TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde düzenlenen “Küresel Sistem Arayışı ve Türkiye Konferansı”nda yaptığı konuşmada, başbakan yardımcısı olduğu güne kadar İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde ders vermeye devam ettiğini, yine bir konferans kapsamında aynı üniversitede öğrencilerle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu söyledi.
İstanbul Ticaret Üniversitesinin uzun yıllar içerisinde gelişerek bugünlere geldiğini ifade eden Kurtulmuş, emeği geçenlere teşekkür etti ve görevde olanlara üstün başarılar diledi.
Kurtulmuş, insanlık tarihinin belki de en kırılgan dönemlerinden birisinden geçildiğini, dünyanın devasa sorunlarla karşılaştığını, başta kitlesel göç hareketleri olmak üzere çevre sorunları, savaşlar, iç çatışmaların yaşandığını dile getirdi.
Aynı şekilde küresel ölçekte açlığın, kıtlığın, gelir dağılımı adaletsizliğinin bütün dünyayı yakından etkilediği bir dönemden geçildiğine işaret den Kurtulmuş, bu dönemde, mevcut küresel sistemin çalışamaz hale geldiğini, katıldıkları bütün uluslararası toplantılarda, bütün ülkelerin yıllar içerisinde artan bir merak ve ilgiyle yeni bir sistem arayışı talebinin gelişmekte olduğunu müşahede ettiklerini ifade etti.
Kurtulmuş, sorunlar yumağı haline gelmiş olan dünyadaki bu gelişmelerin sadece bir tek bölgeye has, sadece bir hükümetin faaliyetlerinin sonucu değil, bütün insanlığa ait ve topyekun yeryüzünü etkileyen devasa sorunlar olduğunu bildiklerini kaydederek, şöyle devam etti:
“Bu sorunların çözümü eskiden itibaren gelen birtakım fikirler, teklifler, dünün reçeteleriyle değil, bugünün gereklerinin ortaya koyduğu, zaman zaman da radikal birtakım çıkışları gerektirecek tekliflerle gerçekleşecektir. Onun için diyoruz ki, bu sorunların çözümü için küresel çözümler ortaya koymak, yeni sözleri ifade etmek, yeni teklifleri ortaya koymak ve tüm insanlığın hayrına olacak çözümleri de ortaya koymak durumundayız. Kısmi bir sorunla, tek bir alana ilişkin sorunla karşı karşıya değil, bir paradigmanın çökmesiyle, bir düşünce sistematiğinin üzerine kurulmuş dünya sisteminin çökmesiyle karşı karşıyayız. Bunun için de önümüzde çok daha zor bir dönemin olduğunu, Türkiye gibi söyleyecek alternatif sözü olan ülkelerin, medeniyet havzalarının oldukça önemli avantajlar elde edeceği bir döneme doğru giriyoruz. Bunun için Türkiye’nin üniversitelerinin, düşünce merkezlerinin, siyasetinin hep birlikte bu alana yoğunlaşması, yeni bir küresel sistem arayışında neler yapılabilir bunların üzerinde mutlaka çok kapsamlı görüşmelerin, çalışmaların yapılması gerekir.”
“Türkiye’nin içinde olmadığı bir sürecin yönlendirilebilmesinin mümkün olmadığını biliyorlar”
Dünyanın yeni döneminin “çok kutupluluk” olacağını belirten Kurtulmuş, bugün dünyada öne çıkan ABD, Rusya, Çin ve AB gibi önemli merkezlerin dışında yeni bölgelerin, yeni ülkelerin de çok güçlü bir şekilde gelecek döneme etki edeceğini, bu ülkelerin birisinin de Türkiye olacağını vurguladı.
Kurtulmuş, gelişecek çok kutuplu dünya sisteminin, Türkiye’yi hem özgün kültürel yapısı hem jeostratejik konumu hem sahip olduğu özellikleri hem de son yıllarda giderek uluslararası alanda artan saygınlığı itibarıyla fevkalade önemli bir ülke haline getireceğini belirtti.
Geçen hafta Japonya Temsilciler Meclisi Başkanı Fukushiro Nukaga’nın daveti üzerine bu ülkeyi ziyaret ettiğini anımsatan Kurtulmuş, “Japonya’da Temsilciler Meclisi, Danışma Meclisiyle heyetlerimiz arası görüşmeler yaptık. Veliaht Prens ve Prenses, Japonya İmparatoru ve İmparatoriçe ile görüşmeler yaptık. En önemlisi de Japonya Temsilciler Meclisi’nde bütün milletvekillerinin ayağa kalkarak Türk heyetini alkışlaması, Türkiye’nin itibarının açık bir göstergesidir.” diye konuştu.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda Türkiye’nin tutumuna değinen Kurtulmuş, “Hangi çözüm olacaksa olsun, bu çözümün Türkiye’siz olması, Türkiye’nin içinde olmadığı bir sürecin yönlendirilebilmesinin mümkün olmadığını her iki taraf da, her iki tarafa destek verenler de gayet iyi şekilde biliyor.” ifadesini kullandı.
Kurtulmuş, Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin yıkılmasından sonra ortaya çıkan yeni yönetim ve yeni Suriye’nin nasıl gelişeceği konusunda herkesin, Türkiye’nin ne söyleyeceğini merak ettiğini işaret etti.
Avrupa’dan gelen üst düzey temsilcilerle yaptığı görüşmelere dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu ziyaretlerde çeşitli konuları sordular ama en önemlisi, Afrika’ya kadar olan bölgede Türkiye’nin ne düşündüğünü, nasıl inisiyatif alacağını, hangi gerekçelerle hareket edeceğini de öğrenmeye gayret ettiler. Bu örnekleri şunun için söylüyorum. Her gün Türkiye’ye gelen, Cumhurbaşkanı’mızı ziyaret eden devlet başkanları, bizleri ziyaret eden meclis başkanları, dışişleri ve diğer bakanlarımızı ziyaret eden ilgili ülkelerin bakanları ya da bizlere yurt dışı ziyaretlerinde gösterilen tavır ve Türkiye’nin sahip olduğu itibar, hakikaten hepimiz için yeni dönemin şifrelerini ortaya koymaktadır. Bu çok kutuplu dünya sistemi içerisinde bizim gibi özellikli olan ülkelerin sözünün de daha kıymetli olacağı bir döneme giriyoruz.”
– “Askeri, ekonomik ve siyasi gücün üstünde başka önemli güçler de vardır”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, İsrail’in 1,5 yılı aşkın süredir Gazze’de devam eden soykırımının, yeni hakkaniyetli sisteme ihtiyacın bulunduğu konusunda bir diğer önemli gelişme olduğunu söyledi.
Gazze’deki ateşkes anlaşmasıyla, Gazze halkının barış ve huzur içerisinde yaşayacağı bir döneme girmesi ümidini dile getiren Kurtulmuş, 1,5 yıllık süre içerisinde mevcut dünya sisteminin bütün vidalarının gevşediğini, bütün çarklarının tersine dönmeye başladığını ifade etti.
Dünya sisteminin hiçbir temel ilkeye sahip olmadığını aktaran Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“İnsan hakları, insanların hayatta kalmaları, ülkelerin egemenlikte eşitliği ya da halkların bağımsızlığı gibi hiçbir konunun kabul edilemez noktaya geldiği, Birleşmiş Milletler sözleşmelerinde, insan hakları beyannamelerinde yazan, Helsinki Sözleşmesi’nde yer alan bütün bu temel ilkelerin yerle yeksan olduğu bir döneme girdik. Ayrıca defaatle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na gelen İsrail’in saldırganlığını durdurmak isteyen taleplerin nasıl tersine çevrildiğini, nasıl bunların fonksiyonsuz hale getirildiğini de hep beraber izleyerek gördük.”
Kurtulmuş, çok kutuplu, çok merkezli bir dünyanın inşası ve insani değerler üzerinde yeni bir küresel sistemin kurulması için insanlık vicdanının harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
Gelecek dönemde, güç kavramının da geçmiş dönemlerden farklı hale geleceğini dile getiren Kurtulmuş, “Askeri, ekonomik ve siyasi gücün üstünde başka önemli güçler de vardır ki Türkiye olarak bu konuda dünyanın en avantajlı ülkelerinden birisi olduğumuzun altını çizmek isterim. O da yumuşak güç dediğimiz güçtür. Yani bizim kültürümüz, bizim medeniyetimiz, bizim insanlara bakışımız, bizim dünyaya bakışımız, bizim dünyanın birçok yerinde dostlarla gönül köprüleri kurmamıza vesile oluyor.” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, bugün en önemli güçlerinden birisinin de bilgiye sahip olmak olduğunu, bilgiye sadece kitabi bilgi olarak bakılmaması gerektiğini, bilgiyi stratejik bilgi haline dönüştürebilmenin önemli olduğunu anlattı.
Küresel düşünceye yön vermenin de önemli hususlar arasında olduğunu söyleyen Kurtulmuş, bunun için siyasetin, üniversitelerin, sivil toplum kuruluşlarının el birliğiyle çalışarak Türkiye’yi öne çıkaracak çalışmalar gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi.
– “Dünya sisteminin bütün kurum ve kuruluşlarının yenilenmesi, reforme edilmesi şarttır”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, insanoğlunun ihtiyacına göre tasarlanmış olan Birleşmiş Milletler ve Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası sistemlerin çalışmamasının nedeninin, arkalarındaki felsefenin sakatlığı olduğunu vurgulayarak, “Burada yepyeni bir paradigmaya ihtiyaç olduğu aşikardır. Dünya sisteminin bütün kurum ve kuruluşlarının yenilenmesi şarttır. Hem ekonomik kurumların hem siyasal kurumların yeniden reforme edilmesi şarttır. Bunun için de iki temel ilkeyi burada paylaşmak isterim. Bunlardan birincisi insanların yaratılışta eşitliği, diğerleri ise egemenlikte devletlerin eşitliği prensibidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünyanın bundan sonra hakkaniyeti, vicdanı ve adaleti kabul edenlerin bir araya gelerek oluşturduğu bir istikamette yürüyeceğini ifade eden Kurtulmuş, bunun için Gazze halkına verilen desteği çok önemsediklerini dile getirdi.
Kurtulmuş, Filistin’deki soykırım karşısında direnenlerin kazandığı zafere herkesin şahit olacağını belirterek, şunları kaydetti:
“Bakmayın birileri yüksek perdelerden atıp tutuyor. Zannediyorlar ki girdikleri bu bahçe sahipsizdir. Zannediyorlar ki insanlığın merkezi olan Orta Doğu birilerinin hesap masası üzerinde dağıtılan bir yerdir. O devirler çok geçti. Düşünebiliyor musunuz bir halk, daracık bir alanda, 1,5 yıldır mücadele ediyor ve öldürülmekten başka direnebilecek araçları ellerinde yok. Ama direniyor ve sonuç alıyor. İnşallah bundan sonrasında hep beraber göreceğiz. Bunun için aydınlık fikirlerin, güçlü fikirlerin, güçlü devletler ve halklar tarafından dile getirileceği bir döneme giriyoruz. Bunun için Türkiye’nin söyleyeceği her sözü, tahminlerimizin üstünde kıymeti olduğunu ifade etmek isterim.”
– “Bizim millet olarak yolumuz, istikametimiz değerleri, adaleti savunmaktan yanadır”
Kapsayıcılık ile ötekileştirme arasındaki mücadeleye de değinen Kurtulmuş, şunları söyledi:
“Bugün olduğu gibi mevcut krizleri ve kaosları kendileri için bir imkan olarak görenler de krizlerin ve kaosların derinleşmesi için gayret sarf edecekler. Bizim millet olarak yolumuz, istikametimiz, değerleri savunmaktan yanadır, adaleti savunmaktan yanadır. Demokrasiyi tam manasıyla içselleştirmek, güçlendirmek ve standartlarını arttırmaktan yanadır. Bizim yolumuz kapsayıcılıktan yanadır. Bizim yolumuz yeni bir hakkaniyetli sistemin inşasından yanadır. Bu çerçevede hep beraber çalışacağız ve ümit ediyorum ki önümüzdeki dönemin Türkiye’ye vermiş olduğu bu büyük fırsatları en iyi şekilde değerlendirerek bugün olduğumuz yerden çok daha ileriye gideceğiz.”
Programa, İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı İsrafil Kuralay ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ile öğrenciler katıldı.
Konuşmaların ardından Kuralay ve Şimşek, TBMM Başkanı Kurtulmuş’a günün anısına bir tablo takdim etti.