Kıraç alanların tarıma kazandırılması amacıyla 1250 dekarda ekimi yapılan lavanta, hem üreticilerin ekonomisine hem de kentin turizmine katkı sağlıyor.
Bitkinin çiçek açtığı 3 hafta boyunca adeta birer fotoğraf stüdyosunu andıran tarlalarda görsel şölen yaşanıyor.
Tarlaları ziyaret eden vatandaşlar, üreticiler tarafından kurulan dekorlarda fotoğraf çektiriyor.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu, AA muhabirine Tekirdağ’ın lavanta denilince ilk akla gelen iller arasında yer almaya başladığını söyledi.
Tarlalarda, ziyaretçilerin fotoğraf çektirmeleri için balon, bisiklet, traktör, bank ve eski ahşap kapılardan dekorlar oluşturulduğunu ifade eden Hacıoğlu, “Kentte lavanta ekimi son yıllarda arttı. Bu tarlalar içerisinde 20 tanesi ziyarete açık, turizm için elverişli durumda. Salgından sonra turizm algoritması değişti. İnsanlar daha çok doğa ile iç içe olan turizm çeşitlerine yöneliyor. Lavanta tarlaları da tam buna uygun. Eskiden insanlar lavanta için Burdur’a, Isparta’ya akın akın giderken artık insanlar Tekirdağ başta olmak üzere Trakya’nın her yerinde mevcut olan lavanta tarlalarına geliyor. Lavanta tarlalarının ortama bıraktığı aromatik koku ve sunduğu fevkalade doğal güzellik insanlara şölen sunuyor.” diye konuştu.
Hacıoğlu, İstanbul’a yakın olmasının, Tekirdağ’a turizm açısında avantaj sağladığını ifade etti.
Tarlayı gezen vatandaşlardan Tuğba Kurt ise lavanta tarlalarının güzelliğini görmek için Kocaeli’den geldiğini söyledi.
Kurt, herkesin mor renkli tarlaları gelip görmesi gerektiğini aktararak, tarlanın cennet gibi doğa ile iç içe harika bir yer olduğunu ifade etti.
Tarlada fotoğraf çektiren Elif Kaplan da her yıl lavanta tarlasına geldiğini belirterek, “Misafirlerimi de buraya getiriyorum. İlk uğradığımız yer burası. Burası herkese bir terapi gibi geliyor. Trakya’da böyle yerlerin olmasından mutluyuz. İnşallah tarlaların sayısı daha da artar.” ifadelerini kullandı.