TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Kazakistan ziyaretine ilişkin, “Son yıllarda çok ciddi ekonomik ilişkilerimiz var. Yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine çıkan ikili ticaret hacmimiz var. Bunun 15 milyar dolara çıkması işten bile değil. Bunun için yapılacak projeler üzerinde görüşmeler yaptık.” dedi.
Kurtulmuş, TRT Haber canlı yayına katılarak, Kazakistan’a yaptığı resmi ziyarete ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasının başında İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında yaşamını yitirmesinin anımsatılması üzerine Kurtulmuş, İran halkına başsağlığı dileğinde bulundu.
İbrahim Reisi’nin Tahran’daki Cumhurbaşkanı yemin törenine katıldığını hatırlatan Kurtulmuş, “Takdiriilahi, böyle bir acı kazada kaybettik. İran halkının gerçekten derin bir acı içerisinde olduğunu hissediyorum. İranlı kardeşlerimize, İran halkına başsağlığı diliyorum. Sayın Reisi’nin ailesine, dostlarına başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin, makamları ali olsun.” diye konuştu.
Kazakistan’da gerçekleştirdiği görüşmeler hakkında bilgi veren Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Meclis Başkanı Yerlan Koşanov ve Kazakistan Senatosu Başkanı Maulen Aşimbayev ile görüşmeler gerçekleştirdiğini anlattı. Kurtulmuş, her üç görüşmenin de yapıcı, ümit verici olduğunu; Türkiye Kazakistan ilişkilerini geliştirmeye dönük niyetlerin ortaya konulduğunu belirtti.
Türkiye ile Kazakistan arasında pozitif bir atmosfer olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, her iki ülke hükümetinin olumlu gündemler içerisinde bir araya geldiğini dile getirdi. Kurtulmuş, “Burada yüksek düzeyli stratejik işbirliği seviyesinde iki ülkenin mükemmel ilişkileri var. Bunların daha da ileriye götürülebilmesi için bu ilişkileri parlamenter diplomasi seviyesinde daha da güçlendirmek için bu davete icabet ederek bugün burada hem mevkidaşlarımla hem de Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ile güzel görüşmelerimiz oldu.” diye konuştu.
Kurtulmuş, Türkiye ile Kazakistan arasında fiziki olarak büyük mesafeler bulunduğunu ancak iki ülkenin tarihten gelen çok önemli ortaklıklara sahip olduğunu hatırlattı.
Kazakistan’ın ata yurdu olduğunu belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bunların ileriyle götürülmesi noktasında çok önemli görüşmelerimiz oldu. Son yıllarda çok ciddi ekonomik ilişkilerimiz var. Yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine çıkan ikili ticaret hacmimiz var. Bunun 15 milyar dolara çıkması işten bile değil. Bunun için yapılacak projeler üzerinde görüşmeler yaptık. Ticaret alanında, savunma sanayinde, ulaştırma ve alt yapı meselesinde, kültür alanında çok farklı işbirliği yapma imkanlarımız var. Bunlar gündeme geldi. Hazar’da yapılacak olan tersanenin, Türkiye’nin de ortak olduğu bir projenin üzerinde görüştük. Yunus Emre Enstitüsünün faaliyetlerini güçlü bir şekilde sürdürebilmesi için görüşmelerimiz oldu. Çok farklı konular ele alındı ancak bu konuların hepsinde ortak yaklaşımlara sahip olduğumuz görülüyor.”
“Türk dünyasının gelişmesinin, dünya barışına katkı sağlayacağı kanaatindeyim”
Yeni dönemde çok dengeli bir dünya sisteminin kurulacağını ifade eden Kurtulmuş, bunun içerisinde dünyanın farklı bölgelerinde yeni güç merkezlerinin ortaya çıkacağını vurguladı. Bunlardan birisinin Türk dünyası olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Yaklaşık 300 milyonluk bir nüfusu ile çok stratejik bir coğrafyada yer alan, birbirleriyle tarihi, kültürel dokuları bir birine uyan fevkalade dinamik bir Türk dünyası olduğunu görüyoruz. Özellikle son yıllarda TÜRKPA gibi birtakım uluslararası çok devletli oluşumlarla Türk devletlerinin arasındaki yakınlaşmayı da fevkalade ciddi şekilde ileriye taşıyoruz. Önümüzdeki dönemde Türk dünyasının ekonomik, siyasi, kültürel bakımdan gelişmesinin, dünya barışına büyük katkı sağlayacağı kanaatindeyim.
Kazakistan’da son yıllarda özellikle anayasa referandumuyla birlikte başlayan süreçte siyasi, ekonomik ve sosyal reform sürecinin çok dinamik bir şekilde sürmekte olduğunu görüyoruz. Bunun sonucu olarak parlamentoda 6 partinin temsil edildiği, temsil gücü, demokratik yapısı yüksek bir parlamento ortaya çıkmış. Bütün bunlar açıkçası Türkiye-Kazakistan ilişkileri bakımından ümit verici gelişmeler. Ümit ederim ki planladığımız, kurguladığımız adımları atmak mümkün olur ve daha ileriye doğru hem güçlü bir Türkiye hem güçlü bir Kazakistan’ı el ele yürütmek mümkün olur.”