TBMM Başkanı Mustafa Şentop, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Mamak Kadın Kooperatifi’nde çalışan kadınlarla bir araya geldi.
Şentop, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Mamak Kadın Kooperatifini ziyaret etti. Kadın çalışanlarla sohbet eden Şentop, kendilerine karanfil vererek günlerini kutladı. Şentop, kooperatif hakkında bilgi alarak stantları gezdi.
Mustafa Şentop, buradaki konuşmasında, “Vücuttaki kalp, toplumdaki kadındır. Bu açıdan baktığımızda kadınlar, anne, eş, kız evlat olarak hayatın içerisinde hayatı tamamlayan bir parçamız.” dedi.
Kadın emeği ve üretiminin toplumdaki önemini vurgulayan Şentop, şöyle devam etti:
“Şüphesiz yılda bir gün, bu konular için yeterli değil ama bir günde daha yoğun bir şekilde kadınları ve kadınlarla ilgili sorunları konuşmak, hatırlamak daha yoğun bir şekilde tartışmak için bir farkındalık meydana getirmek için önemli.
Tabii erkek ve kadın hayat müşterek diyoruz; aslında yaşadığımız hayatın iki yönünü bir bütünlük içerisinde temsil ediyor. Bu açıdan baktığımızda kadınlara anne, eş, kız evlat olarak hayatın içerisinde hayatı tamamlayan bir parçamız olarak bakıyoruz ama sadece bundan da ibaret değil. Kadınlar aynı zamanda hayata kendi üretimleriyle, zihni ve el emeği üretimleriyle katılıyorlar. Bunlar bazen erkeklerinki gibi çok görünür olmuyor, arka planda görünmez şekilde oluyor çoğu zaman. Şüphesiz, ekonomimizin de çok önemli bir boyutu kadınlarımızın emekleriyle ortaya koymuş oldukları bir boyut. Bu bakımdan burada bu el ürünlerinin daha görünür olduğu bir mekan olduğu için bugün burada bulunmak daha anlamlı olur diye düşünüyorum.”
“Rapor bugün inşallah TBMM’de görüşülecek”
Kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan iki unsur olduğuna dikkati çeken Şentop, “Tarihte bir organik yaklaşım vardır. Toplum bilimlerinde. Toplumu da aynı şekilde organik yapıya benzeten, insan gibi ele alan yaklaşımlar da vardır. Bu sebeple nasıl iki elimiz, beynimizin iki lobu varsa, ciğerlerimiz iki bölümden oluşuyor, bunlar birbirlerini tamamlayan şeyler, birlikte oldukları takdirde bir bütünü meydana getiriyorlar. İnsan bedeninde kalp dersek onun sembolü, simgesi temsilcisi tartışmasız kadındır.” İfadelerini kullandı.
TBMM Kadına Yönelik Şiddeti Araştırma Komisyonunun sunduğu rapora işaret eden Şentop, şöyle devam etti:
“Kadın ve erkek de aynı şekilde insan dediğimiz varlığın aslında fonksiyonel anlamda Allah tarafından ayrılmış farklı özellikler, nitelikler yüklenmiş insanın iki farklı görünümüdür sonuç itibariyle. Meseleye esas olarak insan perspektifiyle bakmamız lazım. Kadın erkek arasındaki ilişki iki insan arasındaki ilişkidir ve insan paydasında her ikisini de birleştiriyoruz. Türkiye olarak bu konuda hassasiyetimiz çok yoğun bir şekilde devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl kurulmuş olan kadına yönelik şiddete karşı mücadele konusuyla ilgili bir araştırma komisyonumuz var. Onun hazırlamış olduğu çok kapsamlı bir rapor, bugüne kadar Türkiye’de üniversitelerde, bürokraside, bakanlıklarda, siyasette her alanda yapılmış olan bütün çalışmaların toplandığı bir rapor ortaya çıktı.
Yaklaşık bin sayfalık bir rapor bugün inşallah TBMM’de görüşülecek. Bu konuda yapılması gereken neler var, neler eksik, önerileri de içeren, kanunsa kanun, birtakım kurumları oluşturmaksa onları, ne varsa hepsini bir öneri halinde kamuoyuyla da paylaşacağız ve gerekenlerin yapılması için de takipçisi olacağız.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kapsamda kanunlarla ilgili yeni düzenlemelerden bahsettiğini anımsatan Şentop, bunların da süratle Meclisten geçmesi için çalışacaklarını belirtti.
Şentop, bu konunun sadece bir kanun konusu veya devletin takibiyle olumlu bir şekilde sonuçlandırılacak bir konu olmadığını, bir anlayış değişikliğine gereksinim bulunduğunu vurgulayarak, şöyle dedi:
“Aslında bizim kültürümüzde, bizim görüşümüzde bu konuyu çözecek birtakım yaklaşımlar, anlayışlar var. İnsanların birbirlerine karşı bir emanet olduğu anlayışı içinde inancımız, dünya görüşümüz bunu gerektiriyor. Eşler birbirlerine emanet, çocuklar ebeveynlerine Allah’ın emaneti. O yüzden birbirimize bir mülkiyet sahibi gibi değil birbirimize karşı Allah’ın bir emaneti ve hesabını vereceğimiz bir emanet anlayışıyla kadın erkeğe, erkek kadına yaklaştığı takdirde birçok noktada sonucun çözümü için olumlu adımlar atmış oluruz. Bunların da takipçisi olacağız.”