TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’ni ziyareti sırasında katıldığı TRT Avaz ve Manas TV ortak canlı yayınında soruları yanıtladı.
AA’nın WhatsApp kanallarına katılın, önemli gelişmeler cebinize düşsün.
🔹 Gündemdeki gelişmeler, özel haber, analiz, fotoğraf ve videolar için Anadolu Ajansı
🔹 Anlık gelişmeler için AA Canlı
Kırgızistan’a resmi ziyareti kapsamında Kırgızistan Meclis Başkanı Nurlanbek Turgunbek Uulu ile baş başa ve heyetler arası görüşmelerin dostane bir havada gerçekleştiğini anlatan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov arasındaki mükemmel ilişkinin, parlamentolar arasında da oluşturulması ve artırılması bakımından bir adım atıldığını söyledi.
Bugün iki ülke parlamentosunun ortak mutabakat zaptını imzaladıklarını anlatan Kurtulmuş, ardından Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov tarafından kabul edildiğini ve güzel bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi. Kurtulmuş, “Türkiye-Kırgızistan ilişkilerinin geldiği noktada, bundan sonrasıyla ilgili neler yapılabilir? Özellikle Türk dünyasının önüne çıkmış olan bu olağanüstü büyük fırsat nasıl değerlendirilir? Bununla ilgili olarak karşılıklı olarak her iki ülkenin atacağı adımlar, ilişkilerimizin daha da kuvvetlendirilmesi için neler yapılabilir? Bunları müzakere ettik.” diye konuştu.
Kurtulmuş, Türkiye-Kırgızistan ilişkilerini daha da ileriye götürecek, önemli bir görüşme trafiği gerçekleştirdiklerini dile getirdi.
“Türkiye’yi temsilsiz bırakmamak için gayret sarf ediyoruz”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki ilişkilere parlamentolar arası diplomasinin etkisine ilişkin bir soru üzerine, sadece iki ülke arasında değil, parlamenter diplomasinin son zamanlarda uluslararası ilişkilerin en önemli araçlarından biri haline geldiğine işaret etti.
Dünyada çok sayıda parlamenter diplomasi platformunun oluşmaya başladığına dikkati çeken Kurtulmuş, TÜRKPA’nın, Türk devletleri arasında önemli bir parlamenter diplomasi aracı olduğunu kaydetti.
Kurtulmuş, parlamenter diplomasinin, ülkeler arasındaki ikili ya da çok taraflı ilişkileri destekleyecek veya herhangi bir konuda bir uluslararası kamuoyu oluşturacak, uluslararası camiada etkin bir açılım yapabilecek araçlardan biri olduğunu söyledi.
Türkiye’nin parlamenter diplomasiye büyük önem atfettiğini, bütün uluslararası platformlarda bulunmaya gayret ettiklerini belirten Kurtulmuş, “Komisyonlarımız, Meclisi Başkanı olarak ben hiçbir alanda Türkiye’yi temsilsiz bırakmamak için gayret sarf ediyoruz. Bu tabii ki muhataplarımız nezdinde de önemli bir alan oluşturuyor. Bu çerçevede inşallah bizim bu ziyaretimizden sonra mevkidaşım Parlamento Başkanı’nı da Türkiye’de heyetiyle beraber ağırlamak mümkün olur.” ifadelerini kullandı.
Kurtulmuş, Kırgızistan ziyaretini parlamenter diplomasi açısından çok önemli ve verimli olarak gördüğünü de vurguladı.
“Dünya yeni bir döneme girdi”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Türk Devletleri Teşkilatının yeniden şekillenen dünyada etkin bir güç olması için alacağı pozisyon nedir?” sorusuna, “Tarih, coğrafya, gelişen uluslararası ilişkiler, bir grup devletlerin önüne yeni imkanlar getirir. Ben, böyle bir dönemin başlangıcında olduğumuza inanıyorum.” yanıtını verdi.
ABD ve Rusya’nın kutup başları olduğu iki kutuplu dünya sisteminin, Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla birlikte geride kaldığını anlatan Kurtulmuş, ABD’nin dünyada etkin olduğunu iddia ettiği tek kutuplu dünya sisteminin sona erdiğini; Berlin Duvarı’nın yıkılmasına benzer sembolik bir gelişmenin, 2022 yılının yaz aylarında ABD’nin Afganistan’dan çekilmesiyle birlikte görüldüğünü söyledi.
Dünyanın yeni bir döneme girdiğini ifade eden Kurtulmuş, “Bu dönemin nasıl şekilleneceği, güç dengelerinin nasıl tecelli edeceğine ilişkin bugünden yarına birtakım öngörülerimiz, tahminlerimiz var ama çok net bir şekilde bunun ortaya konulması çok mümkün olmayabilir. Bir şey çok net; bundan sonra hiçbir ülkenin, bölgenin, kıtanın tek başına dünyayı yönetmesi mümkün değil. Bundan sonraki dönem çok kutuplu bir dönem olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Çok kutuplu dünyada aslında çok merkezlilik denebilecek bir yapının ortaya çıkabileceğini dile getiren Kurtulmuş, bunun ne kadar süreceğini bugünden kestirmenin zor olduğunu belirtti. Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ama şunu çok rahat söyleyebiliriz; dünyanın her yerinde, Asya’da, Avrupa’da, Orta Doğu’da, Latin Amerika’da, Afrika’da, her yerde bu çok merkezli, çok kutuplu sistemin etkilerini görmeye başlayacağız. İşte tam da bu noktada, buradan, Orta Asya’dan başlayarak Kafkaslar, Anadolu toprakları, Balkanlar, Avrupa’nın içine kadar uzanan coğrafyada dünyanın en önemli stratejik bölgelerini kuşatan Türk dünyası var. Yaklaşık 300 milyon nüfusu, yer altı, yer üstü kaynakları, oldukça genç nüfusuyla, yeni dünyanın stratejik denklemleri içerisinde adından çok söz ettirebilecek, parlayan bir yıldız haline gelebilecek bir Türk dünyası var. Bu bakımdan Türk dünyasının hem kendisinin farkına varması hem imkanlarının, potansiyellerinin farkına varması hem de bunların gerçekleştirilebilmesi için de işbirliklerini en üst seviyeye çıkarması lazım. Bu anlamda çok önemli şansların önümüzde olduğunu, bunları değerlendirmenin de tarihi bakımdan bizler için büyük bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Bu çerçevede de Türk Devletleri Teşkilatının kurulmuş olması önemli bir adımdı, ilk başlangıçtı. Buna paralel olarak parlamentoların ortak zemini olarak TÜRKPA’nın kurulmuş olması önemli bir gelişmeydi.”
Bütün Türk dünyasının bağımsızlığını kazanmasının 30 yıl önce gerçekleştiği düşünüldüğünde, 30 yıl içinde alınan mesafenin takdire şayan olduğunu kaydeden Kurtulmuş, bu kısa süre içerisinde bu ülkelerin hepsinin milli kimlikleri üzerinde yeni bir bağımsızlık ruhu oluşturduğunu söyledi.
Ziyaretlerinde de bu ülkelerin ciddi bir gelişme içerisinde olduğunu gördüğünü anlatan Kurtulmuş, “Bu fırsatların hepsinin değerlendirilmesi ve Türk devletleri arasında önemli bir ortaklaşmanın ve gelişmenin temin edilmesi gerekir. Biz bunu sadece Türk devletlerinden dostlarımızla konuşmuyoruz; batılılarla da konuşurken diyoruz ki ‘Burada, böylesine önemli bir coğrafyada 300 milyonluk bir Türk dünyasının varlığı, dünya barışına katkıdır.” diye konuştu.
Kurtulmuş, Avrupa ve Asya ülkeleriyle, Çin ve Rusya ile ilişkisi olan Türk dünyasının, Türk Devletleri Teşkilatı’nın güçlenmesinin, dünyada barışa katkı sağlayacağını, daha yaşanabilir dünyanın kurulabilmesi için zemin hazırlayacağını ifade etti.
“Devredilen eğitim kurumları arasında bir de üniversitenin var olması çok önemli”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, Kırgızistan’daki bazı okulların Türkiye Maarif Vakfına (TMV) devredilmesiyle ilgili gelişmelere değinerek, bu okulların TMV’ye devredilmesinin Türkiye-Kırgızistan ilişkilerini çok olumlu etkileyeceğini vurguladı.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Caparov’un liderliği ve vizyonuyla bu okulların TMV’ye devredildiğine dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Bu okullarda yaklaşık 17 bin öğrencinin eğitim gördüğü bir eğitim camiasından bahsediyoruz. Devirle ilgili ufak problemler var. Bunlar da inşallah bugünkü görüşmelerimizden sonra süratle telafi edilerek sorunlar aşılacak. Bu, hem Kırgızistan’ın gelişmesine çok büyük katkı sağlayacak hem de Türk-Kırgız ilişkilerini geliştirmek bakımından çok değerli bir adım. Ayrıca devredilen eğitim kurumları arasında bir de üniversitenin var olması çok önemli. Böylece Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinin yanında bir başka üniversitemiz daha olacak. Her iki üniversitenin birlikte var olması, Türk-Kırgız işbirliğinde eğitim alanındaki oldukça somut görüntülerden birisi olacak. Bu adımların ikili ilişkilere çok büyük katkısı olacak.”
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesi’nin Türk dünyası açısından önemine ve başarılarına işaret eden Kurtulmuş, en son 10 yıl önce gördüğü üniversitenin, aradan geçen süre içerisinde kurumsal olarak çok büyüdüğünü belirtti.
Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinin, eğitim alanında Türkiye’nin Orta Asya’da en önemli varlık noktalarından birisi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, “Bugün dünyada başarı sıralamasında ilk 1000 arasında yer aldığını duymak, bizim için de sevindiricidir. Mezun olan yaklaşık 13 bin öğrenciden bahsediyoruz ve şu anda da eğitim alan 6 bine yakın öğrenci var. Bunlar fevkalade önemli gelişmeler. Hepsi güzel bir Anadolu Türkçesi konuşuyor. Ayrıca yabancı dil öğreniyorlar ve hem çok kültürlü, enternasyonal bir okul ortamında okuyorlar hem de Türkiye’nin dostları, kardeşleri olarak başarılı bir eğitim almış oluyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
Kurtulmuş, Türkiye’nin dünyanın her yerinde aktif olarak gücünü artırmasının çok önemli olduğunu, gittikleri her yerde Türkiye’ye karşı çok büyük bir sevgi ve sempati olduğunu gördüklerini anlattı.
Türkiye’nin kültürel diplomasi kurumlarının, bulundukları ülke insanlarının gönlüne dokunduğunu ifade eden Kurtulmuş, dünyanın farklı yerlerinde çalışmalarını sürdüren Yunus Emre Vakfı, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve TMV gibi kurumların çalışmalarına işaret etti.