Şentop, Yenibosna’daki Cem Vakfınca Pir Hoca Ahmet Yesevi Cem Kültür Merkezi’nde düzenlenen muharrem ayı iftar programına katıldı.
Kovid olduğu için programa katılamayan Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan’a “geçmiş olsun” dilekleriyle sözlerine başlayan Şentop, muharrem ayının manevi ikliminden istifade etmek için birçok kişinin bu ayı ibadetle geçirdiğini söyledi.
Muharrem ayının ilk gününün, Hicri yıl başının da ilk günü olduğunu hatırlatan Şentop, Kerbela olayına değinerek, “O gün gerçekleşen bu vahşet maalesef Müslümanlar arasında derin bir ayrışmaya sebebiyet vermiştir. Sünni ve Şii şeklinde gerçekleşen siyasi ayrışma daha sonraki dönemlerde farklı bir mahiyete bürünerek Müslümanlara esasen tarih boyunca çok büyük kötülük yapılmıştır. Halbuki İslam, vahdet inancı ekseninde birlik, kardeşlik ve dayanışma içinde yaşamamızı tavsiye etmektedir. Bizleri kan bağıyla değil kalp bağıyla birbirimize yakınlaştırmayı emretmiştir.” diye konuştu.
Her ramazan ve muharrem aylarında kardeşliğin nişanesi olan bu tür toplantıların, muharrem ayının ilk gününden başlayan ve bir çatışma alanı açmayı amaçlayan kötü niyetlilerin olduğuna dikkati çeken Şentop, onlara verilen cevap açısından bu yılki iftar buluşmalarını çok daha önemli bulduğunu belirtti.
Şentop, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kelime manası barış ve esenlik anlamına gelen İslam’ın mensuplarıyız. Benzerliklerimizden, ortaklıklarımızdan güç alarak birlik içerisinde yürümemiz her zamankinden daha kıymetli ve vazgeçilmez olmuştur. Anlaşmazlık çıkarmaya bahane kolay bulunur. Ülkemiz üzerinde hain emelleri olanlar da bu bahaneleri sahneye koymaya her zamankinden daha hevesli görünmektedir. Onların kirli senaryolarını ancak hep birlikte yerle bir edebiliriz. Bizim her türden düşmana karşı en büyük özelliğimiz birliğimizi güçlendirmek olmuştur. Uyanık olmak, ülkemize karşı kötü emeller besleyenlerin tuzaklarına düşmemek mecburiyetindeyiz. Kardeşlik, barış ve bir olmak, her türlü düşmanı yenecek gücü bize vermektedir.
Dünyadaki güç dengeleri değişmekte, yeni bir dünya kurulmaktadır. İnsanlık, daha kaygan bir zeminde yaşamak zorunda bırakılmaktadır. Bu bir süre de devam edecek. Böyle gözüküyor. Politik oyunlarıyla bizi yıkamayacağını anlayanlar, küçük farklılıklardan büyük kazançları olanlar, aramıza nifak sokmaya ve bizleri zayıf düşürmeye çalışanlar var, biz buna asla izin vermeyeceğiz. Birlik ve beraberlik kararlılığımız karakterimizin sarsılmaz bir parçasıdır.”
“Bu saldırıları planlayanları ve gerçekleştirenleri lanetliyorum”
Ankara’da 30 Temmuz’da üç ayrı cenazede düzenlenen saldırılara ve Kartal Cemevi Başkanı Selami Sarıtaş’a yapılan saldırıya değinen Şentop, kendisini arayarak “geçmiş olsun” dileklerinde bulunduğunu söyledi.
Şentop, şunları kaydetti:
“Bu saldırıları planlayanları ve gerçekleştirenleri lanetliyorum. Hak ettikleri cezayı alacaklarından eminim. Biz devlet olarak şahıslarımıza yapılan kötülükleri affetme büyüklüğüne sahip olsak da beraberliğimize yapılan kötülükleri cezalandırmak kararlılığımızdan zerrece taviz vermeyiz. Alevi ve Bektaşi Derneklerine sağduyulu basın açıklaması için de ayrıca teşekkür ediyorum. Mezhep çalışmaları ve etnik farklılıklar üzerinden güç devşirmeye çalışanlar, ateşle oynayanlar, Türkiye’nin hala eski Türkiye olduğunu zannediyorlar. Kardeşliğimizi bozup nifak çıkartarak Türkiye’ye zarar vereceğini zanneden zavallıların yakasına bu devletin yapışacağına ve hangi deliğe saklanırlarsa saklansınlar yakalanıp cezalandırılacağına inancımız tamdır.”
Vaktiyle sağcı-solcu, Alevi-Sünni, Türk-Kürt diyerek Türkiye’nin güzel evlatlarını ve beşeri kaynaklarını yok edenlerin, tarihin artık tekerrür etmeyeceğini anlamak zorunda olduklarının altını çizen Şentop, Türkiye’nin görünen sınırların çok ötesinde, çok büyük bir ülke olduğunu vurguladı.
Şentop, her türden tuzağa karşı, Türkiye’nin daima teyakkuzda olduğunu söyledi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Türkiye’den kardeşlik ve dayanışmadan başka bir şey çıkmayacağını herkesin bilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kerbela’yı anlamak için Alevi, Bektaşi veya Sünni olmak değil, sadece insan olmak ve insanlık değerleri adına yaşanan bu olaydan sonuçlar çıkarmak kafidir. Gelecek nesillere hakkı, adaleti ve güzel ahlakın timsali Hazreti Hüseyin mirasını anlatırken yaşananlara kardeşlik ve evrensel sevgiden söz etmek gerekir. Aşure, birliğe, paylaşmaya bir çağrıdır. Kerbela’yı hakkıyla anlamak, adalete, hakikate ve iyi bir insan olmaya talip olmaktır. Muharrem ayının milletimize, gönlü Ehli Beyt sevgisiyle kuşatan bütün İslam alemine ve barışa muhtaç dünyamıza birleşik iki ve kuşatıcı güzellikler getirmesini temenni ediyorum.”
“Birliğimize ve kardeşliğimize kastedenler, asla cezasız kalmayacak”
İstanbul Valisi Ali Yerlikaya da yaptığı konuşmada, asırlardır birlikte yaşanılan topraklarda çok badireler atlatıldığını ancak birliğin ve kardeşliğin sürdüğünü söyledi.
Toplumsal huzurun en büyük sırrının sevgi olduğunu dile getiren Yerlikaya, Kartal Cemevi Vakfı Başkanı Selami Sarıtaş’a evinin önünde yapılan saldırıyı şiddetle kınadıklarını ifade ederek, “Buradan tekrar ifade etmek isterim ki huzurumuza, birliğimize, dirliğimize ve kardeşliğimize kastedenler, hukuk önünde asla ve asla cezasız kalmayacaktır. Aziz milletimizin gönlünde hiçbir zaman nifak tohumları yeşertemeyecekler.” diye konuştu.
Fener Rum Patriği Bartholomeos ise yaptığı konuşmada Kartal Cemevi Vakfı Başkanına yapılan saldırıyı kınayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay ve bütün Türk halkı kınamaktadır. 21. asırda yaşıyoruz. Türkiye’miz Batı’ya yakın olan bir ülke. Medeni bir toplumun üyeleriyiz. Niye bu olaylar olsun. Geçenlerde Musevi mezarlığında 80 kadar mezar kırılmış. Yine soruyoruz kendi kendimize, niye ölülerimizi rahat bırakmıyoruz. Niye canlıları rahatsız ediyoruz. Niye sevgili ve kıymetli canlara böyle üzüntü veriyoruz, bu muharrem ayı günlerinde. Rum cemaati bugünlerde üzgün. Çünkü hastanemiz yandı. Cemaatinizin en iyi dileklerini hayır dualarını arz ediyorum.”
Etkinliğe, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, Cem Vakfı üyeleri ve vatandaşlar katıldı.