracağını söylediğine işaret ederek, şunları kaydetti:
“Oradaki gençler bana güldüler. ‘Teyze çok güzel düşünmüşsün. Geldiğinde akşam bize de anlat, öyle bir üniversite var mıymış?’ dediler. ‘Bu yaştan sonra üniversite olmaz’ diyenler oldu ama her zaman eğitim eğitimdir. Bir kelime de öğrensek bizim için çok faydası var. Emeği geçen herkese teşekkür ederim. İnanın ki çok mutluyum. İnşallah bütün illerde, bütün ilçelerde de açılsın isterim. Hiç kimse kültürsüz, bilgisiz kalmasın, herkes bir şeyler öğrensin. Gayem bir şeyler öğrenmek.”
72 yaşındaki Seher Üçok da memur emeklisi olduğunu, bir kızı ve bir oğlunun evli olduğunu anlattı.
Sosyal bazı etkinliklere gittiğini, salgında onları da bıraktığını dile getiren Üçok, “Pandemide 2-3 sene evde kaldık. Artık konuşmayı bile unuttuk. Bir arkadaşım Tazelenme Üniversitesinin açıldığını söyledi, kayıt yaptırmak istedim.” dedi.
Üçok, komşularının sabah nereye gittiğini sorduklarını ve üniversiteye başladığını söyleyince kendisine güldüklerini belirterek, “Bize çok güzel bir imkan verdiler, çok teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı.
Okulun hemşirelik bölümü birinci sınıf öğrencisi 18 yaşındaki Didar Yalçın ise proje ile yaşlılarla etkileşim halinde oldukları farklı bir deneyim yaşadıklarını, böylece hocalarından öğrendiklerinin yanı sıra yaşlıların tecrübelerinden de faydalanma imkanı bulacaklarını kaydetti.