TBMM Başkanı Mustafa Şentop, TBMM Başkanlığı himayesinde ve Bağcılar Belediyesi desteğiyle İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yılı ve Mehmet Akif Ersoy’u anma etkinlikleri kapsamında hazırlanan “Böyle Yazıldı Bir Daha Yazılmayacak” belgesel filminin gala gösterimine katıldı.
Gösterim öncesi davetlilere hitap eden Şentop, belgeselin yapımında emek veren herkese teşekkür etti.
Şentop, Bağcılar Belediyesi’nin Taceddin Dergahı’nın Ankara’daki aslına sadık kalarak bir benzerini 2011’de ilçede inşa etiğini dile getirerek, “Buradaki etkinliklerle Mehmet Akif’e olan vefa gösterilmeye devam ediliyor. Çünkü Bağcılar Belediyesi, Mehmet Akif’le özdeşleşen, onun başyazarlığını yaptığı Sırat-ı Müstakim, daha sonra bir süre de Sebilürreşad dergisinin bütün sayılarının orijinal metinlerinin yanında günümüz alfabesine çevrilerek yayınlanması gibi devasa bir hizmeti de gerçekleştirdi. Hem kitap hem de dijital olarak hazırlanan bu eser, Mehmet Akif’in ruh dünyasını ve edebi derinliğini anlamak, Milli Mücadele döneminin havasını idrak etmek için son derece de önemlidir.” diye konuştu.
Şentop, Bağcılar’da hayata geçirilen bu hizmetlerin Mehmet Akif’e gösterilen bir vefa olduğunu anlatarak, Diyanet İşleri Başkanlığının da “Demir Hafız” isimli bir belgesel hazırladığını anımsattı.
Ersoy’un çok kuvvetli bir hafız olduğuna dikkati çeken Şentop, Mehmet Akif’in bu yönünün çok fazla bilinmediğini kaydetti.
Şentop, Mehmet Akif Ersoy’un değerinin her geçen yıl daha fazla anlaşıldığını vurgulayarak şunları söyledi:
“‘Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, Günler şu heyulayı da er, geç silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma. Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir?’ diyerek bir gün unutulacağını düşünen şairimiz resmi törenlerimizde, okullarımızda, müsabakalarda, her yerde, gün içinde defalarca ve hürmetle hatırlanmaktadır. İlelebet de hatırlanmaya devam edecektir. Bir asır evvelki varlık ve yokluk savaşımızda milli birlik ve beraberliğimizin yeniden tesisine hizmet eden Akif, bir asır sonra fikirleri, eserleri, şiirleri, kişiliğiyle yine birliğimize ve dirliğimizin tesisine katkı sunmaya devam etmektedir. Bir ve bütün olarak milletimizin sinesinde eksilmeden devam eden Mehmet Akif sevgisinin gelecek nesillere aktarılmasında gayret göstermemiz gerektiğini tekrar hatırlatmak isterim.”
“Milli vicdanın sözcüsü bir münevver”
Şentop, Mehmet Akif’in hayatının hiçbir döneminde söyledikleri ve yaptıkları arasında tenakuz görülmeyeceğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Onun hayat hikayesini ve olaylara yaklaşımını dinleyen, bilen herkes; ona hayran olmaya, örnek almaya şüphesiz devam edecektir. Özellikle gençlere bunların hepsini anlatmak ve öğretmek hepimizin vazifesidir. ‘Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek.’ diyen Akif, dosdoğru bir insandır. Milli vicdanın sözcüsü bir münevver, bir vatanperver; söyledikleri ve yaptıklarıyla izzetli, vakar sahibi, serden ve masivadan geçen halis bir mümin olarak bizleri kendine hayran bırakandır. Mehmet Akif, bir faninin öz hayatının kendi eserleriyle değerler yarışına çıktığı yegane şahıstır.”
İstiklal Marşı’nın yazılması, Meclis’te kabulü süreçlerine de değinen Şentop, şunları anlattı:
“Milli Mücadelenin ruhu olarak coşkunlukla okuduğumuz, ezbere bildiğimiz İstiklal Marşı’mızın her dizesinde; sahip olduğumuz medeniyetin ortak değerleri, vatan ve bayrak aşkının müşterek duygusu ilelebet yaşayacaktır. Cenabıhakk’ın izniyle İstiklal Harbimizin manifestosu olan bu satırlar milli mücadelemizin terennümü olmaya devam edecektir. Milli Mücadelenin maddi komutanı devletimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk, manevi komutanı da Mehmet Akif’tir. Kurtuluş Savaşı sırasında İstiklal Marşı’nı kaleme alan şairimizin duyguları, şüphesiz ki milletimizin müşterek duygularıydı. İstiklal Marşı’mız, cephede arkadaşının şahadetini görüp saniyeler sonra şehit olacağını bilerek onun bıraktığı siperdeki boşluğu bedeniyle doldurarak ileri atılan, asil ve necip Anadolu evladının cesaret ve ferasetinin dizelere dökülmüş destanıdır. Bu eser, destan yazan yiğitlerin destanını kaleme alan şairimizin duygularının bin yıllar sonraya aktarılacak en güzel hikayesidir.”
Kendini ilim ve irfanla tahkim eden Mehmet Akif Ersoy’un hayatının zorluklar içinde geçtiğini anımsatan Şentop, Ersoy’un mebusluk yaptığı dönemler için bile emekli maaşı almadığını kaydetti.
“Büyük bir dava adamı”
Şentop, Ersoy’un milli mücadele sürecince cami kürsülerinden milleti irşat etmeye çalıştığına vurgu yaparak, milli mücadele ruhunu harekete geçirdiğini söyledi. Ersoy’un İstiklal Marşı’nın bu inanç ve anlayışla yazdığını dile getiren Şentop, “Kur’an’ın emir, telkin ve tavsiyelerini şiir diliyle ifade etmiştir. Akif’ten bahsetmek, bu milletin kaderinden bahsetmektir.” dedi.
Ersoy’un yıkılan bir devletin ıstırabını duyan ve aynı zamanda kurulan yeni bir devletin yükünü bedeni ve ruhuyla yaşayan büyük bir dava adamı olduğunu aktaran Şentop, şunları kaydetti:
“Mehmet Akif’in ahirete irtihalinden sonra hakkında çok şey söylendi. Yazıldı ve yazılmaya da devam ediyor. Orhan Okay Hoca’nın söyledikleri bize Akif’i anlatması bakımından en doğru tespitlerdendir. ‘Mehmet Akif, Türk şiirinin Mimar Sinan’ıdır.’ İstiklal Marşı da, şiirimizin Selimiye’sidir. Bütün büyük sanat eserleri gibi Selimiye için nasıl şöyle olsaydı daha güzel olurdu diyemiyorsak, İstiklal Marşımız için de bir değişiklik; milletimizin aklıselimine, hissiselimine, zevkiselimine o kadar aykırı olur. Bütün vasıflarıyla İstiklal Marşı, tek taşı bile yerinden oynatılamayacak muhkem, harikulade bir ses, söz ve mana mimarisidir.”
Konuşmasının ardından Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı Şentop’a, Mehmet Akif Ersoy’un İstanbul Üniversitesi’nde ders verdiği dönemde öğrencilere hazırladığı soruların bir kopyasını hediye etti.
İlkokul 3. sınıf öğrencisi Miraç Eymen Kaya da İstiklal Marşı’nın 10 kıtasını okuduğu etkinlikte, belgeselin hazırlanmasında görev alanlara plaket takdim edildi.
“Belgeselin Türkiye’deki bütün okullarda izletilmesi, aynı anda gösterilmesini arzuluyoruz”
Bağcılar Belediyesi ve Gönül Bağı Platformunun destekleriyle TBMM himayesinde hazırlanan belgeselin galasında konuşan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Mehmet Akif Ersoy’un şahsiyeti ve eserleriyle bir asır sonra bile ilham kaynağı olmaya devam ettiğini söyledi.
Çağırıcı, belediye olarak gençleri değerleriyle buluşturmayı amaçladıklarını belirterek, “Böyle Yazıldı Bir Daha Yazılmayacak filminin de inşallah 12 Mart’ta EBA üzerinden tüm okullarda izlenileceğine inanıyorum. Bağcılar Belediyesi olarak ayrıca 10 yıllık bir emek neticesinde Sebilürreşad dergisini 25 sayı olarak bugünkü Türkçeye çevirisini tamamlandık. Atatürk Kültür Merkezi’nde inşallah bunun tanıtımını yapacağız.” dedi.
Gösterimden önce AA muhabirine açıklamada bulunan Gönül Bağı Platformu temsilcisi Mahmut Baycan da bir sivil toplum hareketi olarak gençlerin tarihi bilinç kazanmasını önemsediklerini ifade etti.
Baycan, Mehmet Akif Ersoy’u ve İstiklal Marşı’nın hikayesini anlatan bir proje gerçekleştirmekten ötürü memnuniyetlerini dile getirerek, “Bu belgeselin bir gün Türkiye’deki bütün okullarda izletilmesi aynı anda gösterilmesini arzuluyoruz.” diye konuştu.
Belgeselin yapımcısı İbrahim Ethem Yasan ise Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı bir rivayete göre 48 saatte yazdığını aktararak, “Biz de Mehmet Akif’in bu 48 saat içerisinde hangi duygular içerisinde İstiklal Marşı’nı yazdığını anlatmaya çalıştık.” dedi.
Yasan, belgeselin bir gönüllülük hareketiyle ortaya çıktığına değinerek, “Oyuncularımızdan senaryosuna, yönetmenimizden teknik ekibimize kadar çoğu emektar para dahi almadan hep birlikte bu işe imza attık.” açıklamasını yaptı.
Senaryosunu Yusuf Duru’nun kaleme aldığı belgeselin yönetmen koltuğunda Ömer Faruk Karacan oturuyor.
Senaryo danışmanlığını yazar Şefik Memiş’in üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Yusuf Duru, Faruk Karagül ve Mustafa Şimşek yer alıyor.