Şentop, Balıkesir Üniversitesi Mehmet Akif Ersoy Merkez Kütüphanesi, Kongre ve Kültür Merkezi açılış töreni ile Hukuk Fakültesi açılış dersinde yaptığı konuşmada, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde uzun yıllar akademisyen olarak çalıştığını anımsattı.
Türkiye’de 131’i devlet, 78’i vakıf olmak üzere 209 üniversite bulunduğunu belirten Şentop, şöyle konuştu:
“Üniversitelerimizde 8 milyon 400 bin öğrencimiz var. Dünyadaki birçok ülkenin nüfusundan fazla. Aynı şekilde ortaöğretim öğrencilerini de dikkate alırsak Türkiye nüfusunun üçte birinden fazlası öğrenci. Bu aynı zamanda bizim nüfusumuzun genç oluşuna da işaret ediyor. Üniversitelerde mekan olarak da ciddi gelişmeler oluyor. 1993 yılının başında Marmara Üniversitesinde göreve başlamıştım. O tarihlerle bugünleri mukayese edecek olursak başta fiziki mekanlar olmak üzere üniversitelerimizde muazzam gelişmeler var.”
Şentop, üniversite hayatını geliştirmenin devletin vazifesi olduğunu, bunun için doldurmanın, kalitesini artırmanın ise başta akademisyenlere ve öğrencilere düştüğünü anlattı.
Sürecin eğitim öğretim faaliyeti ile ilmi çalışmalar ve bilgi üretimi olmak üzere iki başlıkta değerlendirilmesi gerektiğini ifade eden Şentop, ilk üniversite kanununun hazırlandığı 1946 yılından bugüne yükseköğretimde yaşanan gelişmeleri katılımcılarla paylaştı.
Sadece Batı coğrafyasında üretilen bilgi ve bilimin tüketicisi ve aktarıcısı olan bir üniversite istemediklerini vurgulayan Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bilgiyi üreten, bizzat üreticisi olan bir medeniyetin, kültürün ve iddianın sahipleriyiz. Bunun için başlangıç noktası öz güvendir. Birçok alanda bu öz güven eksikliği problemini aştık. Akademik alanda da bunu aştık. Tarihimize baktığımızda üniversite, bilgi üretimi ve ilim hayatı bakımından belli bir dönem dünyada bunun öncülüğünü yapmış bir medeniyetin çocuklarıyız. Dünyadaki ilk üniversite uzun zamandır Batılıların kendisinden önceki dönemleri yok sayan anlayışı sebebiyle Bologna Üniversitesi olarak anlatılırdı. Bologna Üniversitesi 1088 yılında kurulmuştur. Halbuki bugünkü modern üniversite kavramı anlamında yani farklı ilim dallarında bilgi üretimi ve öğretim yapan kurum anlamında ilk üniversite Fas Karaviyyin Üniversitesi 859 yılında kurulmuştur.”
Şentop, fizik ve metafizik bilimleri bir araya toplayan bütüncül bir ilim anlayışıyla yeni bir ilim paradigmasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Günümüzde Türkiye ve yurt dışında çalışan birçok bilim insanının büyük başarılar elde ettiğini dile getiren Şentop, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Başta Aziz Sancar olmak üzere, Kovid-19’a karşı aşı geliştiren Uğur Şahin ve Özlem Türeci hocalar olmak üzere tıptan fiziğe, astronomiye birçok alanda faaliyet gösteren, öncü olan bilim insanlarımız var. Üniversitelerimizin devletin kendi üzerine düşen görev itibarıyla geniş anlamda fiziki altyapısının gelişmesinin yanında bunun kalitesini artıracak ve içini dolduracak bir anlayışla Türkiye’yi iddialarına ulaştıracak bir yaklaşımla çok daha fazla gayret göstermek gerektiği kanaatindeyim. Üniversitelerimize bu anlamda başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümetlerimizin, devlet insanlarının katkıda bulunacağını, her zaman üniversitelerimizin yanında olacağını ifade etmek isterim.”
“Hukuk esasen bizim yaşadığımız hayatın görünmeyen yüzüdür”
Şentop, hukuk öğrencilerine seslenerek, şunları aktardı:
“Hukuk, hayatımızın belli bir döneminde ihtiyaç duyduğumuz bir alan değil. Hukuk esasen bizim yaşadığımız hayatın görünmeyen yüzüdür. Bunu bir madeni paraya benzetecek olursak madeni paranın tura kısmı yaşadığımız hayatın kendisidir. Onun arkası yazı kısmı ise hukuktur. Çoğu zaman hayatın bir yüzünü görüyoruz ancak o madeni para ters döndüğü zaman diğer yüzünü fark eder hale geliyoruz. İşte hukuk da böyle zamanlarda karşımıza çıkıyor ve aslında hayatın bizatihi kendisi olduğunu bize gösteriyor. O bakımdan hukukla ilgili çalışmaları yaşadığımız hayatın dışında ondan kopuk bir teorik alanmış gibi görmek bizi yanıltabilir.”
TBMM Başkanı Şentop, öğrencilere ve akademisyenlere hukukla ilgili yaşamın içinden örnekler verdi. Hukuk alanındaki sorunlar ve maliyetlerin farklı alanlardaki gibi kısa zamanda ortaya çıkmadığını vurgulayan Şentop, “Mesela tıpla ilgili. Bir rahatsızlık varsa bu hastalığın belirtileri kısa sürede ortaya çıkar. Hukukla ilgili problem varsa bu belki 5-10 yıl sonra belki de daha fazla zaman sonra kendisini gösterecektir. Böyle bir zaman sonra da bunun telafisinin zorlukları ortaya çıkacaktır. Yani hukuk, kişisel, toplum ve devlet hayatı bakımından çok önemli ve hayatın her alanında var olan bir düzenlemeler manzumesidir.” ifadelerini kullandı.
Şentop, hukuk öğrencilerine kitap önerilerinde de bulunarak “Hukukta daha öğrencilik yıllarından itibaren en küçük bir ayrıntıyı atlamamak çok önemli. Hukuk öğretiminin zor ama disiplinli bir öğretim olduğu kanaatindeyim. Öğrencilerimize de böyle bir dikkat içinde programlı çalışmayı şimdiden tavsiye ediyorum, daha sonra toparlamakta zorlanırsınız. Hukuk bence sadece bilinçli olarak tercih edilebilir, tesadüfen hukuk fakültesi öğrencisi olunmaz.” değerlendirmesini yaptı.
TBMM Başkanı Şentop’a fahri doktora unvanı
Balıkesir Valisi Hasan Şıldak da açılışı yapılan kütüphane ile kongre ve kültür merkezinin hayırlı olmasını diledi.
Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlter Kuş ise üniversitenin yürüttüğü projeler hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Konuşmaların ardından Rektör İlter Kuş, TBMM Başkanı Şentop’a cübbesini giydirerek fahri doktora belgesini takdim etti.
Kurdele kesilerek kütüphane ile kongre ve kültür merkezinin açılışının yapılmasıyla sona eren programa, AK Parti Balıkesir milletvekilleri Adil Çelik, Yavuz Subaşı, Pakize Mutlu Aydemir ve Mustafa Canbey, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir, Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Alpaslan Kaplan, İl Emniyet Müdürü Hasan Onar, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Tarık Hekimoğlu, AK Parti İl Başkanı Ekrem Başaran, akademisyen ve öğrenciler katıldı.