TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Cevdet Yılmaz, Bingöl’deki temasları kapsamında bir restoranda düzenlenen sahur programında basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Ramazanla birlikte bireysel kazanımlar ve toplumsal dayanışma anlamında önemli tecrübeler yaşandığını belirten Yılmaz, Bingöl’ün Türkiye’nin en huzurlu kentlerinden biri olduğunu ifade etti.
Geçmişte Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde terörün yaşandığı dönemleri gördüklerini dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
“Yaşadığımız bayramlardan tutun bir kıra ailenizle gitme imkanına varıncaya kadar, yatırımcının buraya gelip gelmemesini, turizmi, tarımı etkilemeye varıncaya kadar birçok açıdan en büyük bedeli bu bölgede yaşayan insanlar ödedi. Terör kalkınmanın da demokrasinin de düşmanıdır. Hem demokratik hakların kullanımını engeller hem de bir bölgenin kalkınmasına ket vurur. Bu mantıkla bakarsanız terörün en aza inmesi, minimum düzeye inmesi de en fazla bu bölgeye fayda sağlıyor. Tüm Türkiye’ye faydalı ama en fazla bu bölge için faydalı. Terörün ortadan kalktığı ve minimum düzeye indiği bir ortamda yatırımlar canlanıyor, turizm hareketleri canlanıyor, yaşam kalitesi artıyor. İnsanlar temek hak ve hürriyetlerini daha rahat bir şekilde hayata geçiriyor. Korku atmosferinden çıkıp farklı bir ortama kavuşmuş oluyorlar.”
İleriki sürecin Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için çok büyük fırsat penceresi oluşturduğuna inandığını belirten Yılmaz, “Terör sonrası dönemde çok önemli bir gelişim göstereceğimize yürekten inanıyorum. Gerek sosyal açıdan gerek de ekonomi ve demokrasi açısından bunları hep birlikte göreceğiz. Bu biraz uzun soluklu bir süreç tabii.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, terörün hızlı tahrip ettiğini, bunun tamirinin belli bir zaman aldığını söyleyerek, “Çünkü yıkmak kolay ama yapmak daha zor. Özellikle özel sektör yatırımları açısından yeni bir dönemin başladığını söyleyebiliriz. Geçmişte teröre rağmen kamu yatırımlarını biz inatla, ısrarla devam ettirdik. Yatırımlara saldırılsa da birtakım engelleme çabaları olsa da devlet olarak, hükümet olarak yatırımlarımızı kararlı bir şekilde sürdürdük.” değerlendirmesinde bulundu.
Kovid-19 salgınının dünyayı ve bölgeyi etkilediğini anlatan Yılmaz, şunları kaydetti:
“15 Temmuz hadisesi yaşadık. Bunun sadece siyasi sonuçları olmadı, aynı zamanda ekonomik etkileri de oldu. Buradan toparlanırken ekonomimiz pandemi geldi. Bütün dünyayı kasıp kavurdu. Bizim ekonomimizi de etkiledi. Yine en az etkilenenlerden biri biz olduk. Geçen yıl pandemi çıkış sürecinde Türkiye ekonomisi yüzde 11 gibi çift haneli yüksek bir büyüme sergiledi. İstihdamda da 2 milyonun üzerinde artış gerçekleşti. Pandeminin etkilerinden çıkan en hızlı ülke Türkiye oldu. Geçen yıl 225 milyar dolar civarında bir ihracat gerçekleştirdik. Bu sene inşallah 250’yi de aşar ki rakamlar onu gösteriyor. Çok yüksek seviyeye de çıkacak ihracatımız. İhracatımızın yüzde 90’nından fazlası sanayi ağırlıklı. Dolayısıyla sanayinin çarkları dönüyor ve ihracat gelişiyor.”