Kariyeri boyunca 30 farklı takımı çalıştıran tecrübeli teknik direktör Yılmaz Vural, futbolun Türkiye’de toplum psikolojisini dengeleyen çok önemli bir yere sahip olduğunu, bu nedenle sadece bir oyun olarak görülemeyeceğini belirtti.
Yılmaz Vural, AA muhabirine yaptığı açıklamada, A Milli Takım’ın üçüncü olduğu 2002 Dünya Kupası dönüşü Türk Hava Kuvvetleri tarafından F-16’larla karşılandığını hatırlatıp, bu başarının toplumdaki tüm kesimleri kucaklaştırdığına dikkat çekti.
Bu gücüne rağmen futbolun Türkiye’de doğru yönetilemediğini savunan tecrübeli teknik adam, yarışılmak istenen İspanya, İngiltere, Almanya ve İtalya gibi liglerin çok profesyonel olduğunu söyledi.
Türkiye’de şartlar profesyonelce yerine getirilmeden antrenörlere, “Al bu takımı şampiyon yap.” dendiğini ifade eden Vural, “Birkaç yetenekli oyuncu almakla, ‘Başarılı hoca’ söylemleriyle olmaz. Bu işi temelinden düzeltmeden olmaz.” dedi.
Vural, 36 yıldır sürdürdüğü teknik direktörlük kariyerinde Türkiye’nin her bölgesinden 30 takımla 38 kere sözleşme imzaladığını ifade ederek, kalıcı başarının bireysel çabalarla değil, doğru sistemle sağlanabileceğini vurguladı.
“Hepsi de kardeşim ama prensip olarak doğru bulmuyorum”
Yılmaz Vural, eski futbolcular Emre Belözoğlu ve Nuri Şahin’in pro lisansa sahip olmadan teknik direktörlük yapmasını eleştirdi.
Pro lisans sahibi olmadan teknik direktör olunamayacağını ifade eden Vural, “Onlar daha teknik direktör falan değil. Hepsi değerli insanlar. Futbolun içinden gelmiş, uluslararası seviyede oynamışlar. Onlar yapmayacak da kim yapacak? Ancak kötü örneklerle sistemi bozarsınız.” ifadelerini kullandı.
Vural, lisans sahibi olmak için hemen hemen 10 seneyi bulan bir sürecin geçirilmesi gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:
“Hiçbir çabası olmadan bir adamı, futbolu bırakır bırakmaz, sırf geçmişinde oynadı diye alıp çok önemli bir göreve koyuyorsunuz. Öteki tarafta lisans ücreti için 100 bin lira veriliyor. Bu, çalışmayan adam için çok büyük para. Krediler çekiliyor bunun için. Öteki tarafta bir kısım, geçmişindeki futbolculuğun getirdiği avantajla bu işe soyunuyor. Öğrenme süreçtir. Bu süreci yaşamadan olmaz. Allah yollarını açık etsin, hepsi de kardeşim, onları kastederek konuşmuyorum. Ancak prensip olarak doğru bulmuyorum. Bir mesleği yapacaksanız, gereklerini yerine getirmeniz lazım. Türkiye Futbol Federasyonu, ‘Bugün top oynayan yarın antrenör olur.’ derse, bu konu kapanır. Aksi takdirde kimsenin eğitime saygısı kalmıyor.”
Bu konuda yaptığı eleştiriler sonrası lisansını alanların da şimdi kendisine hak verdiğinin altını çizen Vural, “Türk futbolu prensipsiz, kuralsız yönetiliyor. Ben bu kardeşlerimizin maçtan sonra demeç vermemesine bozuluyorum. Ondan duymak istiyorum niye kaybettiklerini, niye kazandıklarını. Yaşlı bir kardeşimiz çıkıyor… Kimi kandırıyorsunuz. Gazeteleri açıyorsunuz, teknik direktör sen değilsin, bu. Ondan sonra da federasyon Türkiye’de milli takıma getirecek Türk hoca bulamıyor, bir yabancıyı getirmek durumunda kalıyor.” diye konuştu.
A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Stefan Kuntz’un performansına değinen Vural, “Futbolda geri kalmış ülkelerle oynadığımız maçları kazandık. Bu, onun başarılı olduğu anlamına gelmez. Oynanan oyuna bakıyorsunuz, yine bir kaos. Üst seviyedeki takımları yenecek düzeyde değil.” açıklamasını yaptı.
“Trabzonspor yine şampiyonluğun önemli adaylarından olacak”
Yılmaz Vural, 2021-2022 sezonunda Süper Lig’i şampiyon tamamlayan Trabzonspor’un, “Bu işi ne kadar doğru yaparsanız, o kadar başarı olur” mesajı verdiğini kaydederek, bordo-mavililerin sezon öncesi transferlerini tamamlayıp, oyuncularının tamamına yakınını kampa götürebildiğini belirtti.
Bu yıl da kadro anlamında en derli toplu ekibin Trabzonspor’da bulunduğunu anlatan Vural, şampiyon adayı diğer takımlarda kadroların daha problemli olduğunu dile getirdi.
Vural, Trabzonspor’un oturmuş bir yönetim, antrenör ve oyuncu grubuna sahip olduğunun altını çizerek, “Bu sene takımların durumuna bakıldığında, Trabzonspor yine şampiyonluğun önemli adaylarından olacak.” diyerek sözlerini tamamladı.