TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Bölgemizde barışı tesis etmek, gıda arz güvenliğini temin etmek için Birleşmiş Milletlerle, ilgili ülkeler nezdinde temaslarımızı sürdüreceğiz. Türkiye olarak bölgemizde ve dünyada oyun kurucu, denge oluşturucu bir gücümüz olduğunu sadece biz değil herkes biliyor.” dedi.
Şentop, MÜSİAD EXPO Ticaret Fuarı 2022 kapsamında düzenlenen Gala Yemeği’nde yaptığı konuşmada Türkiye ekonomisi için büyük bir değeri olan fuarın üretim, ticaret, ihracat ve yatırımda hem ülke içindeki alışverişe, hem de bütün dünya ülkeleriyle yeni bağlantılar kurulmasına ve iş ilişkileri geliştirilmesine vesile olmasını diledi.
TÜYAP İstanbul Fuar ve Kongre merkezini sadece ticaret erbabının değil, vakti olan ve ufkunu geliştirmek isteyen bütün vatandaşların ziyaret etmesi tavsiyesinde bulunan Şentop, yurt içinde ve yurt dışında 60 binden fazla işletmede 13 bini aşan üyesiyle ve yaklaşık 2 milyon insana sağladığı istihdamla MÜSİAD’ın çalışmalarının ve başarılarının aynı gayret ve saygınlıkla artarak devam etmesini temenni etti.
Şentop, yaklaşık 2 yıldır Kovid-19 salgınıyla bütün dünya ülkelerinin bir kaos hali yaşadığını kaydederek, şöyle konuştu:
“Herkesin kendi içine kapandığı uzun bir süreci hep birlikte yaşadık. Sağlık sistemleri salgının yaralarını sarmaya çalışırken küresel ticaret sistemleri de kırılan tedarik zincirlerini dengelemeye çalıştı. Salgın henüz bitmeden bu kez de başlayan Rusya-Ukrayna gerilimiyle dünyanın şirazesi biraz daha kaymaya başladı. Yaklaşık bir yıldır üçüncü dünya savaşı söylemlerinin, nükleer savaş korkularının gölgesinde sarsılan bir dünyayı hep birlikte müşahede ediyoruz.”
“Türkiye yüzyılı mührünü basacağımız günleri adımlamaktayız”
Tek kutuplu eski dünya düzeninin temelinden sarsıldığı, yeni bir dünya düzeninin kurulduğu tarihi süreçlerin içinden geçildiğine işaret eden Şentop, “Asya ve Avrupa’nın kavşak noktası olan Türkiye’miz denge unsuru olarak dünyanın kalbi olan merkezi konumumuzda, Türkiye yüzyılı mührünü basacağımız günleri adımlamaktayız. Türkiye yüzyılı yeniden dirilişin, yeni ve adil bir uluslararası düzenin rotasıdır. Enerji darlığı, petrol ve gaz kavgaları, yeni bilek güreşleri yeni bir dünya kurulurken herkesin gözünün önünde yaşanan çocukça sahnelerle devam ediyor. Kuzey boru hattının bir sabotajla kullanılamaz hale gelmesinin, iki İngiltere Başbakanı’nın istifasının arkasındaki iddialara karışması, siber dinlemeler, canlı canlı tanık olduğumuz çok yeni ve bir o kadar da hayret verici gelişmelerle devam ediyor.” diye konuştu.
“Savaş ve şiddet yanlılarının karşısına adalet ve barışın sözcüsü olarak çıkacağız”
TBMM Başkanı Şentop, dengesi bozulan dünya ülkelerinin dengesini Türkiye’nin yeniden düzenlediğine değinerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bozdukları tahıl koridorunu ikinci kez Türkiye düzeltmese, dünya bu karmaşayı çözülemez düğümlerle iyice içinden çıkılamaz bir hale getirmeye devam edecektir. Rusya-Ukrayna kavgasını izlediği denge politikası ve diplomatik başarılarıyla, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde devam ettiren ülkemiz, barış ve kardeşlikten, adil bir paylaşımdan yana tavır almaya devam edecektir. İnsanlığın yok oluşunu, gıda kıtlığını, kendi çıkarları için gerekli görenler bizim tutumumuzdan rahatsız oluyorlar. Ama biz onlar ne derlerse desinler vicdandan, merhametten ve insanlıktan yana olmaya devam edeceğiz. Bölgemizde barışı tesis etmek, gıda arz güvenliğini temin etmek için Birleşmiş Milletlerle, ilgili ülkeler nezdinde temaslarımızı sürdüreceğiz. Türkiye olarak bölgemizde ve dünyada oyun kurucu, denge oluşturucu bir gücümüz olduğunu sadece biz değil herkes biliyor. Savaş ve şiddet yanlılarının karşısına her zaman adalet ve barışın sözcüsü olarak çıkacağız.”
Şentop, bu aşamada salgın ve savaş ile sınanan dünyanın, MÜSİAD gibi ticaret erbabını daha çok çalışmaya ve üretmeye, ülkeleri de yeni yöntemlerle ilerlemeye yönelttiğini vurgulayarak, bu krizlerden başarıyla çıkmak için devlet millet el ele, birlik ve beraberlik içinde, sosyal dayanışmalarla, gayretle yollarına devam edeceklerini söyledi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Sırbistan ziyaretlerinde Cumhurbaşkanıyla bir görüşmeleri olduğunu, bu görüşmede ticari ilişkileri konuşurken ilginç bir olay yaşadığını belirterek, şunları anlattı:
“Avrupa ülkelerinden birinden gelen bir firma ciddi bir teşvik alarak bir fabrika kuruyor. 1200 kişi civarında istihdam sağlıyor. Fakat teşvikle alakalı sürenin dolduğu gün fabrikayı kapatıp, ülkeyi terk ediyor. İnsanlar işsiz, yatırım boş. Tam o noktada aynı şehirde farklı bir sektörde faaliyet gösteren, Türkiye’den gelmiş bir firma devreye giriyor. ‘Bu fabrikayı biz çalıştıralım. Bildiğimiz bir sektör değil ama insanlar işsiz kaldı, yatırım boşuna olmasın. Elimizden geleni yaparız’ diyor. Bir süre zarar ettikten sonra kara da geçmeyi başarıyor. Cumhurbaşkanı, o Türk firmasını davet edip ‘kendilerine devlet madalyası vereceğim’ demişti bana. Nihayet daha sonra takip ettim. Devlet madalyası vermiş. Ve bir daha ‘o dolandırıcıları, o ülkenin dolandırıcı vatandaşlarını Sırbistan’a sokmayacağım’ dedi.”
Faaliyet gösterdikleri ülkelerde sadece maddi kazancı değil, o ülkenin de kazanmasını arzu ettiklerinin altını çizen Şentop, ahlaki ve vicdani olanın da bu olduğunu söyledi.
“Kim gelirse gelsin Türkiye’den asla vazgeçemiyor”
Şentop, Türkiye’nin yakınındaki bir ülkenin bir süre önce sert, çatışmalı bir yönetim değişikliği yaşadığını anlatarak, “Önceki dönemin Türkiye’ye çok yakın liderleri bir nevi gözetim altında. Yeni yönetim Türkiye’yle biraz mesafe koyma niyetlerini izhar ederek de iktidara gelmişti. Geçenlerde ben ziyaret ettim. Türkiye’yle ilişkileri geliştirme konusunda o kadar istekli buldum ki esasen şaşırdığımı ifade etmek isterim. Ama şunu görüyoruz. Yıllardır insani, adil, yüksek ahlaki değerleri esas alan muhatap ülkeyi ve halkı önemseyen, onlara değer veren siyaset anlayışımız, ilişkilerimiz o kadar incelikli, o kadar derine nüfuz edici bir surette gergef gibi işlemiş ki, kim gelirse gelsin Türkiye’den asla vazgeçemiyor.” ifadelerini kullandı.
Siyasetin bir hizmet yarışı olduğunu ifade eden Şentop, siyasi partilerin, siyasetçilerin tartışıp birbirini eleştirdiğini, daha öne geçmek için mücadele ettiğini, bunun doğal olduğunu söyledi.
Ancak tahrip ve yıkım siyaseti olmayacağını vurgulayan Şentop, “O zaman karşı siyasi harekete, rakip siyasetçiye değil devlete muhalefet etmeye dönüşür yaptığınız mücadele. Devleti tahrip etmeye başlarsınız. Bu artık siyaset olmaktan çıkar, husumete dönüşür. Bizim gerileme tarihimiz bu kör siyaset anlayışının acı örnekleriyle doludur.” diye konuştu.