TBMM Başkanı Mustafa Şentop, katıldığı TRT Haber canlı yayınında soruları yanıtladı.
Türkiye’de seçimlere, referandumlara katılımın genelde yüksek olduğunu belirten Şentop, “Yüzde 85’in üzerinde bir oranla katılım oluyor. Bu seçimde o civarda veya onun biraz üzerinde bir katılım olacağı kanaatindeyim.” ifadesini kullandı.
Seçime katılımın yüksek olmasının, Türkiye’de siyasetin ne kadar etkili ve sonuç değiştirici olduğunu gösterdiğine işaret eden Şentop, seçime katılımın, Türkiye demokrasisi açısından çok kıymetli olduğunu herkesin bilmesi ve bunu idrak etmesi gerektiğini söyledi.
TBMM Başkanı Şentop, bütün seçimlerde vatandaşın, seçimden sonra ülkenin yönetimiyle ilgili beklentilerine kimin cevap verebileceğini düşünerek oy kullandığını dile getirerek, “Bu seçimin daha önemli bir unsuru var. Uzun bir süre salgın dönemi yaşadık. Onun meydana getirdiği sosyal, ekonomik, siyasi ve uluslararası alanda çok önemli etkileri var. Hemen sonrasında Rusya-Ukrayna savaşı başladı. Böyle bir süreçte seçime gidiyoruz. Türkiye’nin tam bağımsız duruşu, politikalar izlemesi önemli. Türkiye’yi bölgemizde kıymetli ve önemli kılan da budur.” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Rusya’daki Türk yatırımlarını sürdüreceği, ancak Rusya’ya yaptırım konusunda Batı’nın kararlarına uyacağı” şeklindeki açıklamasına değinen Şentop, şunları kaydetti:
“Sayın Kılıçdaroğlu’nun o değerlendirmesini çok yanlış buluyorum. Türkiye, Birleşmiş Milletler’in kararıyla alınmış olan ambargolara, yaptırımlara uyuyor. Bunun dışında bazı ülkelerin sadece kendi çıkarları istikametinde aldığı yaptırım kararları var. Bunlara Türkiye niye uysun? Biz kendi milletimizin çıkarları, istikametinde kararlar alır ve hareket ederiz; politika belirleriz. ABD kendi ülkesinin çıkarlarına göre birtakım yaptırım kararları almış, ‘Herkes buna uysun’. Biz niye buna uyalım? Milletimizin, Türkiye Cumhuriyeti’nin çıkarıysa evet uyarız. Niye uymayalım? Biz, başka ülkenin çıkarına hizmet edecek kararlara, yaptırım kararı da dahil niye uyalım? Bunu ben çok mantıksız, Türkiye’yi zayıflatan, biraz da aşağılık kompleksi içeren bir yaklaşım olarak görüyorum. Türkiye bunları çoktan aştı. Türkiye, müstakil kararlar alan tam bağımsız duruşu ortaya koyan bir ülke. Bütün dünyada sağladığı bir itibar var. Bunun sonuçlarını da görüyoruz.”
“Erdoğan ismi yaşadığımız süreçte Türkiye ile özdeşleşmiştir”
Mustafa Şentop, seçimlerde birbirleriyle yarışan partilerin olması gerektiğini, ancak bu seçimde böyle bir yarışın olmadığını dile getirdi.
Muhalefetin, Batı’nın politikalarının peşine takıldığını ifade eden Şentop, “bu seçimde Tayyip Erdoğan’ı destekleyenler ve Tayyip Erdoğan’a karşı çıkanlar olduğunun” altını çizerek, “Diğer adaylar, Tayyip Erdoğan’a karşı çıkanların oylarını ne kadar alabilirlerse o kadar başarılı olacaklarını düşünüyorlar. Tarihin bazı dönemlerinde isim, artık o liderin ismi olmaktan çıkar; o ülkenin kaderiyle özdeşleşir. Recep Tayyip Erdoğan ismi, yaşadığımız bu süreçte Türkiye ile özdeşleşmiştir. Türkiye’nin kaderiyle, mukadderatıyla Tayyip Erdoğan’ın kaderi üst üste binmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’nin etrafının kuşatılmaya çalışıldığını, bu amaçla Suriye’nin kuzeyinde kontrolsüz bir alan oluşturulduğunu ve orada etnik bir temizlik yapıldığını belirten Şentop, özellikle Arapların yaşadığı bölgelerin boşaltılarak, terör örgütünün kendi istediği unsurların bölgeye yerleştirildiğini anlattı.
Şimdi ise o bölgede bir terör devleti kurulmasının arzu edildiğine dikkati çeken Şentop, Türkiye’nin gerçekleştirdiği operasyonlarla buna müsaade etmeyeceğini gösterdiğine işaret etti. Bu operasyonların, gerekli görüldüğü anlarda da yapılmaya devam edildiğini vurgulayan Şentop, “Eskiden teröristler, Türkiye içerisinde katliamlar yapardı, biz o teröristleri takip ederdik. Şimdi öyle değil. Teröristleri bulduğumuz yerde etkisiz hale getiriyoruz. Öyle ki teröristleri himaye eden ülkelerin askeri ve sivil yetkililerinin kucağında teröristi etkisiz hale getirebiliyoruz. Savunma sanayi alanında sağlamış olduğumuz gelişmelerin bunda çok önemi var. Şimdi bunun için buna karşı çıkıyorlar. Bu nedenle Türkiye’nin çevre ülkelerle ilişkilerinden vazgeçmesi isteniyor.” görüşünü paylaştı.
“Mesele Tayyip Erdoğan’ı indirmek değil, hilali kırmaktır”
Muhalefetin, Türkiye’yi yönetmeyi bir belediyecilik işi gibi görme kafasında olduğunu dile getiren Şentop, cezaevlerindeki teröristlerin çıkarılacağı yönündeki söylemlerin kendisine göre tali bir mesele olduğunu söyledi.
Türkiye’nin sınır ötesindeki silahlı kuvvetlerini geri çekmesi ve bir daha sınır ötesinde harekat yapmaması yönünde bir taahhüdün verildiği endişesini taşıdığını aktaran Şentop, şöyle devam etti:
“Eğer bir pazarlık varsa bölgeyi yeniden dizayn etmek isteyen güçlerin bir kararı var. Bir pazarlık varsa esas onlarla yapılmış bir pazarlık vardır. Yoksa ‘şunu cezaevinden çıkaracağız, bunu cezaevinden çıkaracağız’ söylemleri önemli bir mesele değil. Türkiye’de siyasetçilerin muhalefetini yeterli görmemiş olacaklar ki ABD’deki, İngiltere’deki, Fransa’daki, Almanya’daki dergiler taarruza geçtiler. Tayyip Erdoğan, Türkiye demektir. Mesele Tayyip Erdoğan’ı indirmek değil, hilali kırmaktır. Bu seçimin ana fikri bu. Milletimizin bu bakımdan büyük bir katılım göstereceğini ve bu ana fikri anladığını düşünüyorum. Türkiye’nin bu büyük yürüyüşüne milletimizin destek vereceğine inanıyorum.”
Muhalefetin “100 yıllık Cumhuriyet’i değiştireceğiz” söylemlerine de değinen Şentop, “Bunu, Türkiye’nin tarihine, tüm millete bir hakaret olarak görüyorum. Bu süre içerisinde toplumun çeşitli kesimlerinin yaşadığı bazı sıkıntılar olabilir. Bu bakımdan toplumun 100 yılını inkar eden bir yaklaşım bu toprakların sesi olamaz. Türk milleti, en zayıf dönemlerinde bile bu söylemlere gerekli karşılığı vermiştir. Bu söylemin, Kürt-Türk tüm vatandaşlarımıza bir hakaret olduğunu düşünüyorum.” ifadesini kullandı.