Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi, AA’ya yaptığı açıklamada, Portekiz’le BVB Dortmund Stadı’nda oynanacak karşılaşmaya gelecek Türk taraftarlara beyaz giymesi çağrısında bulunarak, “Bu defa ‘beyaz formanı giy gel’ diyoruz. Beyaz formasıyla gelenler bu defa o duvarı beyaz ve kırmızıyla boyayacaklar. Gürcistan maçından önce yürüyüş yapıldı. Bir tarafta otobüsün üstünde Sefo, diğerinde Yağmur Hanım ikisi birlikte on binlerce Türk ellerinde bayraklarla yürüyüş yaptılar. 150 bin Türk bayrağı getirdik buraya. Türk bayraklarını hem meydanlarda hem statlarda dağıtıyoruz. Seyircilerden milli takımı, milli takım formasıyla desteklemelerini istiyoruz. Seyirci 12. gücümüz.” dedi.
Mert Müldür ve Arda Güler’in Gürcistan maçında attığı gollerin UEFA’nın en güzel gol seçimleri arasına daha ilk maçta girmesinin kendilerini sevindirdiğini vurgulayan Büyükekşi, “Bu da gurur kaynağı. Umarım aynı başarıyı Portekiz maçında da gösteririz.” ifadelerini kullandı.
“Portekiz maçında bir ilki başarmak ve galip gelmek istiyoruz”
Portekiz maçına değinen Büyükekşi, rakipleri karşısında alacakları galibiyetle gruptan çıkmayı garantileyeceklerini dile getirdi.
Grubun ilk maçında alınan galibiyetin milli takımın moral ve motivasyonunu artırdığını anlatan Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gürcistan galibiyeti moral ve motivasyon olarak futbolcularımıza, teknik ekibimize, hocamıza güven ve motivasyon verdi. Kampta şu anda her şey yerinde. Futbolcularımız motive durumdalar, moralleri yüksek. İnşallah Portekiz maçından da istediğimiz sonucu alabilirsek gruptan çıkmayı garantilemiş oluyoruz. Bizim de beklentimiz o. Hocamızın bize söylediği şuydu, ‘En zor maçımız Gürcistan maçı’ diyordu. Portekiz maçının Gürcistan maçı kadar zor olacağını tahmin etmiyor. Sebebi de şu, ilk maçlar her zaman zor, ikincisi Gürcistan ilk defa Avrupa Şampiyonası’na katılıyor. Temsil en üst seviyedeydi. Cumhurbaşkanı, başbakan ve dört bakan gelmişlerdi. Çok katı bir defans yapıyorlardı. 5 oyuncu geride, 3 ortada, 2 ileride. Bir anda 8 kişi ceza sahasında etten duvar örüyorlardı. Portekiz maçı öyle olmayacaktır diye düşünüyoruz. Onlar da bizi yenmek isteyeceklerdir. O zaman da daha farklı futbol olacağını tahmin ediyoruz. Seyirci avantajının bizde olacağını tahmin ediyoruz.”
Gürcistan maçında birçok ilki başardıklarını hatırlatan TFF Başkanı, “Gürcistan maçı gerçekten zor bir maçtı. İlk defa bir turnuvada galibiyet alarak başladık ve bir ilki başardık. Grup birincisi olarak buraya geldik, bu da bir ilkti. Arda’nın golü de bir ilk oldu. Ronaldo’nun rekorunun önüne geçti. Portekiz’e de resmi maçlarda galibiyetimiz yok. Galibiyetimiz olmadığı için burada da Allah’ın izniyle Portekiz maçında bir ilki başarmak ve galip gelmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hedef 2032’de Avrupa şampiyonluğu
Geleceğin takımını kurduklarını ve 2032’de İtalya ile Türkiye’nin ortaklaşa düzenleyeceği Avrupa Futbol Şampiyonası’nda şampiyonluğu hedeflediklerini kaydeden Büyükekşi, “Kendimize koyduğumuz hedef 2032’de İtalya’yla birlikte düzenleyeceğimiz Avrupa Şampiyonası’nda şampiyon olmak. Gerçekten bunu yapacak gücümüz de var. Avrupa’nın en genç iki takımından biriyiz. Arda, Semih, Can, Kenan gibi yeni oyuncular milli takıma katıldı. 8 sene sonra bunlar 26-27 yaşında olacak. Çok güzel bir jenerasyon geliyor. O zaman da formlarının zirvesinde, tecrübeli bir ekip olmuş olacak. 39 yaşında Ronaldo, 41 yaşında Pepe’ye bakınca bu gençlerimiz 4-5 turnuva yaşayacaklar. Diğer taraftan bakınca 2002 Dünya Kupası üzerinden 22 yıl geçmiş, biz tekrar bir şampiyonaya katılamadık. Hedefimiz bundan sonra Dünya Kupası’na katılacak ekibi oluşturmak. Onu da gerçekleştireceğiz inşallah. Türk Milli Takımı şu anda yeni bir jenerasyon. Kaptanımız Hakan Çalhanoğlu’nun liderliğinde Montella’nın yönetiminde güzel bir hava yakaladılar. Bunu devam ettireceklerini düşünüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Uluslararası organizasyonlar konusunda güzel bir ivme var”
Türk futbolunda başarılı olmak için sürdürülebilirliğin önemine dikkati çeken Büyükekşi, şunları söyledi:
“Uluslararası organizasyonlar konusunda güzel bir ivme var. 2023’te Şampiyonlar Ligi finalini gerçekleştirdik, 2026 yılında UEFA Avrupa Ligi finalini İstanbul’da gerçekleştireceğiz. 2027 yılı UEFA Avrupa Konferans Ligi finalini Türkiye’de yapacağız. Bunların hepsi büyük bir yönetimin bir araya gelerek huzurlu bir şekilde çalışmasıyla meydana gelen bir şey. Milli takımımızın başarısı da yine bir takım olabilmek. Başkanı, yönetim kurulu, teknik ekibi, futbolcuları, malzemecisinin bir araya gelerek takım olması son derece önemli. Bunu yapabilirsek ve bunun sürdürülebilirliği olursa bu işi başarmış oluruz. 2002’de, 2008’de başarılı olmuşuz. Üzerinden geçen senelere bakarsak uzun süre uluslararası bir başarı yok. Bunu sağlamak için sürdürülebilirliği sağlamamız lazım. Suyun mermeri delmesi suyun gücünden değil sürekliliğindendir. Biz de bunu altyapıdan başlayarak gerçekleştirebilirsek, bu disiplin içinde olursak güzel bir başarıyı gerçekleştirmiş oluruz. Futbolcularımızın, teknik ekibimizin yapacağı çalışma da bu turnuvada taçlandırılmış olur.”
“Büyük bir bilet talebi var, bu talebi karşılayamıyoruz”
Almanya’da gerçekleştirilen şampiyonada Türk taraftarların yoğun bilet talebini karşılayamadıklarına dikkati çeken Büyükekşi, “Türkiye’de ‘2024 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda kendi evimizde oynamış gibi olacağız’ diyorduk. Yurtdışında 5 milyon Türk yaşıyor. Bunların çoğu statta olmak için büyük çaba içinde olacak. Bunu da yaşıyoruz. Büyük bir bilet talebi var, bu talebi karşılayamıyoruz. 100 bin kişilik bir stat olsa Türk seyirciler orayı da dolduracak.” diye konuştu.
Büyükekşi, TFF’nin Almanya’ya götürdüğü kişilerle ilgili sosyal medyada yalan yanlış bir çok bilgi dolaştığını da vurgulayarak, şunları aktardı:
“Milli maçlara odaklanmış durumdayız. Bunlarla vaktimizi kaybetmek istemiyoruz. Doğru bir tane. Gerekli açıklamayı yaptık. Burada bizim misafirimiz 30-40 kişiyi geçmiyor. Misafir olmayan yönetim kurulu ve kurullar var. Gazeteciler var, onlar da görevli. Bunun dışında 80 civarında sponsorumuz var. Sponsorlarla yapılan sözleşmelerde yazan bir şey var, her milli takım maçına sponsorluğun cinsine göre götürdüğümüz sayılar var. Bütün milli maçlara götürdük, sadece Avrupa Şampiyonası’na değil. İtalya’ya da Polonya’ya da götürdük. Grup maçlarında Galler ve Hırvatistan’a da götürdük. Sponsorlarımızın otelini, uçağını, maç biletini temin etme zorunluluğumuz var. Onlar da buna karşılık bize sponsor oluyorlar. Onları zaten götürmek zorundayız. Bu tür spekülasyonların çok önemli olduğunu düşünmüyoruz. Bunlar sadece suyu bulandırmaya çalışıyorlar. Bunların hepsi beyhude çabalar. Ben onlara şunu tavsiye ediyorum, bir an önce milli takımımıza odaklansınlar. Onlar da sevinsinler. Çünkü bu Türk Milli Takımı. Onlar da sevinirse kendi iç dünyalarında mutlu olurlar.”