Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu kararıyla 20 Aralık 2013’teki 68. oturumunda, 1973’te Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme’nin (CITES) imzalandığı gün olan 3 Mart, “Dünya Yaban Hayatı Günü” ilan edildi.
Her yıl çeşitli etkinliklerle kutlanan Dünya Yaban Hayatı Günü’nün bu yılki teması, yaban hayatını koruma çalışmalarında takip, veri analizi ve erken uyarı teknolojilerinin kullanımı olarak belirlendi.
AA muhabiri, yaban hayatı koruma çalışmalarında koruma altındaki türlerin ve yaşam alanlarının tespit ve takibi, gerçek zamanlı veri toplama ve analizine yönelik teknolojileri konu alan güncel raporları derledi.
Teknoloji, doğal hayatı koruma çalışmalarına hız ve kesinlik sağlıyor
ABD merkezli Yaban Hayatı Koruma Topluluğu (WCS), Asya, Afrika ve Latin Amerika’da yasa dışı avlanmayla mücadele etmek için harita bilgileri, kamera tuzakları ve raporları değerlendirerek gerçek zamanlı tehditleri tespit eden Uzamsal İzleme ve Raporlama Araçlarının (SMART) korucuların hızla harekete geçmesine olanak sağladığını belirtti.
SMART teknolojisini sahada en geniş ölçekli kullanan Filipinler’de orman korucuları, mobil cihazlar aracılığıyla 200 farklı koruma alanından toplanan verilere ulusal veri tabanında erişebiliyor.
WCS’nin 27 Şubat’ta yayımlanan haberine göre bilim insanları, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) sağladığı uydu görüntüleri, sahadan toplanan veriler ve Google Earth Engine platformunun bilgi işlem gücünden yararlanarak kaplanların yaşam alanlarını gerçek zamanlı takip edecek.
Bilim insanları söz konusu projeyle kaplanların yaşam alanlarındaki tahribat ve artan beşeri faaliyetleri tespit ederek ülkelerin harekete geçmesine olanak sağlayacak bir “erken uyarı sistemi” kurmayı hedefliyor.
İngiltere merkezli “Fauna & Flora” yaban hayatını koruma vakfı, Çin-Vietnam sınırındaki ormanlarda 120 cao-vit gibonunun hayatta kaldığı bilgisi üzerine, söz konusu türü izlemeye aldı.
Ormanda yankılanan gibon seslerini ayırt eden ve sayısını tespit eden akustik kayıt cihazlarının kullanıldığı “vokal parmak izi” tekniği ve takip cihazlarından faydalanan ekip, araştırma sonucunda bölgede 11 aileden yalnızca 74 cao-vit gibonunun kaldığını belirledi.
Tahmin edilen gibon sayısından yüzde 38 düşük sonuç alınmasını modern teknolojilerin daha kesin veriler sağlamasına bağlayan araştırmacılar, gibon sayısının artışta olduğuna inanıyor.
Teknoloji, yaban hayatını koruma çabalarının merkezinde
Yaban hayatını koruma projelerinde teknoloji ihtiyaçlarını karşılamayı hedefleyen Wildlabs topluluğu, 2020-2023 yıllarında yaban hayatı koruma çalışmalarında teknoloji uygulamalarını “Yaban Hayatını Koruma Teknolojilerinin Durumu: 2023” adlı bir rapor kaleme aldı.
Raporda, güncel olarak en etkili çözümler arasında biyoakustik, sensörler ve dronlar sıralanırken küresel çapta en yaygın kullanılan teknolojinin kamera tuzakları olduğu vurgulandı.
Raporda ayrıca, yapay zeka teknolojilerinin alandaki uygulamalarının arttığı ve gelecekte en verimli teknolojik destek aracı olabileceğine işaret edildi.
Yaban hayatını koruma projelerinde düşük gelirli ülkelerin sermaye sıkıntısının sürdüğü belirtilen raporda, sıkça karşılaşılan engeller arasında yerel teknik desteğe erişim, kısıtlı eğitim olanakları, tedarik ve onarım masrafları sıralandı.
Wildlabs topluluğunun değerlendirmeleri doğrultusunda son 3 yılda, projelere uygun teknolojilerin edinimi güçleşirken çalışmaların kapsamını genişletme kolaylaştı.