Süper Lig’de teknik direktör değişiklikleri bitmek bilmiyor.
Kulüpler sezonun daha ilk haftalarında antrenör değişimine giderken haftalar ilerledikçe yolların ayrıldığı teknik adam sayısı da giderek artış gösterdi.
Ligde bu sezon bitime 11 hafta kala 29 kez teknik adam değişikliği yaşandı.
Alanyaspor, Beşiktaş, Galatasaray, Hatayspor ve Sivasspor sezon başından beri aynı teknik heyetle yoluna devam ederken diğer 16 kulüpte antrenörler kalıcı olmadı.
Büyükşehir Belediye Erzurumspor, 4 hoca değişikliğiyle en fazla teknik adam değiştiren kulüp konumunda.
Kasımpaşa, Gençlerbirliği ve Kayserispor’da da 3’er kez teknik adam değişikliği yapıldı.
Çaykur Rizespor, Denizlispor, MKE Ankaragücü ve Konyaspor’da 2’şer defa antrenör değişikliğine gidildi.
Fenerbahçe, Fatih Karagümrük, Yeni Malatyaspor, Başakşehir, Gaziantep, Trabzonspor, Antalyaspor ve Göztepe de sezon başında yola çıktıkları teknik direktörlerle yollarını ayırdı.
5 büyük ligde toplam 33 kez teknik heyet değişti
Süper Lig’de yapılan 29 teknik adam değişikliğine karşın Avrupa’nın 5 büyük ligi olan İngiltere (Premier Lig), İspanya (La Liga), İtalya (Serie A), Almanya (Bundesliga) ve Fransa’da (Ligue 1) toplam 33 kez teknik direktör değişikliği yapıldı.
İngiltere’de sadece 3 takımda teknik ekip değişikliği yaşanırken, İspanya’da 5, İtalya’da 6 ekip sezon içinde hoca değişikliğine başvurdu.
Almanya’da 6 takım toplamda 9 kez antrenörleriyle vedalaştı.
Fransa’da ise 8 kulüpte toplam 10 kez teknik direktör değişti.
Avrupa’nın ilk 20 ülkesi arasında Süper Lig ilk sırada
UEFA ülke puanı klasmanındaki ilk 20 ülke içinde teknik direktör değiştirme sayısında Süper Lig’i geçen ülke bulunmuyor.
Sırbistan, 22 değişiklikle Süper Lig’in en yakın takipçisi konumunda.
Üçüncü sırada ise 16 değişiklikle Kıbrıs Rum Kesimi yer alıyor.
İlk 20 içindeki 12 ülkede teknik adam değişiklik sayısı tek haneli sayılarda seyrediyor.
4 büyükler son 20 sezonda 73 antrenörle vedalaştı
Tür futbolunun lokomotifleri olarak nitelenen Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor’da da çok sık şekilde antrenör değişikliklerinin yaşandığı dikkati çekiyor.
Son 20 sezonda 4 büyükler toplam 73 kez antrenör değiştirirken, neredeyse her sezona bir hoca düşüyor.
Söz konusu dönemde geçici teknik direktörler hariç Trabzonspor 24, Galatasaray 17, Beşiktaş ve Fenerbahçe ise 16 kez antrenörleriyle vedalaştı.
Sadri Şener: En kolay yol hocayı göndermek
Trabzonspor’un eski başkanlarından Sadri Şener, takımlarda sıkça yaşanan antrenör değişikliğini, “Kulüp yöneticileri mesuliyetten kaçıyor.” şeklinde yorumladı.
Şener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir antrenörün takıma katkısının en fazla yüzde 15 olduğunu öne sürerek, “Mesela Şenol Güneş ya da Fatih Terim gibi büyük hocalar şu an ligin en alt sıralarındaki takımlara gitseler, o takımları kurtarabilirler mi? Bence kurtaramazlar. Çünkü elindeki oyuncularının iyi olması lazım. Elbette teknik direktörün de kalite bakımından daha iyisi ve kötüsü vardır ama eldeki malzeme acaba yeterli mi önce ona bakacaksın. Kadronda iyi topçular yoksa ne yapabilirsin ki? Kulüpte bunları organize edecek kişi de başkan ve yöneticilerdir.” diye konuştu.
Kulüp yönetimlerinin bu organizeyi yapamaması durumunda teknik adam değişikliğinin en basit seçenek olduğunu belirten Şener, “Ben de zamanında çok olmasa da hoca değişikliğine gittim. Tabii ki bu yanlış bir yol ama mesuliyetten kaçan başkan ve yöneticiler için en kolay yol hocayı göndermek.” ifadesini kullandı
Şener, taraftar ve basının tutumlarına değinerek, “Maalesef Türkiye’de basının, hocayı ön plana çıkarma merakı var. Yenilgi halinde hocalar hemen suçlu gösteriliyor. Diğer tarafta da seyirci tepki göstermeye başlıyor. Sen hocayı gönderince bunların hepsi kesiliyor. Taraftarın tepkisi diniyor ve yeni hocayla tekrar heyecan yapıyor. Olmasa iyi ama maalesef durum bu.” şeklinde görüş belirtti.
Erol Bedir: Yöneticilerin koltuk sevdası yüzünden bolca antrenör değiştiriliyor
Kayserispor eski başkanlarından Erol Bedir, teknik adamların sürekli değiştirilmesiyle ilgili, “Yöneticilerin koltuk sevdası yüzünden bolca antrenör değiştiriliyor.” dedi.
Türkiye’de sadece antrenör değişikliği sayısının yüksek olmadığını, futbolcu transferinde de çok yüksek sayıların görüldüğünü belirten Bedir, “Her takım yılda minimum 25 oyuncu değiştiriyor. Ne kadar çok oyuncu alırsak başarılı olacağımızı düşünüyoruz. İşin ekonomik boyutu da adeta facia. Ne kadar çok gelir olursa olsun, gelirin en az üç katı da borçlanıyoruz. Mesela Benfica’da 250 bin avroya oynayan topçu bizde 2,5 milyon avro alıyor. Ben de dahil hepimiz de gidip bunları alıyoruz.” şeklinde konuştu.
Millet olarak çok sabırsız olduğumuzu, taraftar baskısıyla hemen başarıya odaklanıldığını savunan Bedir, “Altyapılara bakmıyoruz maalesef. Git tonlarca para ver ve oyuncu al. Hoca değişikliği de gömleğin son düğmesi diyebiliriz. İlk düğmeyi, yanlış iliklediğimizden diğer tüm düğmeler de yanlış ilikleniyor maalesef.” ifadelerini kullandı.
Bedir, kulüp başkan ve yöneticilerinin eylem planını şöyle özetledi:
“Sezonun başlarında başarısız sonuçlar gelince taraftar tepki gösterir. Buna karşı yapılacak ilk iş ‘Devre arasında gerekli takviyeler yapılacak’ denir. Devre arası gelince 5-6 topçu alınır. Akabinde gelecek ilk yenilgide taraftar yine tepkisini koyar ve bu kez hemen hoca değiştirirsin. Bir iki hafta sonra baktın olmadı, bir hoca daha alırsın, ne de olsa sınır yok. O olmadı yeni bir hoca daha al. Borcum 100 liraysa olur 150 ama sorun değil. Aslında sıra kendilerindedir ama gitmezler. Yöneticilerin koltuk sevdası yüzünden bolca antrenör değiştiriliyor. Hesapsız kitapsız işler. “
Mustafa Kaplan: Ayakkabı değiştirir gibi hoca değiştiriyorlar
Özellikle Başkent ekiplerinde görev yapan teknik direktör Mustafa Kaplan’a göre de teknik adam değişiklerinin bu denli fazla olmasının sebebi kulüplerin iç yapısındaki işleyiş.
Teknik adamlara sezonluk 2 takım çalıştırma izni verildiğini vurgulayan Kaplan, “Bu güzel bir uygulama ama aynısını kulüplere de getirmek gerekiyor. Kulüplere bu konuda sınır yok istedikleri anda ayakkabı değiştirir gibi hoca değiştiriyorlar. Bu çok yanlış. Tıpkı bizde olduğu gibi kulüpler de bir sezonda en fazla iki hocayla çalışmalı.” dedi.
Yabancı oyuncu sayısının çok fazla olduğunu ve bunun da farklı sorunları beraberinde getirdiğini savunan Kaplan, “Kulüplerimizin çoğu ille de yabancı oyuncu almak istiyor ve bu konuda sınırı zorluyor. Dört büyük kulüp için bir şey demiyorum ama bu durum hem kulüpler hem de ülke futbolu için çok tehlikeli.” şeklinde konuştu.
Kaplan, futbolcu ile menajer ilişkisinin de teknik adam değiştirmelerde önemli bir etken olduğunu ileri sürerek, şunları söyledi:
“Menajerler bir dünya yabancı oyuncuyu aldırıyorlar ve bunların çoğu vasat bile değil. Ben dünyayı gezip oyuncu bakıyorum ve 2-3 oyuncu alabilmek için yönetime rapor sunuyorum ama falanca menajer çıkıyor ‘Hayır! O futbolcuları değil, benim dediğim 7 oyuncuyu alacaksın’ diyor. Yönetim de menajerin dediğini yapıyor. Sonrasında sıkıntı kaçınılmaz oluyor tabii ki. Bu oyuncuları oynatsan bir dert oynatmasan iki dert. Oynatsan sportif başarı gelmiyor, oynatmazsan kulübün menajeriyle karşı karşıya kalıyorsun. Menajer sana cephe aldığında bu kez futbolcuları devreye sokuyor. O futbolcu ya da futbolcular sahaya çıkınca başarısız olmak için elinden geleni yapıyor. Sahaya çıkmazsa bu kez de takım içinde gruplaşmalarla huzursuzluğa sebebiyet veriyor. Olası bir iki yenilgide de hocayla yollar ayrılıyor. Diğer bir deyişle futbolcu isterse başındaki hocayı çok rahatlıkla yiyebiliyor maalesef.”
İsmail Dilber: Yöneticilerde uzun soluklu bir plan yok, günlük hareket ediyorlar
Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Başkanı İsmail Dilber de yaşanan teknik adam değişikliği enflasyonunun gerekçesi olarak kulüp yöneticilerini hedef gösterdi.
Yöneticilerin ne gibi bir planlarının olduğunu çoğu zaman kavrayamadıklarını belirten Dilber, “Sezon başlamış ama sen daha kadronu kuramamışsın. Oysa ki sezonun çok öncesinden hoca tercihini yapman lazım. O hocayla birlikte ‘Biz bu sene takımdan ne istiyoruz?’ sorusuna makul bir cevap bulman gerekir ve ona göre eylem planı belirlenir. Yapılacak transferlerden tutun da malzemeciye verilecek ücretin hangi zaman aralıklarında verileceği gibi tüm işlerin planı tez elden yapılır ve bu plana sadık kalınır. Bunlar olması gerekenler ama bizde bunlar olmuyor maalesef. İki yenilgi aldın mı hemen gönder hocayı. Yeni gelen de olmazsa hemen çağır başkasını. Yöneticilerde uzun soluklu bir plan yok, günlük hareket ediyorlar. Ayrıca yöneticilerin bu süreçlerde dışarıdaki kimi kişilerin olur olmaz laflarıyla da hareket ettiğini gözlemliyoruz ve ne yazık ki bu kısır döngü devam ediyor.” şeklinde konuştu.
Sadık Söztutan: Meslek üyeleri birbirlerini sevmiyor. Birinin gözü diğerinin koltuğunda
Spor yazarı Sadık Söztutan ise futbol paydaşları içinde hakemler ve teknik direktörlerin sahipsiz olduğunu öne sürerek, antrenörlerin kendi içlerinde dahi birlik olamadığını ve değişikliklerin kaçınılmaz olduğunu savundu.
Söztutan, şunları kaydetti:
“Hakem, bir büyük takıma penaltı çalmadı veya kırmızı kart gösterdi diye mesleği bitiyor bu ülkede. Bu kadar basit. Antrenör kıyımının da iki sebebi var: Birincisi, meslek üyeleri birbirlerini sevmiyor. Birbirlerine rakipler ve birinin gözü diğerinin koltuğunda… Öyle bir meslek düşünün iki, mensupları bırakın dayanışmayı, birbirinin kuyusunu kazıyor. Bir de tabii teşkilatsızlık. Bugünkü Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği’nin başkanının adını çoğu antrenör bilmez ama adam tam 27 yıldır orada oturuyor! Fazla söze ne hacet?” ifadelerini kullandı.