Birleştirilerek görüşülen önergelerin üzerinde İYİ Parti Grubu adına söz alan Eskişehir Milletvekili Arslan Kabukcuoğlu, yaşlı nüfusun arttığını, buna paralel olarak organizmanın yıpranmasıyla kalp damar hastalıkları, kanserler, kas iskelet sistemi hastalıkları, şeker hastalığı ve unutkanlığın da arttığını söyledi.
Kişinin aktif döneminde sosyal çevreye sahip olmaması hususunun biyolojik ve psikolojik yaşlanmasını daha da hızlandıracağını ifade eden Kabukcuoğlu, “Yaşlıların yüzde 90’ında bir, yüzde 35’inde 2, yüzde 20’sinde 3, yüzde 15’inde ise en az 4 hastalık bulunmaktadır. Yaşlanma hastalık değildir, bunun yanında bazı hastalıkların yaşlılığa bağlanması da son derece yanlıştır.” dedi.
Kabukcuoğlu, Türkiye’de işsizliğin yaygın olduğunu, bunun pek çok menfi olayın da nedeni olduğunu ifade etti.
Türkiye’de yaşlıların en büyük sorununun gelir yetersizliği olduğunu ileri süren Kabukçuoğlu, “AK Parti hükümeti 2021 yılında sosyal yardım adı altında 20 milyon kişiye bir şekilde yardımda bulundu. Bu yardımın adına olsa olsa sadaka denir. Bunlar değersiz ve düşük miktardadır. Ülkemizde 21 milyon emekli vardır. Emeklimizin aldığı maaşın ne kadar yetersiz olduğu ortadadır.” diye konuştu.
“Türkiye’de demografik yapı da değişmektedir”
MHP Kahramanmaraş Milletvekili Sefer Aycan da Dünya Sağlık Örgütüne göre 65 yaş üstü vatandaşların “yaşlı” olarak nitelendirildiğini söyledi.
Bu tanıma göre Türkiye nüfusunun ciddi bir şekilde yaşlanma eğiliminde olduğunu görmek gerektiğini dile getiren Aycan, şunları ifade etti:
“2021 sonu itibarıyla Türkiye’de 65 yaş üstü nüfus, tüm nüfusun 9,7’sini oluşturmaktadır ve Türkiye ciddi bir şekilde yaşlanan bir toplum haline gelmektedir. Bizden daha yaşlı toplumlar da var. Yaşlı nüfus tüm dünyada artmaktadır. Japonya, Kuzey Avrupa ülkeleri ve İtalya’da 65 yaş üstü nüfus, tüm nüfusun yüzde 20’sinden fazlasını oluşturmaktadır. Bu yaşlanmayla birlikte Türkiye’deki demografik yapı da değişmektedir. 65 yaş üstü nüfusumuzun yüzde 60’ını kadınlar, yüzde 40’ını erkekler oluşturmaktadır. Türkiye de doğumların azalmasıyla birlikte ciddi bir şekilde nüfusta yaşlanma da ortaya çıkmaktadır.
Özellikle hastalık tedavisinde ve bakımında ilerlemelerin de bunda etkisi var ve artık yaşlanan bir toplum grubuna girmeye başladık. Bu bir gerçek ve bunun artık birçok sosyal sebebi ortaya çıkıyor. Türkiye’de ciddi bir şekilde doğumlar azalmaktadır. Doğumların azalması toplumun yaş yapısını da etkilemiştir. O zaman bunu kabul edip buna hazırlıklı olmak lazım. Bu meclis araştırması açılması önerisi ile hem sorunların saptanmasını hem de bununla ilgili politikaların ve programların geliştirilmesi gerektiğini de belirtiyoruz.”
HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz de Türkiye’de işsizlerden sonra en az gelire emeklilerin sahip olduğunu ileri sürdü.
Kurulacak komisyonu desteklediklerini belirten Peköz, “Enflasyonda Türkiye sekizinci sırada. Bu da yaşlılarımızın her gün biraz daha zorluk yaşamalarına ve hayatlarının her gün biraz daha zorlaşmasına sebep oluyor. Bu nedenle de ekonomik gelirlerinin düzeltilmesi, ekonomik gelir sağlanması çok ciddi önem arz ediyor. Emekli maaşları da en az asgari ücret düzeyine çıkartılmalı. Bu ücretin altındaki emekli maaşlarının da o düzeye çıkarılması gerekir. Bir an evvel yaşlıların sorunlarına ilişkin çözüm önerilerinin belirlenmesi gerekiyor.” dedi.
“Bugün kurulacak olan komisyon bir hak teslimidir”
CHP İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi de hükümetin yaşlılara yönelik önerisinin CHP olarak kendilerini şaşırttığını söyledi.
Yaşlıların refaha kavuşması için CHP’nin ısrarının görülmüş olmasının önemli bir adım olduğunu dile getiren İlgezdi, Türkiye’de 65 yaş üstü herkesin şu an aklında hayat pahalılığının olduğunu iddia etti.
“Bugün kurulacak olan komisyon bir hak teslimidir.” diyen İlgezdi, şunları kaydetti:
“Hani dünyanın en iyi 10 ekonomisinden birisi bizdik. Bugün sosyal yardımlar olmadan boğazından ekmek geçmeyen milyonlar yarattınız. Bugün onlar hepimizin annesi, babası, ninesi, dedesi. Hepimizin en kıymetlileri ama onlara bugün reva gördüğünüz emekli aylığı sadece 2 bin 500 lira. Dünyada muhtaç vatandaşlarıyla, verdiği açlık sınırının altındaki yaşlılık maaşıyla övünen tek iktidar AKP iktidarıdır. Elbette yaşlılarımız için zamanı geri çevirmek mümkün değil ama insan onuruna yaraşır bir hayatı onlara sunmak hala mümkündür. Öncelikle yapmamız gereken, temel geçim güvencesi olarak insanca yaşayacakları maddi desteği vermek olacaktır.”
“65 yaş üstü 1,5 milyon vatandaş tek başına yaşıyor”
AK Parti İstanbul Milletvekili Erol Kaya, bugün her 4 hanenin birinde ise en az bir yaşlı vatandaşın bulunduğuna dikkati çekti.
Tespitlere göre, 65 yaş üstü yaklaşık 1,5 milyon vatandaşın tek başına yaşadığını belirten Kaya, “Bir başka ifadeyle, 1,5 milyon insanımız konutunda tek başına dostlarının, çocuklarının, torunlarının özlemiyle, hasretle ömürlerini tamamlamaya çalışmaktadır. Özetle yaşlı bağımlılık oranımızı artarken, çocuk sayısı ise maalesef düşmektedir.” diye konuştu.
Türkiye’nin yaşlılara bakışını ortaya koyan en önemli göstergelerden birinin Kovid-19 süreci olduğunu dile getiren Kaya, batılı ülkelerde pandemi sürecinde yaşlı nüfusun ihmal edildiğini, hatta gözden çıkarıldığını söyledi. Batılı ülkelerde yaşlı bakım kuruluşlarında Kovid-19 kaynaklı vefatların oldukça yüksek olduğuna, bu oranın yüzde 30 ile yüzde 70’ler arasında değiştiğine dikkati çeken Kaya, Türkiye’de ise bu oranın yüzde 4’ün altında kaldığını bildirdi.
Kaya, “Ülkemizde yaşlı nüfusun hem sayısal hem de oransal olarak artması, insan sağlığına verilen değeri ve özellikle sağlık hizmetlerinde gelinen mükemmel noktayı ortaya koymaktadır. Fakat diğer taraftan yaşlanan nüfusa karşı bazı evlatlarımız evlatlık vazifelerini hakkıyla yerine getirmemektedir. Yaşlılarımız huzurevlerine, yaşlı bakım merkezlerine, kahve köşelerine ve parklara, hatıraları ve tecrübeleriyle baş başa bırakılarak aslında en kıymetli hazinemiz olan nesiller arası tecrübe aktarımı yok ediliyor.” değerlendirmesinde bulundu.
AK Parti Adana Milletvekili Jülide Sarıeroğlu da yaşlıların yaşam kalitesinin yükseltilmesi konusunda çok önemli mesafeler katedildiğini söyledi.
Bu konuda 20 yıldır yoğun biçimde çalıştıklarını belirten Sarıeroğlu, “Ayrım yapmadan sevgiyle, hürmetle kıymetli büyüklerimize yönelik çalışmalar yapıyoruz. Yaşlılarımıza sahip çıkmayı, geleceğimize sahip çıkmak olarak görüyoruz.” dedi.
“Yaşlılarımızı en büyük servetimiz olarak değerlendiriyoruz.” ifadesini kullanan Sarıeroğlu, “Bu doğrultuda yaşlılarımızın aileleri, yakınlarıyla birlikte bulundukları çevrede aktif ve sağlıklı yaşlanma çerçevesinde yaşlanma süreçlerini geçirmelerini önceliyoruz. Bu konuda politikalar uyguluyoruz.” diye konuştu.
İktidara geldikleri ilk günden itibaren yaşlıların sosyal hayatın içinde yer alması, toplumla bütünleşmesi, yaşam şartlarını iyileştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla politika ve stratejiler belirlediklerini söyleyen Sarıeroğlu, “Sosyal hizmet faaliyetlerimizi geliştiriyoruz. Sosyal devlet olmanın gereklerini sözde değil, özde hayata geçiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
TBMM Başkanvekili Celal Adan, araştırma önergesinin kabul edilmesinin ardından birleşimi, yarın saat 14.00’te toplanmak üzere kapattı.