Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Genel Sekreter Ömüraliyev’in Brüksel’i ziyareti dolayısıyla resepsiyon verdi.
Resepsiyona TDT üyesi ülkeler ile gözlemci ülkelerin büyükelçilerinin yanı sıra AB Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, AB Konseyinden temsilciler ile çok sayıda davetli katıldı.
Resepsiyonda konuşan Ömüraliyev, AB kurumlarını ziyaret eden ilk TDK Genel Sekreteri olduğunu belirterek, “Bu ziyaret TDT’nin bölgesinde ve uluslararası alandaki artan siyasi rolünün göstergesidir.” dedi.
Görev süresince TDT-AB ilişkileri için sağlam bir zemin oluşturulması ve AB kurumlarıyla işbirliği kurulması için çalışacağını dile getiren Ömüraliyev, “AB kurumlarının üye ülkelerimizle güçlü ilişkilerini sürdürmesinden memnuniyet duyuyorum. Türk dünyası ve Türk vizyonunun Brüksel’de pek çok dostu ve destekçisi bulunduğunun farkındayım.” diye konuştu.
Ömüraliyev, TDT’nin 160 milyonluk nüfusunun 50 yıl içinde 200 milyona ulaşacağını, dünya ekonomisinin yüzde 3’ünü oluşturduklarını, bunun 20-30 yıl içinde en az yüzde 5 seviyesine çıkacağını ifade etti.
TDT ülkelerinin enerji arzı ve güvenliğinde önemli yeri bulunduğunu, Asya ile Avrupa arasında hayati bir transit rotası olduğunu hatırlatan Ömüraliyev, bu rolün gelecekte giderek artacağını söyledi.
Ömüraliyev, “Türk devletleri küresel gıda ve enerji güvenliği ile kesintisiz mal arzını sağlamaya hazırdır.” ifadesini kullandı.
Kaymakcı: “Türk dünyası Avrupa için önemlidir”
Türkiye’nin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı da Türk topluluklarının sadece Orta Asya’da ve Anadolu’da değil, Ukrayna, Balkanlar ve Avrupa gibi geniş bir coğrafyada bulunduğunu hatırlattı.
TDT ülkelerinin 1 trilyon avroluk gayrisafi milli hasılaya sahip olduğunu vurgulayan Kaymakcı, dünyanın geri kalanıyla da 800 milyar avroluk ticaret hacmi bulunduğunu kaydetti.
Kaymakcı, “Orta Asya ve Türk dünyası, Avrupa için özellikle ulaştırma, enerji gibi alanların yanı sıra barış ve istikrar için de önemlidir. Bu nedenle TDT’nin Brüksel’de daha fazla mevcudiyetinin olması, AB’nin TDT ile daha iyi ve yapısal ilişkiler geliştirmesi gerektiğine inanıyoruz.” dedi.