Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Bütün Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı.
Toplantıda, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı temsilcileri sunum yaptı.
Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi (TEİAŞ) Genel Müdürü Orhan Kaldırım, deprem bölgesinde125 transformatör merkezinin işletmede bulunduğunu, depremin ilk anında bu merkezlerden 25’inde enerji kesintisinin meydana geldiğini söyledi.
Kaldırım, doğal afet ve türlü risklere karşı bütün tesislerle ilgili depremden önce aksiyon aldıklarını, ODTÜ, Gazi Üniversitesi gibi üniversitelerle bu konuda birlikte çalıştıklarını belirtti. Kaldırım, üniversitelerin inceleme sonrası verecekleri rapor doğrultusunda, tesislerle ilgili çalışmaları yatırım programına alacaklarını bildirdi.
Depremin çok büyük bir coğrafyayı etkilediğine işaret eden Kaldırım, “Üretim tüketim dengesiyle, bozulmasıyla ilgili, her türlü neden vardı ama ona rağmen Türkiye elektrik sistemi komple çökmedi. Bu çöküş 1999 depreminde yaşanmıştı. Bu daha büyük alanı etkilemesine rağmen iletim sistemiz ayakta durdu.” ifadelerini kullandı.
“11 ilde toplam abone sayısı 6,5 milyon civarında”
Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi (TEDAŞ) Genel Müdürü Ömer Sami Yapıcı, depremde toplam 31 personelin hayatını kaybettiğini söyledi. Yapıcı, Türkiye’de 21 dağıtım şirketinin bulunduğunu, bunlardan 4’ünün depremden etkilendiğini bildirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının yaptığı hasar tespitlerine göre tahliye edilmesi gereken binaları enerji kullanamaz kategorisine aldıklarını söyleyen Yapıcı, şunları kaydetti:
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından bize gelen, 980 binlere ulaşan yıkık, yıkılması gereken, orta ve ağır hasarlı bina portföyü var. Bunları dağıtım şirketiyle koordineli olarak paylaştığımızda, bu tespitlere göre bunların elektriklerinin kesilmesi gerekiyor. Dağıtım şirketleri de zorunlu olarak kesiyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının hasar tespit durumuna göre, en son 950 bin yapının yıkılmış ya da orta ve ağır hasarlı olmasından dolayı bunların elektrik alma şansı yok.”
Yapıcı, depremden etkilenen 11 ilde toplam abone sayısının ise 6,5 milyon civarında olduğunu belirtti.
Doğal gaz abone sayısı 1 milyon 686 bine düştü
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Doğal Gaz Piyasası Dairesi Başkanı Hüseyin Daşdemir, depremden etkilen 11 ildeki doğal gaz dağıtım şebekesi uzunluğunun 21 bin kilometre olduğunu, bu rakamın Türkiye’de yüzde 12’ye denk geldiğini ifade etti.
Depremden etkilenen 11 ilde deprem öncesi yaklaşık 2 milyon abonenin bulunduğunu belirten Daşdemir, “336 bin azalarak 1 milyon 686 bine düştü. Abone sayısındaki düşüşün yüzde 85’inin oturulamaz olan binalardan, geriye kalan yüzde 15’inin ise göç etkisinden oluştuğunu tahmin ediyoruz.” dedi.
Daşdemir, 11 ilde şehir içi doğal gaz iletim hattında oluşan hasarın rakamsal büyüklüğünün 1 milyar lira civarında olduğunu vurgulayarak, “Bu sayıyı en çok yükselten Gaziantep İslahiye ve Nurdağı ilçeleri. Burada 417 milyon civarında bir rakam var. Bu iki ilçenin yer olarak taşınacağının söylenmesi, lokasyonun kaydırılacağının planlanması ve bu nedenle mevcuttaki tüm şebekelerin kullanılamaz duruma gelmesinden dolayı bu rakam bu kadar yüksek.” dedi.
Hüseyin Daşdemir, EPDK’nin ihale şartnamelerinde bir kural olarak yer verilen gaz-stopun depremde faydasını gördüklerini, ikincil afetlerin önüne geçtiğini söyledi.
Deprem vanasının doğal gaz içi teçhizatlarında kullanılan bir ekipman olduğunu anlatan Daşdemir, “Bu aslında binaları yangından koruması hakkındaki yönetmelik kapsamında olan bir şey, EPDK’nin düzenlemesi değil. Bazı illerde mekanik deprem vanalarının çalışmadığını gözlemledik. Rapor olarak da hazırlıyoruz. O rapor geldiğinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile paylaşıp standardın ya gözden geçirilmesi ya da piyasada üretilen ürünlerin standarda uygun üretilip pazarlanıp pazarlanmadığını takip edeceğiz.” diye konuştu.
“Hasarlar fay hatları üzerinde gerçekleşmedi”
Boru Hatları ile Petrol Taşıma Anonim Şirketi (BOTAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Özcan, hiçbir fay hattı üzerinde hasarın gerçekleşmediğini, hasarların zemin probleminden kaynaklandığını dile getirdi.
Depemin uzun süredir gündemlerinde olduğunu bildiren Özcan, ODTÜ ve İTÜ ile Marmara Bölgesi’ne yönelik çalışmaları nihayete erdirdiklerini kaydetti. Marmara Bölgesi’ndeki riskli bölgelerin tamamını tespit ettiklerini belirten Özcan, “Marmara Bölgesi’nde tespit edilen noktaların tamamında gerekli tedbirleri alarak çalışmaları tamamladık.” dedi.
Deprem ön uyarı sitemlerinin bulunduğuna değinen Özcan, bu sistemin deprem sırasında insana gerek olmadan kendini kapattığını vurguladı. Özcan, “Kahramanmaraş depremi oldu, kritik olan vanalar basınca duyarlı sistemlerimiz sayesinde, 2-3 dakikada tüm vanalarımız kapandı. Bu insan eliyle olmadı, uzaktan oldu.” ifadelerini kullandı.
Ertuğrul Gazi Gemisi’nin Hatay’ın Dörtyol ilçesinde iskelede bölgeye gaz temini yaparken depreme yakalandığını bildiren Özcan, “Depremin ilk sinyaliyle beraber, çabuk bırakma kancaları da dahil sistem kendini kapattı, Ertuğrul Gazi tedbir amaçlı hemen açığa çıktı. Tüm kontrollerden sonra görev yerine intikal etti, doğal gaz vermeye devam etti.” diye konuştu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde 3 şehrin gazının kesildiğini anımsatan Özcan, 3 bölgede yoğunlaşan bir hat hasarının olduğunu, bunların fay hatları üzerinde gerçekleşmediğini vurguladı. Özcan, “Bu bir tarafan sevindirici. Şartnemalere uygun yapınca burada bir problem yok. Özellikle sıvılaşma ve zemin problemleri nedeniyle inanılmaz çekme kuvvetleri oluştu. Gaziantep, Kahramanmaraş ve Hatay illerinin dışında 9 ilçede de gaz arzını durdurduk.” dedi.
ODTÜ ile bir çalışmaya başladıklarını anlatan Özcan, yer üstü tesisleriyle sınırlı kalmayarak binalarla alakalı bazı noktalarda şartname değişikliklerinin oluşabileceğini belirtti.
Milletvekillerinin Karadeniz gazını sorması üzerine ise Özcan, “Müjdeyi Cumhurbaşkanımız verdi, arife günü olarak ifade etti. Biz BOTAŞ olarak orada, karadan itibaren Türkiye iletim sistemine bağlamakla mükellefiz. Kasım itibarıyla tüm hazırlıklarımızı bitirdik, bekliyoruz. İnşallah nisan itibarıyla sisteme bağlanacak, ondan sonra tüm Türkiye’yi gazla buluşturacağız.” diye konuştu.
İtfaiye teşkilatına arama kurtarma önerisi
İş Sağlığı Güvenliği Kalite ve Risk Yönetimi Daire Başkanı Oktay Şahin, her afette insan kaynağının ne kadar önemli olduğunu gördüklerini vurguladı.
Bütün bakanlıklarda, afet yönetimine ilişkin birimler oluşturulmasını öneren Şahin, bu birimlerde çalışanların, asli görevli olarak yer almaları gerektiğini söyledi. Şahin, “Afet yönetimi kariyer uzmanlığı haline getirilmeli. İşe alımlarda da sadece bu birimde çalışma koşuluyla bu uzmanlığa sahip olunması yönünde önerim var.” dedi.
Uydu telefonlarının sahada kullanıldığını ancak bunun çok verimli olduğunu düşünmediğini dile getiren Şahin, bu noktada Jandarma Entegre Muharebe Bilgi Sistemi’nin (JEMUS) kullanılmasını önerdi.
Şahin, şu tavsiyelerde bulundu:
“Bir başka önerimiz acil durum istasyonları. Afet yönünden riskli olduğunu düşündüğümüz Türkiye’nin farklı noktalarında acil durum istasyonlarının kurulmasının faydalı olacağı kanaatindeyim. Uzman ekiplerin bulunacağı, ilk müdahale ekipleri, burada çok hızlı müdahale edebilirler. Madencilerin ekipmanlarının da orada olabileceği bu tür depolar olmalı. Bu depolar inşa edilirken 8,5 büyüklüğündeki depreme dayanıklı inşa edilmeli. İçerisinde kuru gıda da bulunan acil durum istasyonlarının faydalı olacağı kanaatindeyim.”
Başkan Veysel Eroğlu da “Belirli bölgelerde sadece deprem için değil tüm afetler için merkezler oluşturulsa, itfaiye teşkilatının elemanları da arama kurtarma için de eğitimde bulunsa iyi olur. Dünyada itfaiye teşkilatı arama kurtarma yapıyor, bizdeki itfaiye teşkilatı sadece yangınlara bakıyor. Türkiye’de bu sistemi oturtmak lazım.” ifadelerini kullandı.