Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, THY’nin salgın döneminde çok güçlü bir performans sergilediğini belirterek, “Özellikle 2020 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara, belirsizliklere rağmen ‘bayrak taşıyıcı’ olarak Türk Hava Yolları’mız operasyonel ve finansal sonuçlarıyla tüm rakiplerinden olumlu ayrışmayı başarmıştır. Dünyadaki tüm rekabet ettiği şirketlerden daha iyi performe etmeyi başarmıştır.” ifadesini kullandı.
THY Genel Müdürlük Binası VIP salonunda genel değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Toplantıda konuşan Aycı, salgın sürecinde bütün dünyada havacılığın en çok etkilenen sektörlerin başında geldiğini vurgulayarak, “Havacılık sektöründe rakamlar neredeyse bir anda 20 yıl geriye gitti ve bir anda kapatılmalar, karantinalar, PCR testleri gibi uygulamalardan dolayı ciddi anlamda havacılık sektörü tarihin en zor yılını geride bıraktı. Tarihin en zor yılının geride bıraktığımızda tabii THY’nin 2020 yılını nasıl performe ettiği, ortaya nasıl bir performans koyduğu, nasıl bir bilançoyla seneyi kapattığı açıkladığı bilançosunun ne manaya geldiği son derece önemli.” dedi.
Aycı, THY’nin salgın süresince çok güçlü bir finansal performans sergilediğine dikkati çekerek, “Özellikle 2020 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara, belirsizliklere rağmen ‘bayrak taşıyıcı’ olarak Türk Hava Yolları’mız operasyonel ve finansal sonuçlarıyla tüm rakiplerinden olumlu ayrışmayı başarmıştır. Dünyadaki tüm rekabet ettiği şirketlerden daha iyi performe etmeyi başarmıştır.” şeklinde konuştu.
THY’nin 2020’nin 4’üncü çeyreğinde gerçekleştirdiği başarılı performansa dikkati çeken Aycı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Özellikle 2020’nin son çeyreğinde 3’üncü çeyrek performansını da geçerek, son çeyrekte 112 milyon dolar da faaliyet karı elde etmeyi başararak seneyi kapattık. 2020’nin üçüncü çeyreğinde 2019 yılının yüzde 40’ı seviyesinde gelir üretebilmiştik son çeyrekte bu oranı yüzde 55’e kadar da çıkardık ve bu anlamıyla son çeyrekte de 1,8 milyar dolarlık bir gelir elde etmeyi başardık. Öte yandan pandemi döneminde birçok hava yolu negatif FAVKÖK (Faiz, vergi, amortisman ve kira öncesi kar – EBITDAR) elde ederken THY hem pozitif FAVKÖK elde ederek hem de her çeyrekte bunu artırmayı kademe kademe başararak, rakiplerinden daha olumlu ayrışmayı da başarmıştır.”
Aycı, 2020’nin nakit yönetiminin önem kazandığı bir yıl olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“2020 yılı nakit yönetiminin önem kazandığı ve bu konuda önemli bir teste tabi olduğumuz bir yıl oldu. Bu dönemde 2019 yılının yüzde 40 seviyesinde kapasite arz edilmesine rağmen operasyonlardan yaklaşık 400 milyon dolar nakit üretme başarısını da elde ettik. Sene başında planlamış olduğumuz yatırımlardan yaklaşık 300 milyon dolarlık bir tasarruf gerçekleştirdik. Yine sene içerisinde temin ettiğimiz ticari kredilerle, ötelenen ödemelerle, finansman kaynaklı nakit çıkışlarımız da sınırlı kaldı.”
“Çalışanlarımızı işten çıkartmayarak da dünyadaki diğer şirketlerden farklı bir duruş sergiledik”
Söz konusu zorlu süreçten en çok etkilenen hava yollarının, en çok desteğe ihtiyaç duyan sektörlerin de başında geldiğini belirten Aycı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Hava yolları şirketleri özellikle milli bayrak taşıyıcılar bütün dünyada kendi devletlerine sığınıp, onlardan özellikle nakit destekler aldılar. Bununla yetinmeyip nakit destekler almalarına rağmen çalışanlarını da büyük oranda işten çıkartma faaliyetine gittiler. Tabii rakip hava yollarına baktığımız zaman yaklaşık 2 milyar dolardan 20 milyar dolara kadar çıkan yardımları aldıklarını gördük. Tüm dünyada hava yolu şirketlerine network taşıyıcısı, milli bayrak taşıyıcısı şirketlere verilen yardımlar 191 milyar doları aşmıştır. Buna rağmen yine çalışanlarını işten çıkarmak zorunda kaldıklarını da bizde üzüntüyle izledik. Ortaklığımız kısa çalışma ödeneği ve bir takım ötelemeler dışında devletimizden nakit destek almamıştır. Hem nakit destek almadan yılı kapatarak, hem de çalışanlarımızı işten çıkartmayarak da dünyadaki diğer şirketlerden farklı bir duruş sergiledik.”
Aycı, desteklerden asgari derecede yararlanarak THY’nin öz kaynakları ve operasyonel verimlilikle krizi yönettiklerini belirterek, “Kriz yönetiminin, krizi fırsata çevirmenin tarifini yeniden yaparak, bunu özellikle kargoyla hayata geçirdik. Kargoda ortaya koyduğumuz performansla, Türk Hava Yolları Kargo teşkilatı bütün dünyada en hızlı büyüyen, en çok büyüyen kargo teşkilatı ve operasyonu olmayı başardı. Pazar payımızı da yaklaşık yüzde 5’e getirerek dünyada 6’ıncı sıraya yükselmeyi başardık.” ifadesini kullandı.
THY’nin kriz yönetimi konusunda en başarılı hava yolu olduğunu ifade eden Aycı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Pandemi süresince yolcu sayılarına baktığımızda THY yüzde 62 yolcu düşüşüyle rakiplerine göre, en az yolcu sayısında düşüş kaydeden hava yolu olmayı başardı. 28 milyon yolcuyu taşımayı her şeye rağmen başarmış oldu. Emsal hava yollarında ortalama 22 puanlık doluluk düşüşleri olurken THY’de bu doluluk düşüşleri yüzde 11-12 mertebesinde kaldı ve yüzde 71 doluluk oranıyla, doluluğunu yine dünyada en çok sağlayan hava yolu olmayı başardık. Bizimle beraber bir de Rus bayrak taşıyıcısı yüksek bir orana imza attı ama diğerlerinden açık ara önde olduğumuzu ifade etmek isterim. 2020 yılı dönem sonuçlarını açıklayan rakiplerle kıyasladığımızda yüzde 49 ile 2019 yılına göre gelir düşüşü en az olan hava yolu olduğumuzu açıklamak ve altını da çizmek isterim. Esas faaliyet zararlarına baktığımızda sektörde rakiplerimizin 5 ila 9 milyar dolar arasında değişen zararlarına karşılık, THY bu dönemdeki etkin kapasite yönetimi, maliyet yönetimi ve gelir yönetimi sayesinde sadece 255 milyon dolar seviyesinde eksi tutmayı başarmıştır. Rakiplerimiz 5-9 milyar dolar arası faaliyet zararı elde ederken bizim bu anlamda eksi 255 milyon dolarda bunu tutmuş olmamızda ayrı bir kriz yönetimi başarısı olarak tarihe geçmiştir. Emsal network taşıyıcılar arasında pozitif FAVKÖK açıklayan tek şirkette THY olmuştur.”
Aycı, THY’nin kapasitesini kademeli bir artışla 165 yurt dışı 44 yurt içi noktaya çıkararak 2020 yılını tamamladığını kaydederek, “Bu dönemde THY, Avrupa’da en çok uçuş gerçekleştiren network hava yolu olmayı da başarmıştır.” dedi.
THY’nin son çeyrek transfer yolcu sayısında gözler görülür artışlar olduğunu dikkati çeken Aycı, “2021 yılının ilk üç ayına baktığımızda da yurt dışı seferlerde arz edilen koltuk adetlerinde dünyada American Airlines, Qatar ve Emirates’in ardından dördüncü sıradayız. Avrupa’da lider, dünyadaysa 4’üncü sıradayız. 1,1 milyar doların üzerinde tasarruf sağlayarak Avrupalı hava yolları içerisinde yüzde 53 ile giderlerini en çok kısan, en çok azaltan şirket olmayı da başardık.” değerlendirmesinde bulundu.
Aycı, 2020 yılında kargo gelirlerinde yaşanan artışa dikkati çekerek, “Bu dönemde atıl kalan geniş gövde yolcu uçaklarımızı kargo taşımasında dünyada ilk kullanan taşıyıcılardan biri olmayı, 40 bin ton ilaç ve medikal malzemeyi ayrıca taşımayı ve insani görevlerimizi yerine getirmeyi de başardık. 2020 yılında kargo birim gelirlerimiz yüzde 66 artarken toplam kargo gelirlerimiz yüzde 61 artış gösterdi.” şeklinde konuştu.
THY’nin 2021’de 1 Ocak-6 Mart tarihleri arasında günlük ortalama 591 uçuş gerçekleştirdiğini belirten Aycı, “591 uçuş ile 2019 yılının aynı dönemde icra ettiğimiz seferlerin yaklaşık yarısına ulaştık. Eurocontrol’un açıklamasına göre bu dönemde Avrupa’nın en fazla uçan network taşıyıcısı olmayı da başardık.” dedi.
Aycı, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ile olarak şunları kaydetti:
“Kadınların tüm dünyada layık oldukları şekilde, layık oldukları yerde ve layık oldukları güven, huzur, barış ortamında yaşayabildikleri bir ortamın oluşturulmasında hepimize düşen görevleri eksiksiz yerine getirmek umuduyla, adaletin şaşmaz terazisinde, onlara şiddet uygulayanların şiddetlerinin cevapsız ve cezasız kalmadığına hepimizin şahit olduğu bir dünyada yaşamak dileğiyle: Kadınlarımızın Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.”
“(Turkish Cargo’nun en çok noktaya uçan hava kargo markası olması) Kriz bunu daha büyük bir fırsata çevirmemize imkan verdi”
Programda konuşan THY Mali İşlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Murat Şeker, Vergi Usul Kanunu (VUK) ve Uluslararası Finansal Raporlama Standartları’na (UFRS) göre şirketin finansal verilerin yorumlanması konusuyla ilgili olarak, “Ortaklığımız, borsaya kote bir firma olduğu için sermaye piyasası kanuna tabi. Bu sebeple de UFRS’yi takip etmemiz gerekiyor. Belki Türkiye’deki borsaya kote olan diğer şirketlerden ayrıştığımız diğer bir husus bizim bilançomuzun çok büyük bir kısmı dövizde oluşuyor. UFRS’ye göre açıkladığımız finansal tabloları dolar cinsi açıklıyoruz. Öbür taraftan VUK’a göre de finansal raporlamamızı yapmakla yükümlüyüz. Orada da bu raporlamanın TL cinsinden olması gerekiyor. Buradaki farkı oluşturan en büyük unsur kur etkisi.” dedi.
THY İnsan Kaynaklarından sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Abdulkerim Çay ise THY’nin yapacağı araç ihalesine ilişkin şunları kaydetti:
“Operasyonda kullanılan araçları kiralama yöntemiyle tedarik ediyoruz. Kiralama dönemleri genelde 3 yıl oluyor ama 1 yıl da uzatmayla ilgili firmalardan talepte bulunuyoruz son dönemde. Yine bir üçüncü yılımızı doldurduğumuz dönemde araçları kiraladığımız firmada bir yıl daha uzatmayla alakalı talepte bulunduk. Şu anda araç kiralaması yapan firmamız bize 1 yıl uzatmayla alakalı çok ciddi fiyat artış oranıyla geldi. Bu artış oranı bizim maliyetlerimizi ciddi şekilde yükseltecekti. Biz de bazı modellerde ve motorlarda farklılığa giderek, araçların maliyetlerini düşürerek ve segmenti yayarak bir ihaleye çıktık. Bu ihalenin sonucunda bize firmanın 4’üncü yıl için verdiği fiyattan çok daha makul bir fiyata temin edeceğimize inanıyoruz.”
THY Kargodan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Turhan Özen de global ölçekte hava kargo pazarının global ölçekte salgın dolayısıyla çok daha hassas bir hale geldiğini belirterek, “Biz de Turkish Cargo olarak 2015’den beri hızlanan büyümemizi 2020 yılı içerisinde daha iyi bir noktaya taşıdık. 2019 yılı içerisinde dünyanın en çok noktasına uçan hava kargo markası olmuştuk. 2020 yılında yaşadığımız kriz bunu daha büyük bir fırsata çevirmemize imkan verdi.” değerlendirmesinde bulundu.