TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı, AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, “Türkiye olarak bu coğrafyada özgür, barış ve huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kendi ayakları üzerinde duran bir savunma sanayisine sahip olmak zorundasınız.” dedi.
Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Milli Savunma Komisyonu üyeleri ile özellikle Türk savunma sanayisinin geldiği aşamayı yerinde gözlemlediklerini söyledi.
Komisyon üyeleri ile savunma sanayisi şirketlerini ziyaret ettiklerini dile getiren Aydın, “Gittiğimiz her bir şirkette Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği aşamayı görmek bize gurur verdi. Dünyanın büyük şirketleri arasına giren savunma sanayisi şirketlerimiz var. Bu bize hem gurur hem de geleceğe dair güven veriyor.” diye konuştu.
Türk savunma sanayisinin ulaştığı seviyenin, Azerbaycan’ın Karabağ zaferinde perçinlendiğini ifade eden Aydın, Rusya-Ukrayna savaşının da ülkelerin savunma sanayisi anlamında katettiği mesafenin önemini ortaya koyduğuna işaret etti.
Aydın, “Artık bir uluslararası kuruluşa güvenerek ya da bir devletin ipiyle kuyuya inerek bu işler olmuyor. Gerçekten var olmak istiyorsanız, tam bağımsız Türkiye olarak bu coğrafyada özgür, barış ve huzur içinde yaşamak istiyorsanız, kendi ayakları üzerinde duran bir savunma sanayisine sahip olmak zorundasınız. Güçlü olmak zorundasınız ve bu manada da dışa bağımlı olmaktan ihraç eder pozisyona gelmek durumundasınız.” değerlendirmesini yaptı.
Türkiye’nin savunma sanayisinde geldiği aşamayı, “gurur verici” olarak nitelendiren Aydın, savunma sanayisindeki yerlilik oranının yüzde 20’den yüzde 80’e ulaştığına dikkati çekti.
“Selçuk Bayraktar’a teşekkür ediyorum”
Türkiye’nin, savunma sanayisi alanında kendi kendine yeten bir konuma ulaştığını, parmakla gösterilen ülkeler arasına girdiğini vurgulayan Aydın, “Selçuk Bayraktar’a teşekkür ediyorum. Gençlere umut oldu. İnsanımızın, istediği, arzu ettiği ve azmettiğinde neler yapabileceğinin güzel bir örneği. Kendilerini kutluyorum.” dedi.
Aydın, savunma sanayisinde faaliyet yürüten özel şirketleri de beslediklerini, 2000’li yılların başında yaklaşık 50 özel sektör firmasının savunma sanayisiyle ilgilenirken şu anda bu sayının 1500’ü aştığına dikkati çekti.
ASELSAN’dan HAVELSAN’a, TUSAŞ’tan ROKETSAN ve MKE’ye birçok savunma sanayisi şirketinin bulunduğuna değinen Aydın, “Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Sayın İsmail Demir’i tebrik ediyoruz. Onun koordinesinde bütün bu savunma sanayisi şirketleri ile yakın ilişkiler, temaslar sürüyor ve hepsine de çalışabileceği alanlar oluşturuluyor.” diye konuştu.
Milli Savunma Komisyonu üyeleri ile yaptıkları müşahedelerin ardından geçen hafta TUSAŞ’ı ziyaret ederek yerli savunma sanayisi ürünlerini yerinde incelediklerini anımsatan Aydın, “Milli helikopterimiz Gökbey’in deneme uçuşlarını gördük. Atak ve T70 helikopterlerinin uçuşunu izledik. Hürkuş, Hürjet, Anka ve Aksungur’u yerinde gördük. İnşallah 18 Mart 2023 itibarıyla milli muharip savaş uçağımızı da artık hangardan çıkaracak bir pozisyona geleceğiz. Bunlar Türkiye için gerçekten gurur verici ve bizlerin bu coğrafyada özgür, bağımsız şekilde yaşamamızı sağlayacak çok ciddi gelişmeler.” değerlendirmesini yaptı.
“Gurur duyulması gereken kazanımlar”
Ahmet Aydın, Türkiye’nin diplomasideki başarısının konuşulduğuna işaret ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, yaklaşık 1,5 ay içinde 50’ye yakın ülkenin lideriyle görüştüğünü hatırlattı.
Türkiye bu başarıyı nasıl yakaladığına değinen Aydın, “Savunma sanayisi güçlüyse özgüvenin geliyor, ekonomi de beraberinde güçleniyor. Çünkü şu anda bunu ihraç pozisyonuna, ciddi ekonomik değer haline de getirdik. Ticaretin de güçleniyor, diplomaside de ciddi manada güçlü bir pozisyon alıyorsunuz ve Türkiye dışarıdan gündemi belirlenen bir ülkeyken bugün itibarıyla dünyanın gündemini belirleyen bir pozisyona geldi. Bunlar hepimizin, bu ülkenin bütün vatandaşlarının gurur duyması gereken ciddi kazanımlar.” ifadelerini kullandı.
Savunma Sanayii Başkanlığının Cumhurbaşkanlığına bağlanması ile ülkelerin 30-40 yılda katettiği mesafeyi Türkiye’nin 5-10 yılda katettiğini belirten Aydın, şunları kaydetti:
“Bundan sonraki süreçte de milletimizin bu coğrafyada özgürce yaşayabilmesi için elimizden gelen bütün gayreti sarf edeceğiz ve TBMM Milli Savunma Komisyonu olarak arkadaşlarımızla birlikte bizden bir beklenti olduğunda, önlerini açmamız gereken herhangi bir yasal düzenleme olduğunda da sonuna kadar yanlarında olmaya devam edeceğiz. Geleceğimiz aydınlık. Bu yüzyıl inşallah Türkiye yüzyılı olacak. Kim ne derse dersin Türkiye küllerinden doğuyor. Tarihten aldığı ilhamla geleceğe artık güvenle bakan bir Türkiye var. Oyun kuran bir Türkiye pozisyonuna geldik. Sayın Cumhurbaşkanımıza ne kadar teşekkür etsek az. Onun dirayetli duruşu ve istikrarla beraber her alanda olduğu gibi savunma sanayisinde de inşallah çağ atlamaya devam edeceğiz.
Dünyanın en modern en gelişmiş ülkeleriyle boy ölçüşüyoruz, rekabet edebilir pozisyona geldik. Pek çok alanda da onların önüne geçtik. Tabii bu kolay olmuyor. Türkiye uzun yıllar ambargolarla kısıtlamalarla karşı karşıya kaldı. ‘Amerika F35 vermiyorum’ diyor, biz de ondan çok daha iyisini yapacağız. Milli muharip savaş uçağımızı inşallah yakında hangardan çıkaracağız. ‘Kötü ev sahibi, mal sahibi yapar’ derler ya biz de bu ambargolar, dönemsel kısıtlamalar nedeniyle kendimiz yapmak durumunda kaldık. Aslında bir bakıma da bu bir hayra vesile oldu. O şerden bir hayır çıktı ve Türkiye artık bu anlamda kendi kendine yeten bir pozisyona çok şükür geldi, geliyor.”