‘Teknolojinin Serüveni Sergisi’ ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor

Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı’nın Tuzla’da Şelale Eğitim Parkı içinde bulunan kişisel “Teknolojinin Serüveni Sergisi”nde, geçmişten bugüne kullanıcıların hayatlarının bir döneminde kullandıkları teknolojik cihaz yer alıyor.

1950’li yıllara ait tüplü siyaH beyaz televizyonlardan 1930’lu yıllara ait radyolara, antenli, tuşlu telefonlardan onlarca kilo ağırlığındaki devasa hard diske kadar pek çok ilginç teknoloji cihaza ev sahipliği yapan sergi Yazıcı’nın daha önce kullandığı ve sonradan satın alarak sergiye kazandırdığı ürünlerden oluşuyor. Salgın tedbirleri kapsamında geçici süre ile kapalı olan sergide 1970’li yılara ait ilk kişisel bilgisayarlardan da örnekler bulunabiliyor.

AA, muhabirine kişisel sergisi ile ilgili açıklamalarda bulunan Yazıcı, bu koleksiyon fikrinin kurgusal olarak değil tamamen spontane olarak geliştiğini söyledi. Yazıcı, “Bu ilk kullandığım cihazlarla beraber başlayan ve onlardan ayrılamadığım için bir yerde birikerek gelen bir serüven. Teknolojiye olan merakımla kullandığım cihazları biriktirdiğim, kullanamadığım ancak daha sonra merak ettiğim cihazları da temin ederek oluşturduğum bir serüven oldu burada. Benim ilk cep telefonum ve ilk bilgisayarım benim için çok kıymetli. İlk orgum benim için çok kıymetli. İnsanlar için ilkler çok önemlidir.” diye konuştu.

32 kilogram ağırlığında 4 MB’lık hard disk

Sergi için bulduğu en eski cihazlardan bahseden Yazıcı, “Burası için 50’li yıllara ait olan en eski televizyonları buldum. Radyolar buldum 30’lu 40’lı yıllara ait olan. Burada en eski cihaz olarak onlar var. Yine teknolojinin gelişiminde en eskilerden 60’lı yıllara ait 32 kilogram ağırlığında 4 MB hafızalı hard disk var. Bilgisayar serüveni 1970’li yıllarda ilk kişisel bilgisayarlar 78’den kalma bir bilgisayar var.” dedi.

Teknolojiye olan merakının ortaokul yıllarında biriktirdiği bilim teknoloji ansiklopedisi aracılığıyla başladığının altını çizen Yazıcı, “Bir fizikçi ile beraber çalışmaya başladık. Onun laboratuvarından sonra bilgisayar, programcılık, elektronik, dijital sistem ve dijital elektroniğe girdim. Karaköy pasajından amatör devreler alıp lehimleme gibi amatör işlere girince de merak başladı. Ondan sonra da bilim-teknik dergisini takip ederdim TÜBİTAK’ın. Gerçekten müthiştir. O dergiyi okumuş olmanın getirdiği bir merak başladı. Fizikçi abimin yanında da her konuda iyi bir yere geldiğime inanıyorum.” şeklinde konuştu.

“Enformasyon ve telekomünikasyon cihazlarının hızı dehşete düşürüyor”

Sergisi ile beraber teknolojik cihazların ne denli hızlı geliştiğini fark ettiğini de belirten Yazıcı, “Biz iki bilgisayar arasında bilgi aktarmak muhteşem bir iş derken, şimdi milyonlarca, milyarlarca bilgisayarın birbirine bağlandığı ve saniyede GB’larca bilginin aktarıldığı bir dünyadayız. Bu enformasyon ve telekomünikasyon cihazlarının bu şekilde gelişmesi beni çok dehşete düşürüyor. Cihazlar çok çabuk eskiyor. Neredeyse her dakika yeni bir cihazla karşı karşıya kalıyoruz. Dolayısıyla bunun bir sonu yok. Beni en çok dehşete düşüren bu hızın gün geçtikçe daha da artması.”

Anadolu Ajansı. Referans bağlantısı here.