TBMM Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cezayir Millet Konseyi (Senato) Başkanı Salah Goudjil ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.
Şentop, görüşmede, asırlara dayanan dostluk bağları temelinde gelişen iki ülkenin, ilişkilerinin daha da kuvvetlenmesi için en üst seviyede irade ve kararlılık sergilemesinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti.
Mustafa Şentop, “Ülkelerimiz, parlamentolarımız ve halklarımız arasındaki ilişkilerin daha ileri seviyelere taşınmasının; Kuzey Afrika bölgesinin huzur ve istikrarı için büyük ehemmiyet arz ettiğini düşünüyorum. Bilhassa Libya’daki sürecin başarıyla tamamlanması bakımından bizlere önemli görevler düşmektedir. Türkiye ve Cezayir’in, Libya’daki sorunların çözümlenmesine birlikte çalışarak katkıda bulunabileceği bir hakikattir.” değerlendirmesinde bulundu.
Goudjil ise iki ülke arasındaki ilişkilerin iyi bir düzeyde olduğunu belirtti.
Bu ilişkileri daha ileri götürmek için çalışmaları sürdürdüklerini dile getiren Goudjil, “Türkiye ve Cezayir’in önünde çok imkan var. Libya’da çok hassas bir dönemden geçmekteyiz. Şu an en önemli şey, Libya’daki istikrarın bir an önce sağlanmasıdır.” diye konuştu
Cezayir ve Türkiye olarak her zaman Libya’yı desteklediklerini ifade eden Goudjil, şunları kaydetti:
“Şu anda Libya’nın dışında, gerçekten önemli sorunların anası olarak nitelendirdiğimiz Filistin meselesi var. Filistin meselesi, sadece İslam alemi için değil, bütün dünya için gerçekten çok büyük bir sorun ve önümüzde durmaktadır. Maalesef şu günlerde Filistin halkı açısından, Filistin açısından çok zor günler yaşamaktayız. Cezayir olarak Filistin ile ilgili tutumuz çok açıktır, kalıcıdır, esastır ve hiçbir zaman değişmemiştir. Filistin bizim için çok çok önemlidir.
Şu dönemde, özellikle Filistin konusunda, neler yapıldı, neler yapabiliriz, niçin böyle oldu, bütün bu nedenlerin hepsini objektif bir şekilde önümüze koymalıyız ve bunu tartışmalıyız. Çünkü bizim önümüzde şu anda bölgede aktif olan bir Siyonizm var. Bu, ırk ayrımcılığı ve zulüm uygulayan bir yönetimdir. Bu yönetime karşı neler yapabiliriz, nasıl durdurabiliriz, bunu mutlaka ele almamız gerekiyor.
Biz sizinle hemfikiriz. Arap Parlamento Birliği olarak orada çalışmalarımız var. Aynı zamanda Afrika Parlamentolar Birliği arasında da çalışmalarımız devam etmektedir. Biz, Türkiye’nin bulunduğu her platformda, Türkiye neredeyse biz oradayız. Türkiye ile birlikteyiz. Önemli olan koordinasyon içinde iş yapmamız gerekmektedir. Çok cesaret verici bir tutuma intikal ettirmeliyiz. Bildiğimiz eski klasik diplomatik yöntemleri bir kenara atmalıyız.
Bazı ülkeler İsrail’le diplomatik ilişkiler kurmaya başladılar, bu İsrail’i çok cesaretlendirdi. Bu şekilde başladı ve daha güçlü bir şekilde Filistin’in üstüne gitmeye başladı.”
“İsrail’in zulmünü gördükçe…”
TBMM Başkanı Şentop da Filistin konusuna değinerek, bayramın hüzünlü bir şekilde geçirildiğini vurguladı.
Filistin’den gelmeye halen devam eden, dozajı mütemadiyen artan acı haberlerin, dünyadaki iki milyarı aşkın Müslümanı derinden rencide ettiğini belirten Şentop, Mescid-i Aksa’da ibadet edenlere yapılan saldırıları, bebek-çocuk demeden Gazze’de onlarca sivilin katledilmesine kadar giden Siyonist İsrail’in zulmünü gördükçe endişelenmemenin mümkün olmadığını ifade etti. TBMM Başkanı Mustafa Şentop, şu görüşleri paylaştı:
“İsrail’in devlet terörü uyguladığını, insanlığa karşı suç işlediğini, masum Müslümanların kanını akıttığını ve dünyanın buna sessiz kalışını teessürle takip ediyoruz. İsrail’e artık ‘dur’ demenin, Filistin’i haklı davasında en kuvvetli şekilde desteklemenin vakti gelmiştir, çoktan geçmektedir. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin hürriyet ve adalet mücadelesinde şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da kararlılıkla yanlarında duracağız. İsrail’in vahşetine son vermek için Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan öncülüğünde her türlü diplomatik gayreti gösteriyoruz.
Bayram münasebetiyle kardeş ülkelerin Meclis Başkanlarıyla da telefonla görüşmeler yaptım üç gündür. Onlarla görüştük, prensip olarak mutabık kaldığımız hususlar var. Üyesi bulunduğumuz uluslararası parlamenter teşkilatlarını, ben artık ‘Filistin meselesi’ demiyorum ‘İsrail meselesi’ diyorum, İsrail sorununa derhal ve en kuvvetli şekilde tepki vermek için harekete geçirmemiz gerektiğini düşünüyorum. İlk aşamada öncelikle İslam İşbirliği Teşkilatına üye ülkeler parlamenter birliği öncülüğünde bir olağanüstü toplantı gerçekleştirmenin doğru olacağı kanaatindeyim. Daha sonra bir heyet oluşturarak bu heyetin öncülüğünde dönem başkanlığı Türkiye’de bulunan Asya Parlamenterler Asamblesi’ni toplamayı arzu ediyoruz. Olağanüstü bir toplantı akabinde de bu konuyu parlamenterler arası birlik gündemine taşımak, burada en azından parlamento gündem çağrısı oluşturmak gibi adımlar atmanın doğru olacağını düşünüyorum. En azından dünyayı bilgilendirmek adına çok faydalı olacağını düşünüyorum.”