TBMM Başkanı Mustafa Şentop, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel’in bir PKK’lı ile çekilmiş fotoğraflarının kamuoyuna yansımasına ilişkin, “Anayasal düzene karşı suçlar bakımından, ağır suçlar içeren dosyalarla ilgili dokunulmazlığın kaldırılması ve yargılamanın önünün açılması gerektiği kanaatindeyim.” dedi.
Şentop, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla Meclis’te görev yapan basın mensuplarını ziyaret etti. Şentop, basın koridorunda yer alan ofisleri gezerek çalışan gazetecilere karanfil verdi.
Daha sonra Parlamento Muhabirleri Derneğini ziyaret eden Şentop, burada yaptığı konuşmada, gazetecilerin manevi yükü bakımından da maddi bakımdan da zor bir iş yaptıklarını, gazeteciliğin, gecesi, gündüzü olmayan bir meslek olduğunu söyledi.
Yapılan haberlerin, değerlendirmelerin doğruluğunun önemli olduğunun altını çizen Şentop, “Bu bakımdan da hayli bir hassasiyet ve sorumluluk gerektiriyor. Buradaki arkadaşlarımızla birçok konu ile ilgili beraber olduk. Ben sizlerin nasıl bir özveri ile çalıştığınızı biliyorum. Yılda bir gün de olsa böyle günlerin kıymetli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
TBMM Başkanı Şentop, basın mensuplarının, gündeme ilişkin sorularını da yanıtladı.
Şentop, Adıyaman’da 2017’de terör örgütü PKK’ya yönelik hava destekli operasyonda etkisiz hale getirilen teröristin cep telefonu incelemesinde HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel ile çekildiği fotoğrafların kamuoyuna yansımasına ilişkin, Türkiye’nin, teröre karşı yıllarca çok ağır bedeller ödeyerek bir mücadele yürüttüğünü, TBMM çatısı altında görev yapan kişilerin terörle aralarına kesin ve kati bir sınır koymaları gerektiğini vurguladı.
TBMM Anayasa ve Adalet komisyonlarından kurulu Karma Komisyonda TBMM tarihinin sayıca en fazla dosyasının bulunduğunu, bunun başlı başına üzüntü sebebi olduğunu dile getiren Şentop, şunları kaydetti:
“Dosyalar arasında vahim iddialar içeren dosyalar da var. Şahsi kanaatim; Anayasal düzene karşı suçlar bakımından, ağır suçlar içeren dosyalarla ilgili dokunulmazlığın kaldırılması ve yargılamanın önünün açılması gerektiği kanaatindeyim. Basında çıkan fotoğraflar bağlamında benim gördüğüm, 2019 yılı mart ayında bir dosya kapsamında hazırlanmış bir belge bu. Arkadaşlara hızlıca bir tarama yaptırmıştım. Bu belgenin içinde bulunduğu bir dosya var mı bunu inceliyorlar. Bu konuyla ilgili muhtemelen yürütülen bir soruşturma kapsamındaki bir belge olmalı. Meclis’e ya gelmiştir, ya gelecektir. Şu ana kadar yapılan taramada bu belgenin bulunduğu bir dosya yok ama örgüt üyeliğiyle ilgili adı geçen arkadaşımız konusunda bir suçlama var. Türkiye, teröre karşı yıllarca çok ağır bedeller ödeyerek bir mücadele yürütüyor. TBMM çatısı altında görev yapan kişilerin terörle aralarına kesin ve kati bir sınır koymaları gerekir. Bu yapılmadığı takdirde hukukun, anayasanın, içtüzüğün gereği yapılmalıdır.”
“TBMM’nin birtakım siyasi faaliyetlerin malzemesi olarak kullanılmasına müsaade etmeyeceğim”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, katıldığı bir televizyon programındaki konuşmalarına ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Şentop, TBMM Başkanı’nın siyasi faaliyetlerinin birtakım sınırlamalarının olduğunu hatırlattı.
TBMM Başkanı ve başkanvekillerinin, mensubu olduğu siyasi partinin ya da parti grubunun, Meclis içinde ya da Meclis dışındaki toplantılarına, faaliyetlerine katılamayacağının altını çizen Şentop, Anayasanın, Meclis başkanvekillerinden farklı olarak Meclis Başkanı’na oy kullanmaması yönünde de bir sınırlama getirdiğini ifade etti.
Herkesin, tarafsızlık teriminin kendisine göre içini doldurduğunu, sözlüklerdeki tanım ile anayasanın tanımının da aynı olmadığını vurgulayan Şentop, kendisinin, Anayasa çerçevesindeki tanım ile görevini yürüttüğünü bu sebeple siyasi parti genel başkanlarıyla, hatta farklı siyasi partiden milletvekilleriyle günlük siyasi tartışmalar içerisine girmek istemediğini aktardı.
Kılıçdaroğlu’nun, geçen haftaki grup toplantısında, komisyondan geçmiş, TBMM’nin gündemine girmiş bir kanun ile ilgili, “TBMM Başkanı’na çağrıda bulunuyorum, bunu geri çeksin” dediğini anımsatan Şentop, sözlerini şöyle tamamladı:
“TBMM Başkanı’nın, yasama süreci ile ilgili içtüzüğe göre yetkileri belli. Gelen teklifi Meclis Başkanı komisyona havale eder, komisyonda görüşülür, komisyondan geçtikten sonra sıra sayısı alınır ve TBMM Genel Kurulu’nun gündemine yazılır. Bunun ne zaman görüşüleceği de milletvekillerinin takdirindedir. Meclis Başkanı’nın bu süreçlerde böyle bir yetkisi yok. Meclis Başkanının, anayasanın ve içtüzüğün vermediği bir yetkiyi bir siyasetçi istiyor diye kullanması nasıl beklenebilir. Bu kadar süre Meclis’te görev yapan bir kişinin bu detayları bilmemesi ve Genel Kurul’un iradesine Meclis Başkanı’nın müdahale etmesini talep etmesinin, en başta TBMM’ye ve demokratik sisteme karşı bir hakaret olduğunu düşünüyorum.
Televizyon programına telefonla katıldığım akşam da tamamen bir siyasi çalışma olarak planlanmış bir faaliyette destek için Meclis Başkanı’nın niye devreye girmediğini söylüyor. Bakanlığa sordum, farklı partilerden birçok milletvekili daha önce randevu almış gitmiş görüşmeler yapmış Bakanlıkta. Kaldı ki ‘bir denetim’ söz konusuysa anayasa ve içtüzükte denetimle ilgili milletvekillerine tanınan denetim araçları belli. Bunların dışında milletvekillerinin, kişisel bir plan olarak ya da bir siyasi partinin kampanya olarak düşünmüş olduğu bir faaliyette istedikleri sonucu alamadığı zaman ‘Meclis Başkanı niye bize sahip çıkmadı’ diye bir açıklama yapması yanlıştır. Bu tür tavırlar, tutumlar, iki sebepten kaynaklanıyor olabilir. Birincisi bilgisizlikten kaynaklanıyor olabilir. İkincisi ise kasten bir siyasi parti kampanyasının malzemesi yapılmak isteniyor olabilir TBMM. Bunun hangisidir, bunu sizlerin takdirine bırakıyorum. TBMM Başkanı olarak, TBMM’nin ve TBMM Başkanlığının, birtakım siyasi faaliyetlerin, kampanyaların malzemesi olarak kullanılmasına müsaade etmeyeceğim.”