Şentop, Antalya’da bir otelde düzenlenen APA 13. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Asamble’nin bir önceki genel kurul toplantısını 2019’da yine Antalya’da düzenlediklerini ve verimli istişarelerde bulunduklarını hatırlattı.
Salgın nedeniyle o tarihten bu yana buluşamadıklarını belirten Şentop, dün başlayan ve yarın da devam edecek “Değişen Uluslararası Dinamiklerde Çok Taraflılığın Güçlendirilmesi” temalı toplantıların, hayırlara vesile olmasını, halkların ve ülkelerin yararına sonuçlanmasını diledi.
Mustafa Şentop, son dört genel kurula ev sahipliği yapmalarının, Türkiye olarak Asya kıtasına ve Asambleye verdikleri önemin göstergesi ve bu platform üzerinde yürütülen parlamenter diplomasiye atfettikleri önceliğin de nişanesi olduğunu vurguladı.
Türkiye’nin, Asya’ya ve Asya’daki dostlarına muhabbetinin her mecrada artarak devam edeceğini dile getiren Şentop, “İlişkilerimizi geliştirme gayretimiz inşallah akamete uğramadan sürdürülecek.” ifadesini kullandı.
Şentop, 2022’nin, dünyanın beşeri tarihi açısından önemli bir dönüm noktası olduğuna işaret etti.
Yapılan hesaplamalara göre 15 Kasım 2022’de tarihte ilk defa dünya nüfusunun 8 milyara ulaştığına dikkati çeken Şentop, “1950-2020 yılları arasında, üç katına ulaşan dünya nüfusunun günümüzde yüzde 60’lık kısmı da burada buluşmamıza vesile olan Asya kıtasında yaşamaktadır. En kalabalık on ülkenin beşi Asya ülkesidir. Coğrafyamızda, Anadolu’muzda artan nüfus, gelişimi ve hareketi simgeler, bolluk ve bereket getirir. Diğer yandan, bu nüfus artışının getirdiği ve getireceği fırsatlar ve bereket kadar zorluklara yol açtığının farkında olmamız ve zorlukları aşacak tedbirler geliştirmemiz gerekiyor.” diye konuştu.
Şentop, ekonomik krizler, savaşlar, salgınlar, kuraklık, göç hareketleri, başta Batı dünyası olmak üzere tüm dünyada yükselen ırkçılık ve yabancı düşmanlığı, hibrit tehditler, uluslararası şirketlerin ulusal mevzuatların arkasından dolanma girişimleri, keyfi yaptırımlar, küresel güç savaşları ve denge arayışları gibi birçok eski ve yeni nesil meseleyle karşı karşıya olduklarını söyledi.
“Bütün terör örgütleriyle aynı kararlılıkla mücadele ediyoruz”
Birbirlerinin hem sonucu hem de nedeni olan grift sorunlarla ve değişen dinamiklerle baş etmek zorunda olduklarını bildiren Şentop, şunları kaydetti:
“Aksi takdirde vatandaşlarımızın huzuru, ülkelerimizin istikrarı tehdit altında kalacaktır. Bölgesel ve küresel düzeyde karşı karşıya olduğumuz melanetlerde terör maalesef her zaman başta gelen gündem maddelerinden birini teşkil ediyor. Terörle etkin mücadelede ilkeli ve kararlı bir duruş sergilemek zorundayız. Tabiatıyla terörizmle mücadelede hedeflediğimiz sonuçlara ulaşmak için uluslararası işbirliği elzemdir. Bu doğrultuda ülkemiz, bölgesel ve uluslararası düzeyde üzerine düşeni yerine getirmekte, temel insan hakları ve demokratik değerlerden ödün vermeksizin, PKK/PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere, bütün terör örgütleriyle aynı kararlılıkla mücadele etmektedir.”
Şentop, bu vesileyle İstanbul Taksim’deki terör örgütü PKK/PYD’nin hain saldırısı sonrasında taziyelerini ileten dostlara bir kez daha teşekkür ettiğini dile getirdi.
“Göçe neden olan sorunlar kaynağında çözülmeli”
Terör, çatışma, savaş, şiddet, insan hakları ihlalleri ve zulüm nedeniyle yerlerinden edilenlerin sayısının dünya genelinde 100 milyonu geçtiğini kaydeden Şentop, “Yeni kitlesel göç riskleri ülkelerimizin güvenlik ve istikrarını tehdit etmeyi sürdürüyor. 2014’ten bu yana en fazla sığınmacı nüfusuna ev sahipliği yapan ülke olarak bu yükün uluslararası toplum tarafından maalesef hakkaniyete uygun şekilde paylaşılmadığını görüyoruz. Suriye’deki ihtilaf nedeniyle ülkeden kaçan milyonlarca Suriyelinin, sığınmacı olarak 11 yılını doldurmuş olması maalesef bu durumun açık bir göstergesini teşkil ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanı Şentop, göçe neden olan sorunların kaynağında çözülmesinin öneminin, insani koşulların kritik bir hal aldığı Afganistan’da net şekilde görüldüğünü belirtti.
“Afganistan’da beklenen gelişmeleri göremiyoruz”
Başta düzensiz göç, terörizm ve uyuşturucu kaçakçılığı olmak üzere Afganistan’daki istikrarsızlıktan beslenen sorunların yaşandığına değinen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Afganistan’da kalıcı barış ve istikrarın tesisi ancak Afgan halkının her bireyinin insan onuruna yakışır bir yaşama kavuşması ve etnik, siyasi tüm kesimlerin dahil olacağı kapsayıcı bir siyasi sistemin kurulmasıyla mümkün. Gelinen aşamada maalesef Afganistan’da özlenen ve beklenen gelişmeleri göremiyoruz. Son olarak kadınları sosyal ve iş hayatından tamamen dışlamayı hedefleyen uygulamalara yenileri eklenmiş, keza kız çocuklarının eğitimine yeni kısıtlamalar getirilmiştir. Bu kararların geri alınması yönünde başta İslam dünyası olmak üzere tüm uluslararası camiadan ortak bir ses yükselmektedir.”
Şentop, Afgan halkının bir an önce hak ettiği onurlu ve ümit dolu bir yaşama kavuşmasını arzu ettiklerini anlattı.
Türkiye’nin kardeş Afgan halkına başta insani yardımlar olmak üzere her alanda desteğini sürdüreceğini vurgulayan Şentop, “Bölgede diğer bir sorun Myanmar’daki insani krizin etkilerinin artarak devam etmesi. Bu ülkenin güvenlik güçlerinin Rohingya Müslümanlarına yönelik orantısız ve sistematik şiddet eylemleri neticesinde 1 milyondan fazla insan yurtlarını terk etti. Rohingya Müslümanlarına karşı yapılanların, sistematik bir şekilde işlenen soykırım suçu olduğu kanaatindeyiz. Kalıcı bir çözüm gerektiren bu konuya uluslararası toplumun daha fazla ilgi göstermesi gerektiğine inanıyoruz.” dedi.
Filistin-İsrail ihtilafı
Filistin meselesinin tüm çözümsüzlüğüyle devam ettiğini söyleyen Şentop, Filistin-İsrail ihtilafının, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan egemen, bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin kurulmasıyla sonuçlanacak şekilde çözüme kavuşturulmasını arzu ettiklerini bildirdi.
Şentop, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın tesis edilebilmesi için Filistin-İsrail meselesinin, uluslararası hukuk ve BM kararları çerçevesinde adil ve kapsamlı çözüme kavuşturulmasının zorunlu olduğunu her vesileyle vurgulamaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.