Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Yalova’nın Altınova ilçesinde kurulan Hersek Lagünü Doğa Eğitim Merkezi ve Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi’nde birbirinden değerli bitkilerin hasat dönemi başlıyor.
Bakanlık tarafından 40 dönüm arazi üzerine inşa edilen Tıbbi Aromatik Bitkiler Bahçesi, 2021’den bu yana yetiştirdiği bitki çeşidini 240’a çıkardı.
Bahçede başta sağlık ve kozmetik sektörü olmak üzere birçok alanda kullanılan bitkiler üretiliyor.
Altınova Belediyesi tarafından işletilen bahçedeki AR-GE laboratuvarında geliştirilen çeşitlerden, çay ve yağ çıkarılarak yeni ürünler elde ediliyor.
Tropik bitkiler için de ayrıca bir seranın bulunduğu bahçede, tropik bitkilerin adaptasyon süreçleri yakından takip ediliyor.
Toplam 12 adadan oluşan, ekili 28 dönüm alanda tıbbi nane, oğul otu, aynısefa, tarhun, Japon nanesi, İzmir kekiği, İstanbul kekiği, lavanta, adaçayı, mabet ağacı, aronya, çemen, çörek otu başta olmak üzere 200’den fazla tıbbi aromatik bitki bulunuyor.
Altınova Belediye Başkanı Metin Oral, AA muhabirine, bahçede yürütülen çalışmaları ve üretimle ilgili hedefleri anlattı.
Bahçede geçen yıl ilk hasadı yaptıklarını hatırlatan Oral, “Bu yıl hasadımızı 7-8 çeşitle başlatıyoruz. Yıl sonuna kadar da kademeli şekilde devam edecek. Şu anda 240 çeşidimiz var ama yıl sonuna kadar 400 çeşidi hedefliyoruz. Burada bulunan her bitkinin tıbbi bir özelliğinin bulunmasına, sanayi veya tıp alanında kullanılıyor olmasına özen gösteriyoruz. Her geçen gün gelişiyor burası. Amacımız Türkiye’de örnek gösterilecek bir bahçe olmasını sağlamak.” diye konuştu.
Bahçe Müdürü Mustafa Sarıgül ise bahçenin, Marmara Bölgesi’nin bu alandaki tek tesisi konumunda olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
“Hedefimiz burada yetiştiricilik yapıp yetişen tıbbi bitkilerin çayını yapma, yağını çıkarma, AR-GE çalışmalarını yapma… Bitkilerin uyum ve adaptasyon süreçlerini takip ediyoruz. Üniversitelerle ortak çalışmalar yürütüyoruz. Vatandaşlara da seminerler veriyoruz. Çünkü bizim en büyük sıkıntımız, tıbbi bitkiyi nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Bir adaçayını saatlerce kaynatamayız. Bu bitkide kaynatıldığı zaman bize faydalı olan mineraller, kaynadıktan sonra zararlı minerallere dönüşmeye başlıyor. Halkımıza bunun bilincini paylaşıyoruz.”
“Türkiye ölmez ot konusunda da dünyada bir numaradır”
Bazı üniversitelerin kozmetoloji bölümleriyle AR-GE binasında çalışmalar yürüttüklerine de dikkati çeken Sarıgül, tamamen bitkisel ürünler yapmayı hedeflediklerini aktardı.
Sarıgül, özelliklerini saymakla bitiremeyeceği çok sayıda önemli bitkinin bahçede bulunduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bitkilerin yaklaşık yüzde 90’ı ilaç sektöründe ve çok hassas hastalıklarda kullanılan bitkiler. Mesela tarhun bitkisi, yüksek derecede ağrı kesici oranı içeren bir bitkidir. Ölmez ot, altın ot dediğimiz bitkimiz, kozmetik sektöründe, yetiştirilmesi zor olan ve Türkiye’de çokça bulunan bir bitki. Dünyadaki 50 çeşitten 17’si Türkiye’dedir ve bu 17 çeşit de dünyada bulunmayan çeşitlerdir. Bu bitki özellikle kalojen üreten bir bitkidir ve vücutta yüzde 1 olan kalojen üretimini yüzde 6’ya çıkaran muhteşem bir bitkidir. Bunun dışında ağaç, boya, koku, sucul, baharat gibi bitkiler de var. Bizim amacımız burada halkı bilinçlendirmek. Halka buradaki eğitimlerle destek vermek.”