TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Ruhi Fettuh ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.
Fettuh ve Filistin heyetini Meclis’te ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kurtulmuş, Filistin davası ve insanlık tarihi açısından en acı en zor günlerden geçildiğini belirtti.
“İnsanlık tarihinin görmediği kadar büyük bir zulmü maalesef şu anda Gazze’deki kardeşlerimiz yaşıyor. Biz burada konuşurken şu anda Gazze’de yine evler bombalanıyor.” diyen Kurtulmuş, Gazze’deki insanların en temel ihtiyaç maddelerinden, hastane hizmetlerinden yoksun olduklarını ifade etti.
Gazze’deki çocukların, kadınların ve yaşlıların hayattan koparıldığını dile getiren Kurtulmuş, “Bu, açık bir şekilde soykırıma varan bir katliamdır. Ne yazık ki yakın dönemde yaşadığımız Auschwitz, Srebrenitsa katliamı gibi Gazze katliamı da tarihe bir yüz karası olarak geçmektedir. Dün nasıl başta Batı dünyası olmak üzere insanlık alemi o yaşanan katliamlara seyirci kaldıysa, sadece izlemekten ibaret bir pozisyon takındıysa, bugün de aynı şeyi yaşıyoruz.” diye konuştu.
“Tepkimizi en yüksek düzeyde ortaya koyuyoruz”
İsrail’in, ABD ve Batı dünyası dahil olmak üzere arkalarına aldıkları güçle her türlü zulmü yaptığını ve yönetimlerin buna seyirci kaldığını belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Bütün dünyanın seyirci kaldığı soykırıma, büyük katliama karşı Türkiye olarak ilk andan itibaren tepkimizi en yüksek düzeyde ortaya koyuyoruz. Önce ateşkes ve insani yardım başta olmak üzere acil meselenin çözülmesinin şart olduğunu ortaya koyuyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı’mız, bizler, bütün uluslararası platformlarda bir an evvel ateşkesin sağlanması için çabaları yoğunlaştırıyoruz. TBMM olarak, parlamenter diplomasinin bütün imkanlarını kullanarak uluslararası platformlarda ve ikili olarak parlamento başkanlarıyla bu meseleyi müzakere ediyoruz ve bir an evvel uluslararası camianın harekete geçmesi için siyasi baskı oluşturuyoruz.”
“İsrail, bu zulmünü ilanihaye sürdüremez”
Kurtulmuş, İsrail’in saldırılarına başladığı gün, TBMM’deki siyasi parti gruplarının bir deklarasyon yayımlayarak Filistin halkının yanında ve İsrail’in bu saldırganlığının karşısında olduğunu bütün dünyaya ilan ettiğini anımsattı.
Gazze’deki hastane bombalandığı gün, TBMM’nin çalışmasını keserek bu katliamı, bu insanlık suçunu telin ettiğini açıkça ortaya koyan bir bildiri yayımladığını dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Şuna inanıyoruz ki İsrail, bu zulmünü ilanihaye sürdüremez. İsrail, kendi askeri gücüne, ekonomik gücüne, siyonist şebekelerin dünya ölçeğindeki birtakım lobi güçlerine, ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinin kendisinin arkasında olmasına güveniyor ama sonuçta İsrail için zulmün sonuna gelinmiştir. İsrail’in bu şekilde devam etmesi mümkün değildir. Ayrıca şuna da yürekten inanıyoruz: Nasıl Srebrenitsa katliamının, soykırımının suçluları, uluslararası savaş suçları mahkemesinde yargılanıp ceza aldılarsa şu anda Gazze soykırımının baş sorumlusu olan Netanyahu ve çetesi, uluslararası savaş suçları mahkemesine gidecek ve orada yargılanacaklardır. Ayrıca başta Washington, New York, Berlin, Paris, Londra olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinde yüz binlerce insanın sokağa çıkarak Filistin lehine gösteriler yapması, Filistin halkıyla dayanışma içinde olduğunu ifade etmesi son derece anlamlıdır ve yeni bir dönemin başladığının işaretidir. Çok kısa bir süre içerisinde acil insani yardım koridorunun açılması ve acil ateşkesin sağlanması bu anın vacibidir.”
“Topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimizi saygıyla selamlıyorum”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Filistin meselenin esas çözümünün, büyük siyasi sorunların çözülmesinden geçtiğini vurgulayarak, “Burada üç noktayı Türkiye olarak sonuna kadar destekliyoruz. Bunlardan birincisi, başkenti Kudüs olan, tam manasıyla bağımsız, öyle kağıt üzerinde değil. Egemen, bütünüyle kendi devletine hakim ve bütünleşik bir Filistin devletinin kurulmasıdır. İkincisi, başta Mescid-i Aksa olmak üzere Müslümanların, Hristiyanların ve diğer din mensuplarının kutsal mekanlarının korunmasıdır. Bırakın sıradan vatandaşları, bazı milletvekillerinin hatta bazı İsrailli bakanların provokasyon yapmak için postallarıyla Mescid-i Aksa’yı kirletmeleri asla kabul edilemez. Üçüncü mesele de Filistinli insanların elinden alınan evlerinin, iş yerlerinin, köylerinin yerleşimci adı altında oraya yerleştirilen gasıpların oradan sökülüp atılması ve bu mekanların kendi asli sahiplerine geri verilmesidir.” değerlendirmesinde bulundu.
“Bizler, Filistin davasına bağlı, Filistin davasını önemseyen milletler olarak bütün gücümüzle çalışacağız, çalışmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullanan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bundan sonra öyle görünüyor ki daha çok uzun yıllar Gazze’deki bu katliamı, soykırımı esas alan yeni bir siyaset sayfası açılacak ve bunun üzerinden çok büyük bir siyasi mücadele verilecektir. Şimdiden görüyoruz ki dünyanın birçok yerinde insanlık cephesi diyebileceğimiz, haktan, hukuktan, adaletten, vicdandan, insaftan, insanlıktan yana olan çok büyük kitleler, masum Filistin halkının şahsında bütün bu değerlere sahip çıkmaya başladılar. Bu vesileyle hayatlarını ortaya koyarak topraklarına sahip çıkan, vatanlarını korumak için mücadele eden, bütün tehditlere, bütün hücumlara rağmen bulundukları yerleri terk etmeyerek orada bir insanlık abidesi olarak dikilen mazlum, masum Filistinli kardeşlerimizi saygıyla selamlıyorum. On bini aşkın şehidimizin her birisine Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Şehitlerin mübarek kanlarıyla haklı bir davanın yeryüzünde hakim olacağından hiç şüphemiz yoktur. Türkiye olarak bütün gücümüzle Filistin halkın yanında olmaya devam edeceğiz.”
“Filistin halkı, topraklarından hiçbir yere gitmeyecektir”
Filistin Ulusal Konseyi Başkanı Fettuh da Netanyahu ve çetesinin Filistin halkına karşı açtığı savaşın devam ettiğini belirterek, TBMM Başkanı Kurtulmuş’a ve milletvekillerine Filistin halkına verdikleri cesaret ve cesur tutumlarından dolayı şükranlarını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da şükranlarını ileten Fettuh, Erdoğan’ın cesaret verici duruşuyla İsrail’i destekleyen ülkelere karşı çabalarını sürdürdüğünü söyledi. En büyük teşekkürü Türk halkına sunmak istediklerini dile getiren Fettuh, Türk halkının, Filistinlilere destek için büyük bir gösteri düzenlediğini ifade etti.
Filistin’deki savaşın 7 Ekim’de değil Birinci Dünya Savaşı bitip İngilizlerin topraklara el koymasıyla başladığını söyleyen Fettuh, 1948’den bu yana İsrail’in zulüm ve öldürme politikası izlediğini belirtti. Katliamların Filistin halkının üzerinden hiç eksik olmadığına, bu savaş başlamadan önce Filistin halkına toplamda 50 toplu zulüm ve katliamın yapıldığına dikkati çeken Fettuh, şu ana kadar İsrail’in 1074 katliam gerçekleştirdiğini anlattı.
ABD ve Batı ülkeleri başta olmak üzere bütün dünyadaki gösterilerde ateşkes çağrısı yapıldığını anımsatan Fettuh, buna karşı İsrail’in ateşkesi uygulamadığını kaydetti.
Filistin halkının su, elektrik, gıda, hastane hizmetlerinden mahrum olduğunu dile getiren Fettuh, şu ana kadar 4 bin 500’ü çocuk, 3 bini kadın olmak üzere 10 bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiğini söyledi.
Gazze’deki binaların yüzde 45’inin, altyapının tamamının ve 20 hastanenin tahrip edildiğini bildiren Fettuh, dünyada hiçbir şekilde böyle bir savaşın cereyan etmediğini, İsrail’in katlederek bu uygulamalara devam ettiğini belirtti.
İsrail askerlerinin, Gazze dışındaki Filistin şehirlerinde de çocukları, kadınları, yaşlıları öldürdüğünü ifade eden Fettuh, “Bütün dünyaya buradan sesleniyorum: Filistin halkı, topraklarından hiçbir yere gitmeyecektir.” dedi.
Filistinlilerin yerlerinden, yurtlarından edilmesi için Netanyahu çetesinin girişimlerinin, ABD ve diğer Batı ülkelerinin baskılarının, yapılan hava ve kara saldırılarının tamamen boşa çıkarıldığını ve başarısızlığa uğratıldığını söyleyen Fettuh, şunları kaydetti:
“Halkımız, Gazze’den şunu tüm dünyaya ilan ediyor: Biz Gazze’deyiz, hiçbir yere gitmeyeceğiz. Filistin halkının geleceğini ancak Filistin halkı belirleyecektir. Zalimane planlarıyla bizi hiçbir şekilde ikna edemeyecekler. Gazze’nin geleceğini ancak ve ancak şehitlerin kanı, çocukların eti, kemiği ve ölen kadınlarımız belirler. Tankların üzerinde gelenler kesinlikle bu bölgelere hakim olamayacak, Filistinliler hakim olacak. Gazze, bütün Filistin Devleti’nin bir parçasıdır. Gazze, Batı Şeria ve Kudüs ayrılmayacak şekilde tamamen tek topraktır.”
Bütün Filistinlilerin işgale karşı mücadele verdiğini vurgulayan Fettuh, ateşkesin sağlanmasının yanı sıra işgalin de sona ermesini, İsrail’in Gazze başta olmak üzere Batı Şeria ve Kudüs’ten çekilmesini istediklerini belirtti.
Görüşmede TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, TBMM İdare Amiri ve Türkiye-Filistin Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkeler Parlamenter Birliği Başkanı AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Abdürrahim Dusak, Filistin Ulusal Konseyi Başkan Yardımcısı Musa Hadid ile Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa yer aldı.